Sudan: Rejim devrilene kadar...
Arap Coğrafyasında bu hafta gündem Sudan. Gösteriler gittikçe büyüyor. Libya’da ise rejiminin devrilmesinin 8. yılı.
Fotoğraf: Ömer Erdem/AA
Sudan’da 19 Aralık 2018’de patlak veren gösteriler ikinci ayını geride bırakırken, sönümlenmek yerine gittikçe büyüyor. Protesto gösterileri ekmeğe ve temel tüketim maddelerine yapılan zamlar nedeniyle patlak vermiş, lakin kısa süre içinde Ömer Beşir iktidarını hedef alan bir niteliğe bürünmüştü.
Sudan, geçen hafta sonunu da hareketli geçirdi. Binlerce Sudanlı protestocu, Cumhurbaşkanı Ömer Beşir hükümetinin istifasını ve geçici bir hükümetin kurulmasını talep etmek için başkent Hartum’da toplandı. Miting, Sudanlı Meslekler Birliği, Nida Sudan İttifakı, Ulusal Uzlaşma Güçleri, Federal İttifak ve son zamanlarda bunlara katılan yeni sivil toplum örgütlerinin önderlik ettiği muhalefetin çağrısına yanıt olarak geldi.
Al Araby haber sitesinde yer alan habere göre, güvenlik güçleri ve polis müdahale etmeden önce göstericiler aralarında “Yıkıl, yıkıl artık yeter” sloganı attılar. Polis, şehrin diğer mahallelerine çekilen kitleyi dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı.
OLAĞANÜSTÜ HAL VE HÜKÜMETİN FESHİ
Beşir rejiminin devam eden gösterilere yanıtı ise onlarca muhalifi tutuklamak, olağanüstü hal ilan etmek ve hükümeti feshetmek oldu. Ahram.org sitesi gelişmeleri “Beşir, giderek büyüyen protestoların ortasında olağanüstü hal ilan etti ve hükümeti feshetti” başlıklı haberiyle duyurdu. Haberde Beşir’in yaygın protestoların patlamasından yaklaşık iki ay sonra olağanüstü hal ilan ettiği ve hem merkezi, hem de eyalet hükümetlerini feshettiği bilgisine yer verdi.
MESLEKLER BİRLİĞİ BEŞİR’E MEYDAN OKUYOR!
Halk ise rejim devrilene kadar gösterilerin devam etmesinde ısrar ediyor. El Cezire’de yer alan haberde, Beşir’in kararlarına yanıt olarak Sudan’daki protestoların düzenleyicilerinden biri olan Sudanlı Meslekler Birliğinin, Cumhurbaşkanı Beşir’in istifasına kadar gösterilerin devam edeceği sözü verdiğini yazdı. BBC Arapça da birliğin bu kararını, “Sudan protestoları: Sudanlı Meslekler Birliği, Beşir’in kararlarına meydan okuyor” başlığıyla duyurdu. Haberde Sudan’daki muhalefet gruplarının, Beşir’in bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmesinin ardından daha fazla gösteri çağrısında bulunduğu vurgulandı.
KOMÜNİST PARTİ LİDERİ TUTUKLANDI
Beşir’in attığı adımlar bununla sınırlı kalmadı. Al Kuds al Arabi sitesi, Komünist Parti Lideri Muhtar Hatib, Umma Partisi Genel Sekreteri Mariam Sadık ve partinin genel sekreteri Sara Nqdallah, Sudan Baas Partisi Başkanı Yahya el Hüseyin’in tutuklandığını yazdı. Tutuklamalara karşı başta Lübnan başta olmak üzere birçok ülkede siyasi partiler dayanışma mesajı yayınladı.
Lübnan Komünist Partisi, Sudan Komünist Partisi Sekreteri Muhammed Muhtar Hatib ve diğer tutukluların derhal serbest bırakılmasını talep etti. Parti merkezi tarafından yapılan açıklamada, “Lübnan Komünist Partisi kardeş Sudan halkının Beşir’in baskılarına, gözaltılara ve demir yumruğuna rağmen devam eden isyanını selamlıyor” denildi. Açıklamada Arap halklarına tutukluların serbest bırakılması çağrısı yapılırken, Beşir ve onu destekleyen Arap rejimlerine karşı protesto gösterileri çağrısı yapıldı.
