25 Şubat 2019 00:50

Surlular abluka, işsizlik ve kayyımdan yakınıyor

Diyarbakır Suriçi'nde yaşayanlar süren ablukadan, artan işsizlikten ve kayyımlardan şikayetçi.

Fotoğraf: Fırat Topal / Evrensel

Paylaş

Şerif KARATAŞ
Diyarbakır

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, sur içinde kalan 6 mahalleye 2015 kasım ayından bu yana girmek yasak. Sokağa çıkma yasağı 28 Kasım 2015’te Dört Ayaklı Minare’de Diyarbakır Baro Başkanı Tarih Elçi’nin katledilmesiyle başlamıştı. 27 Ağustos 2016 sokağa çıkma yasağı kaldırıldı. Fakat Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş Mahallelerine girişler hâlâ yasak. Binaları yok edilen mahallelerde şimdi TOKİ eliyle inşaat çalışmaları sürüyor. Diyarbakır’a ‘90’lı yıllarda göçle gelenlerin ağırlıkta oturduğu Suriçi’den şimdi yeni göç yaşanıyor.

SUR KAPISINDA POLİS

Yerel seçimler nedeniyle Suriçi’ye gidiyoruz. Sokağa çıkma yasaklarının üzerinden 3 yıl geçmiş. Sur kapılarının olduğu yerlerde polis kulübeleri duruyor. Sokaklarda MOBESE kameraları... Sokağa çıkma yasağının izleri duruyor. Dar sokaklardaki duvarlarda kurşun izleri duruyor. Suriçi’ye girerken Melik Ahmet Mahallesi’nde bir çay ocağında oturup sohbet ediyoruz.

İsmail (40) ailesi ile birlikte köy boşaltmaların yaşandığı 90’lı yıllarda Kocaköy’den Suriçi’ye göç etmiş. O zamanlar çocuk. Kurşun izlerinin olduğu duvarı göstererek şunları anlatıyor: “Kurşun izlerini görüyorsunuz. Perişanlık gördük. Herkes kendi canının derdine düştü. Yaşadığımıza sevinemiyoruz. Komşularımız gitti. Yasak sırasında 6 ay mahalleden ayrılmak zorunda kaldım. Yasak kalkınca ailem ‘oradan çık’ dedi. Ailem bunu dediğinde ağladım. Köylerimizin boşaltıldığı zamanlar aklıma geldi. O zaman çocuktum.” Sokağa çıkma yasaklarıyla AKP ve Erdoğan’a olan tepkisinin arttığını söyleyen İsmail, seçimlerde kayyım atanan belediyeleri geri alacaklarını söylüyor.

Şeyhmus Saraç (60) ise, Mardin’in Mazıdağ ilçesine bağlı Yeşilköy’ün zorla boşaltıldığı 90’lardan beri Suriçi’de yaşıyor. Köyde yaşadığı baskıları öfkeyle anlatan Saraç, baskıların hiç bitmediğini söylüyor. Saraç, iki dairesini polis ablukasından dolayı kiraya veremediğini anlatıyor. Saraç da oyunu HDP’ye vereceğini belirtiyor.

‘FAKİR YAĞINDA KAVRULUYOR’

Fırıncı çocukları Mevlüt ve Murat Atlı ile sohbet ediyoruz. 30 yaşlarındaki Murat “Mahallede kimse kalmadı. Nerede bir umut varsa oraya gittiler. Daha önce 6-7 un torbası açıp ekmek yapıyorduk, şimdi bir buçuk iki torbaya indi” diyor. Kayyımın zengini zengin ettiğini anlatan Atlı, “Fakir yine kendi yağında kavruluyor” diyor. Kayyım sonrası belediyede ayrımcılık yapıldığını anlatan Mevlüt, kayyımla birlikte işçilerin işten atıldığını hatırlatıyor. Seçimi HDP’nin kazanacağından emin olan Mevlüt, yine kayyım gelmesinden endişeli. 

‘TERCİHİMİZ BELLİ’

Kahve işleten Şeyhmus Kardaş ise yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Sur’dan 20 ila 25 bin insan göç etti. Şimdi onların durumu da perişan. İnsanlar canından oldu. İşsizlik bir yanda, insanlar evlerinden oldu. Mecburiyetim olmazsa Sur’a hiç girmem. Dışarıdan Suriçi’ye girerken sanki cezaevine giriyorsun. Sur kapılarında polisler baraka kurmuşlar silahlarla bekliyorlar.”

