İsveç’te polisin kadına yönelik şiddeti protesto edildi

Murat KUSEYRİ
Stockholm

İsveç’in başkenti Stockholm’de bir tren istasyonunda özel güvenlik görevlilerinin hamile siyah bir kadına, 5 yaşındaki çocuğunun yanında şiddet uygulamasına tepki gösteren binlerce kişi Stockholm, Göteborg ve Malmö illerinde meydanlara çıkarak polis ve bekçi şiddetini protesto etti.

Şiddet görüntülerinin önce sosyal medya ve ardından İsveç’in en büyük televizyon kanalları ve gazetelerde yayınlanması ırkçılık kaynaklı polis ve bekçi şiddetini bir kez daha kamuoyunun gündemine getirdi.

Sosyal medyada yayınlanan başka şiddet görüntüleri istasyonda Afrikalı kadına uygulanan şiddetin bir istisna olmadığını siyahlar ve göçmen gençlerin sıkça devletin güvenlik güçlerinin şiddetine maruz kaldıklarını gösterdi.

ÖNLEM YERİNE DAHA FAZLA ŞİDDET

Stockholm’deki şiddet karşıtı gösteride konuşan Gazeteci Bilal Osman, hamile kadına uygulanan şiddetin istisna olmadığını, bu yılın ocak ayında Kista semtindeki bir galeride özel güvenlik görevlilerinin 12 yaşındaki bir siyah çocuğun kafasını tahta kanepelere vurduğunu söyledi. Osman, politikacıların polis ve toplumda var olan yapısal ırkçılık ve ayrımcılığa karşı önlem almaları gerekirken göçmenlerin yaşadıkları semtlere daha fazla polis ve güvenlik görevlileri göndermelerini popülizm olarak niteledi.

Yoksul semtlerde yaşayan gençlerin yoğun katılım gösterdikleri mitingde göstericilerden bir kısmı ellerinde “Artık tahammülümüz kalmadı” yazılı dövizler taşıdı.

Özel güvenlik görevlilerinin şiddetine maruz kalan kadının doğum için hastanede olduğu ve gösteriye katılamadığı açıklandı.

İŞÇİ SINIFI VURGUSU

Göteborg ilinde yapılan gösteride polis ve güvenlik görevlilerinin şiddetine maruz kalanlar veya tanıklık edenler yaşadıklarını katılımcılarla paylaştı. Konuşmacılardan biri, güvenlik güçlerinin göçmenlere karşı önyargılı davrandıklarını söyledi. “Kardeşim 11 yaşındayken üzerini aradılar ve kendisinden kimlik numarasını söylemesini istediler. Onlar ten rengi beyaz olmadığı için kardeşimin çocuk olduğunu unuttular” dedi.

Malmö’de yapılan gösteride Sol Parti Milletvekili Momodou Malcolm Jallow, göçmenlerin, özellikle Afrika kökenlilerin devlet kurumları ve toplumda ayrımcılığa uğradıklarını söyledi. Hükümetin ayrımcılığa karşı etkin önlemler almasını istedi.

Devrim adlı örgütlenme adına bir konuşma yapan Esaias Yavari, toplumda yaygınlaşan ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı mücadele edebilecek en etkin gücün sendikalar olduğuna vurgu yaparak “İşçi sınıfı seferber olduğunda dünyada onu durdurabilecek bir güç yoktur” dedi.

Göçmenlerin çoğunluğunun sendikalarda örgütlü olduğuna dikkat çeken Yavari, sendikaların düzenledikleri gösteriye katılmamalarını eleştirdi. Sendikalara sorumlulukları üstlenmeleri çağrısı yaptıktan sonra “Irkçılığı onu doğuran kapitalist sistemi yıkmadan yok edemeyiz” şeklinde konuştu.