Öte yandan sayfamızda Kaddafi’nin devrilmesinde önemli bir dönüm noktası olan Bingazi’nin düşmesinin yıl dönümünde Libya’daki durumu değerlendiren bir makaleye de yer verdik.
MUHALEFET GÖSTERİLERE DEVAM ÇAĞRISINDA BULUNDU
Al Maşhad al Sudani
Sudanlı Meslekler Birliği, Cumartesi sabahı, Beşir’in ülkede olağanüstü hal ilan etme kararına karşı çıkan yeni bir gösteri programı açıkladı. Sudan’daki gösterileri organize eden Sudanlı Meslekler Birliği, 1989’dan beri iktidarda olan Beşir devrilene kadar gösterilerin devam edeceğini belirtti.
Birlik, bir yıl boyunca olağanüstü hal ilan eden, federal hükümeti ve eyalet hükümetlerini fesheden Cumhurbaşkanı Ömer Beşir’in yaptığı konuşmaya yanıt olarak, “Sudan halkını bu intifada hedefine ulaşılıncaya kadar gösterilere devam etmeye çağırıyoruz. Ki bu da, başkanlık sistemi ve başkanının devrilmesi ve kurumlarının tasfiye edilmesidir” denildi.
Güvenlik yetkilileri cuma gecesi başkent Hartum’un merkezinde “ortak konut” içinden bir grup Sudanlı doktoru tutukladı. Yine Teyar El Sudaniye gazetesi editörü Osman Mirghani, gazete merkezinden alarak bilinmeyen bir yere götürüldü.
Tutuklama hamlesi, Beşir’in Cuma akşamı Sudan halkına yaptığı bir konuşmayı takiben olağanüstü hal ilan edilmesi, merkezi ve eyalet hükümetlerinin dağılması ve yeni bir yetkin hükümetin oluşturulması dahil aldığı kararlardan sonra geldi.
REJİMİ İKTİDARDA TUTMA TAKTİĞİ
Muhalif siyasi ve askeri güçler Beşir’in kararlarını kabul etmedi ve onları, Beşir rejiminin derhal çekilmesi yönündeki sokağın talebinin önünü kesme hamlesi olarak değerlendirdi.
Umma Partisi başkanı Mübarek Fadil tarafından yapılan açıklamada Beşir tarafından ilan edilen kararların sadece rejimi iktidarda tutmanın bir taktiği olduğunu söyledi. Olağanüstü hal kararını devrimi bastırma ve ifade özgürlüğünü engelleme girişimi olarak eleştirdi.
Aynı bağlamda, Darfur’da hükümet ile savaşan Sudan Kurtuluş Hareketi Başkanı Minni Arko Minawi, Beşir’in yeni bir şey yapmadığını söyledi ve partisine karşı bir darbe olduğunu ima etti.
Darfur Barosu, Beşir’in kararlarını eleştirerek, düzenin yıkılmasını talep eden gösterilere devam edeceğini duyurdu.
LİBYA’NIN SEKİZ UZUN YILI: KADDAFİ GİTTİ VE DEVLET KURULAMADI
Esma ALİ
Al Arab Al Jadid
Albay Muammer Kaddafi’nin 2011’de ve Libya’daki rejiminin devrilmesinin sekizinci yıldönümünde, yedi BM elçisi çatışan taraflar arasında arabuluculuk görevlerini dönüşümlü olarak yapmalarına rağmen Libyalıların devlet aşamasına yaklaşmakta olduğuna dair ciddi bir gösterge yok.
Bunun sebepleri mevcut. Bir yanda zayıf devlet kültürü ile ülkede etkin olan partilerin yokluğu. Ülkenin aşiretlere dayanan yapısı. Doğuda ve güneyde silahların yüzlerce milis ve cihatçının eline geçmesi. Diğer yanda Libya’nın bir ülke ve devlet olarak değil de Afrika’nın derinliklerinden gelip Avrupa’ya giden mültecileri engellemek için duvar olarak değerlendirilmesi. Libya dosyasında çıkarların farklılaştığı bölgesel ve uluslararası ilişkiler var. Böylece Kaddafi’nin kanlı rejimi; sadece kaos, savaş, kanunsuzluk, yolsuzluk ve bölünme ile yer değiştirmiş oldu.
Libyalılar, 2012’de ilk parlamento seçimlerini yapmayı ve geçici bir hükümet kurmayı başardılar. Ancak bu siyasi başarı silahlı grupların oluşması ve silahların yayılmasıyla beraber farklı milisler arasında aylarca süren silahlı çatışmaların patlak vermesiyle tehdit edildi.