Şehymus bozuk yolları gösterip, “20 bin tane de kayyım gelse, bizim tercihimiz belli, oyumuz kendimizedir” diyor. Şeyhmus AKP’ye tepkinin çözüm sürecinin bitirilmesi ile daha da arttığını söylüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kast ederek, “Barış sürecinde bir cenaze gelmiyordu buraya. En azından çatışmada yaşamını yitirip gelen bir cenaze olmuyordu. Barış sürecinde insanlar iş yapıyordu. Para da kazanıyordu. Huzur da vardı. Barış sürecinin bitmesiyle zaten kıyamet başladı. Sur Diyarbakır için bir kıyametti. Bir savaş yaşandı. Barış sürecini özlüyoruz. İki tarafın da öleni yoktu. Bundan daha mutlu ne olabilir ki!”

İktidardakilerin ayrımcılığı körükleyen konuşmaları ırkçı saldırıların arttığına da değinen Şehymus Kardaş, “Yeğenlerim Karadeniz tarafında inşaat işinde çalışıyorlar. Şehir merkezine ihtiyaçları için dahi inemiyorlar. Müteahhit arayıp, ihtiyaçlarını kendisi götürüyor” diyor.

‘İRADEMİZİ HİÇE SAYDILAR’

İskender Paşa Mahallesi’ne geçiyoruz. Gençlerin de beklediği bir kahveye giriyoruz. Hafta içi olmasına rağmen kalabalık. 60 yaşındaki Şeyhmus Demir, sokağa çıkma yasakları sırasında uğradıkları haksızlıkları anlatıyor: “Kayyımla birlikte belediyeler karakola döndü. Belediyeler çalışıp borçları sıfırladılar. Hizmet de yaptılar. Ama kayyım tekrar belediyeleri borç batağına soktu. Belediyeye ödemem gereken vergiler var. Onları da belediyeyi aldığımızda gidip ödeyeceğim. Genel başkanlarımız, belediye eş başkanlarımızı tutukladılar. İrademizi hiçe saydılar.”

SURİÇİ’Yİ İŞSİZLİK DE VURDU

İki çocuk babası Ömer Çelik (35) ise işsizlikte dert yanıyor: “İnşaat işlerinde çalışıyorum. Sokağa çıkma yasağı nedeniyle aileme bırakıp gurbette gidemedim. Sokağa çıkma yasağı olduğunda evimize zor gelip gidiyorduk. Çocuğum, ‘Baba biz hep böyle bomba sesiyle mi uyacağınız’ diye soruyor. Kızımı servis aracına bindirirken, bir polis, ‘Suriçi’de insanlar yaşıyor mu’ dedi. Sanki bizler insan değilmişiz gibi. Evdeki eşyalarımın çoğu kırıldı. Mahalleden göç ettik. Geçimi dışarıda sağlayamadığım için tekrar geri döndük. Kayyım şimdi caddeleri yapıyor taşlar döşüyor. Oraya harcanan paraları evleri yıkılan bizlere yardım etselerdi. O kadar parayı boşuna harcadılar. Madem yapacaklardı, herkese eşit davransalardı.

Bir gün için gelip demediler ‘Bunlar fakirdir evlerine gidelim’ diye. 6-7 aydır işsiz geziyorum.” Sokağa çıkma yasağı sırasında çocuklarının okula gidemediği için eğitim haklarından mahrum kalmaları nedeniyle dava açmak istediğini de anlatan Çelik, mahkemenin başvuruyu kabul etmediğini söylüyor.

YOKSULLUK TIRMANINCA HIRSIZLIK VAKALARI BAŞLADI

SOKAĞA çıkma yasaklarının ardında bir çıplak gerçek de hırsızlık vakalarındaki artış. Bunu sebebi de artan yoksulluk. Özellikle gençler arasında uyuşturucu bağımlılığında artış gözleniyor. Göç alan mahallelerde sağlık hizmetleri yeterli değil. Sağlık ocağı polis karakoluna çevrilen mahalleler var. Diğer önemli sorun ise anaokuluna başlayan çocukların uzak mahallelere gitmek zorunda kalması.

SUR’UN SEÇİM SONUÇLARI

2014 yerel seçimlerinde Barış ve Demokrasi Partisinin (BDP) adayı 54,41 AKP’nin adayı 36,03 aldı. 16 Nisan 2016 referandumunda Hayır diyenler yüzde 64,94 Evet diyenler ise yüzde 35,06 aldı. 24 Haziran seçimlerinde milletvekilliğinde HDP yüzde 65,6 AKP yüzde 21 oy aldı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş yüzde 65,3, Recep Tayyip Erdoğan yüzde 29,5, Muharrem İnce yüzde 4, Temel Karamolloğlu yüzde 0,6, Meral Akşener ise yüzde 0,5 oy aldı.

ÖNCEKİ HABER

"Fındıklı'da HES'lere Geçit Vermeyeceğiz" pankartına polis engeli

SONRAKİ HABER

Brexit'in tarihi ertelendi, anlaşma 12 Mart'ta parlamentoya sunulacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa