22 Şubat 2019 10:57

Tarımdaki çöküş, imalatı da tahrip etti

Tarımı çökerten politikaların gıda enflasyonu sorunu yarattığına dikkat çeken MMO tarımla ilgili sanayi dallarının olumsuz etkilendiğine dikkat çekti.

Fotoğraf: MA

Paylaş

TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO), her ay iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez’in katkısıyla hazırladığı sanayinin sorunları bülteninin 46’ncısını, tarımda yaşanan sert düşüşlerin imalat sanayii alt dallarına etkisine ayırdı. Tarımı çökerten politikaların sonuçta katı bir gıda enflasyonu sorunu yarattığına dikkat çekilen raporda, başta gıda-içecek sanayii olmak üzere tarımla ilişkili sanayi dallarının da olumsuz etkilediğine dikkat çekildi.

TÜİK, Merkez Bankası, Hazine Müsteşarlığı, Gıda ve Tarım Bakanlığı, TSKB, Türkiye Bankalar Birliği raporları ve verileri kullanılarak yapılan analizde, tarımda yaşanılan gelir kayıplarının gübre, traktör, yem, ilaç tedarikini de olumsuz etkilediği ve bu sanayilerin de tarımla birlikte ciddi bir sarsıntı yaşadığına dikkat çekildi.

MMO analizinde şu noktalara vurgu yapıldı:

  • Gıda fiyatlarında Ocak ayında 2003 yılından bu yana, yani son 16 yıldaki en yüksek seviyeye ulaşıldı. Fiyatı en çok artan 25 ürün sıralamasında ilk 9 sırada yaş sebze ve meyve ürünleri yer aldı. İlk 15 ürünün 12'si sebze ve meyve ürünleri oldu.
  • Gıda enflasyonundaki artış tek başına Ocak ayındaki afetle açıklanamaz. Yıllardan beri tarımda biriken ve kronikleşen sorunlar var. Tarımda yaşanan bu sorunlar çözülmeden, gıda fiyatlarındaki artışın önüne geçilemez. Önemli bir tarım ve hayvancılık potansiyeli olan Türkiye’de tarımın gerilemesi, AKP döneminde hızlandı. Tarıma önemli destekleri olan kamu kuruluşlarının Hazine’ye yük oluşturduğu gerekçesiyle özelleştirilmesi, tarımı önemli bir destekten mahrum bıraktı.
  • Bütün Avrupa Birliği ülkelerinde tarıma destekler korunur ve yer yer artırılırken Türkiye’de, kamu maliyesinde mali disiplin sağlamak adına destekler azaltıldı.

GÜVENLİKÇİ POLİKALAR OLUMSUZ ETKİLEDİ

Desteklerin azalması ile birlikte, Kürt sorununa barışçı çözümler üretmek yerine “güvenlikçi” politikalardaki ısrarın, bunun devamı olarak Güneydoğu’daki birçok köy ve mezrada zorunlu göç uygulamasına geçilmesinin, can ve mal korkusu ile köylerin terkinin de tarımsal potansiyelinin körelmesine yol açtığına dikkat çekilen raporda ayrıca şu tespitler yer aldı:

  • Tarım ve sanayi yerine İstanbul kent rantı iştahına prim verilmesi sonucu destekleri azalan ve üretim teşviki görmeyen çiftçinin motivasyonu da azaldı. Bu da tarımı önemli bir nüfus için geçim alanı olmaktan çıkardı.
  • Tarımda yaşanan üretim gerilemeleri, bitkisel ve hayvansal ürünleri işleyen gıda ve içecek sanayii başta olmak üzere, tarımsal sanayileri de olumsuz etkiledi. Bunların yanı sıra tarıma girdi veren yem, tarımsal ilaç, gübre, traktör gibi sektörler de tarımdaki gerilemeden olumsuz etkilendiler.

GIDA SANAYİNDE ÜRETİM DÜŞTÜ BATIK KREDİ ORANI İSE ARTTI

Gıda sanayiinde son çeyrekte küçülme yüzde 6.7’yi buldu. Tarıma girdi temin eden sanayilerde de ciddi daralmalar var. Örneğin, traktör üretiminde geçen yıl 72 bin adetlik üretimle rekor kırılırken 2018'de üretim yüzde 34 düşüşle 47.7 bin adete geriledi.

Tüm sektörlerde şirketlerin toplam batık kredi oranı 2018 sonunda yüzde 4.4 olarak açıklanırken tarım ve gıda sanayisinde bu oranın yüzde 5-6 aralığında gerçekleşti.

Aralarında Keskinoğlu, Yörsan, Agromey, Saray Tarım gibi büyük gıda firmalarının bulunduğu firmaların konkordato kulvarına girdi. Bu durum gelecekte sektörde oluşacak önemli yaprak dökümlerinin habercisi. (EKONOMİ SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

AKP’yi eleştiren Taşgetiren’in programı bitirildi

SONRAKİ HABER

Çanakkale’de emekçiler krize karşı miting düzenliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa