27 barış akademisyenine hapis cezası
"Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı barış bildirisini imzaladığı için yargılanan 27 barış akademisyenine hapis cezası verildi.
Fotoğraf: @BarisAkademik Twitter hesabı https://twitter.com/BarisAkademik
"Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı barış bildirisini imzaladıkları için yargılanan 27 akademisyenin birleştirilen dosyası İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme akademisyenlerin bir bölümüne 1 yıl 10 ay, diğer bölümüne 2 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hülya Kirmanoğlu, emekli Doç. Dr. Haydar Durak, Yrd. Doç. Dr. Nihan Aksakallı, Yrd. Doç. Dr. Doğan Çetinkaya, Doç. Dr. Ahmet Bekmen, doktora öğrencisi İrfan Keşoğlu, Yrd. Doç. Dr. İlkay Yılmaz; Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu, Prof. Dr. Yüksel Taşkın, doktora öğrencisi Cihan Yapıştıran, Dr. Ayşe Nilüfer Durakbaşa, Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu; Galatasaray Üniversitesi'nden Arş. Gör. Seçkin Sertdemir, Doç. Dr. F.A.A., Arş. Gör. Gözde Aytemur Nüfusçu, Arş. Gör. Eda Aslı Şeran; Yıldız Teknik’ten Doç. Dr. İsmet Akça, Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Meltem Ahıska, Kadir Has Üniversitesi'nden Öğr. Gör. Elif Akçalı, Yrd. Doç. Dr. Öznur Yaşar Diner; Bahçeşehir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zeynep Tül Süalp; Kemerburgaz Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Aysuda Kölemen, Yrd. Doç. Dr. T.D., Öğr. Gör. Esra Kaliber ve Arel Üniversitesi’nden Öğr. Gör. İlkay Özkuralpli, Öğr. Gör. Remzi Orkun Güner; Koç Üniversitesi’nden Doç. Dr. Y.Y. ve Nişantaşı Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. N.M'nin birleşen dosyasının duruşması İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 18 akademisyenin ve avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya akademisyenlerden Seçkin Sertdemir Özdemir, İlkay Yılmaz, Tuba Demirci Yılmaz, Eda Aslı Şeran, Zeynep Tül Süalp, Esra Kaliber, Doğan Çetinkaya, Aysuda Kölemen ve N.M. katılamadı.
MAHKEME DURMA TALEBİNİ REDDETTİ
Akademisyen Yüksel Taşkın’ın avukatı Adil Demirci, Anayasa’ya aykırılık yönünde başvuru talepleri olduğunu belirterek yazılı dilekçesini mahkemeye sundu. Demirci, “Terör örgütü propagandası” suçunu düzenleyen Terörle Mücadele Kanununun (TMK) 7/2 maddesinin Anayasa’nın maddelerine aykırı olduğunu savunarak, maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurulmasını ve yanıt verilene kadar yargılamanın durmasını talep etti. Meltem Ahıska’nın avukatı Alp Tekin Ocak da, TCK 301’den izin alınması için dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi ve yanıt gelene kadar yargılamanın durmasını istedi. Ocak ayrıca dosyanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden dört akademisyenin dava dosyasıyla birleştirilmesi talebinde bulundu. Duruşmada SEGBİS’in açılmasını isteyen Avukat Meriç Eyüboğlu’na mahkeme başkanı “Yazılı dilekçe sundunuz mu” diye sordu. Eyüboğlu böyle bir mecburiyet olmadığını söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Siz buyrun, konuşun. Ben uygun gördüğümü yazdırırım” dedi. Eyüboğlu da Anayasaya aykırılık için AYM’ye başvuru ve kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinde bulundu. Duruşma savcısı, taleplerin “dosyanın mevcut delil durumu ve dosyanın geldiği aşama gözetilerek” taleplerin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme, SEGBİS’in açıklaması talebini kabul ederken diğer talepleri reddetti. Ardından savcı esas hakkındaki mütalaasını vererek, 27 akademisyenin üzerlerine atılı suçtan cezalandırılmasını istedi.
”BARIŞ HAKKINI TALEP ETTİM”
Avukatların taleplerinin ardından akademisyenlerin esasa ilişkin beyanlarına geçildi. Akademisyen Hülya Kirmanoğlu avukatının başka bir duruşmada olduğunu belirterek savunmasını daha sonra yapmak istediğini söyledi. Mahkeme başkanı “Avukatınızın mazeretini reddettik. Buyrun savunmanızı yapın” dedi. Kirmanoğlu savunmasını mahkemeye sundu. Yöneltilen suçlamayı reddeden Kirmanoğlu, beraatini istedi. Akademisyen Haydar Durak beyanında “Sadece barış istedik. Barış istemek hiçbir yerde suç değil. Fakat farklı mahkemelerde arkadaşlarımıza cezalar verildi. Sizin de bu yanlış karara ortak olmamanızı temenni ediyorum” ifadelerine yer verdi. Akademisyenlerden Özgür Müftüoğlu, “Evrensel bir hak olan barış hakkını hukuka uygun olarak talep ettim. Açıkçası hala ceza almayacağımızı düşünüyorum. Çünkü ortada bir suç yok. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmenin savunma hakkını sınırlandırdığını düşünüyorum ve kabul etmiyorum” dedi. Akademisyenlerin beyanlarının ardından avukatları esasa ilişkin savunmalarını sundu ve müvekkillerinin beraatini talep etti.
AYNI MAHKEMEDEN AYNI BİLDİRİYE İKİ FARKLI CEZA
Mahkeme, 13 akademisyeni “terör örgütü propagandası yapmaktan” suçlu bularak üst sınırdan 1'er yıl 10'ar ay 15'er gün hapis cezası verdi.
14 akademisyene ise 2 yıl 3 ay ceza veren mahkemenin gerekçesi şu şekilde: “Terör örgütü propagandası yapmak suçunu işledikleri anlaşıldığından sanıkların eylemlerine uyan, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, suçun işlendiği yer ve zaman, sanıkların kasta dayalı kusurlarının ağırlığı, meydana gelen tehlikenin ağırlığı, sanıkların konumuyla adalet ve nesafet ilkeleri göz önüne alınarak alt sıırda ayrılarak ceza tertibinin dosya kapsamıyla uygun olacağı anlaşılmakla 1 yıl 6'şar ay; suçu basın ve yayın yoluyla işledikleri anlaşıldığından arttırım yapılarak 1 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına... Sanıkların samimi bir pişmanlıklarının bulunmaması, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle hal ve hareketleri" gerekçe gösterilerek cezalarda indirim yapılmadı.”
Cezalar iki yılın üzerinde kaldığı için erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması da uygulanmadı. (İstanbul/EVRENSEL)