Libya’nın en belirgin siyasi ve askeri çıkmazı, Nisan 2014’te Bingazi’de Karama Operasyonu olarak bilinen askeri operasyonun başlatılması olabilir. Libyalı siyaset analisti Marwan el Kamoudi’ye göre, Haftar krizi aynı yılın Ağustos ayında yapılan ikinci parlamento seçimlerinin sonuçlarının açıklanması ile de örtüşüyor. Haftar destekçileri doğuda Tobruk şehrinde milletvekili toplamayı başardılar. Seçilen parlamento, bölgede Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri ve uluslararası alanda Fransa ve Rusya’dan destek aldı. Yeni parlamento Haftar’ı mareşal rütbesi ile ordunun komutanı yaparak bir siyasi kola dönüştü.
Trablus ve Libya’nın batı bölgelerinin çoğunun kontrolünü ellerinde bulunduran Trablus’taki siyasi ve silahlı oluşumlar, Haftar’ın parlamentosunu tanınmayı reddetti. Trablus’taki oluşumlar özellikle Yüksek Mahkeme’nin Tobruk’taki parlamentonun anayasaya aykırı olduğu yönünde karar vermesinden sonra Ulusal Kongre’yi (devrimden sonra seçilen ilk parlamento) ön plana çıkardılar. O tarihten bu yana, Libya büyük bir siyasi bölünmeye girdi.
Bununla birlikte Haftar; petrol hilalinde sonra Derna, en sonunda Libya’nın güneyi olmak üzere Bingazi dışında da kontrolünü genişletti. Bu durum, Libya denkleminde ve çözüm arayışında onu bir taraf yaptı ve herhangi bir çözümde ona bir rol kazandırdı.
Marwan el Kamoudi bu bölünme durumunun güvenlik boşluğuna, silahların birikmesine ve bölgesel, aşiret ve muhtemelen kişisel sebeplerden dolayı birbirleriyle savaşan çok sayıda yerel silahlı örgütlerin ortaya çıkmasına yol açtığı görüşünde. Silah ve insan kaçakçılığı bu grupların çoğunun faaliyeti.
Ancak krizin karmaşıklığı yerel sebeplerle sınırlı değildir. Dört ana Libya liderini (El-Wefak hükümeti başkanı Fayez Al-Sarraj, Devlet Yüksek Kurulu Başkanı Haled Al-Maşri, Meclis Başkanı Akila Salih ve Halife Hafter) Paris ve Palermo’da bir araya getiren uluslararası konferanslara rağmen, Uluslararası güçler çatışmalar da önemli bir rol oynamaktadır.
Bu bağlamda Libya üniversitelerinde siyaset bilimi profesörü olarak eğitim veren Halifa El Haddad, Al Arab Al Jedid ile yaptığı röportajda, Birleşmiş Milletlerin, çabalarına rağmen uluslararası müdahaleleri azaltma kabiliyetine sahip olmadığını vurgulayarak, BM’nin kendisinin bilerek veya bilmeden bir defadan fazla çözümün engellenmesine ortak olduğunu söyledi.
Libya Politikalar ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Müdürü Halid Obeyda, Al Arab Al Jedid ile yaptığı röportajında, Mevcut BM planının devlet olma aşamasına ulaşmak için son bir şans olduğunu vurguladı. Ancak “toplam Libya nüfusu olan altı milyon kişiye dağıtılan 20 milyon silahın varlığından bahseden BM raporları” nedeni ile başarılı olma olasılığının düşük olduğunu söyledi. Haddad, “Silahların yayılması, Haftar’ın tüm Libya’yı kontrol etme çabalarına karşı tepki olarak silah kullanılması dahil krizi başka yollara götürebileceği ve böylece bölgesel, kabile ve coğrafi temelde bölünme senaryolarının dışlanmayacak” olması endişeleri arttıracağı görüşünde.
BEŞİR OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN ETTİ, HÜKÜMETİ FESHETTİ
Middle East Online
Ülke genelinde halk protestoları devam ederken Sudan cumhurbaşkanı merkezi ve eyalet hükümetlerini feshetti.
Sudan Cumhurbaşkanı Ömer Beşir, 30 yıl önce askeri bir darbeyle iktidara geldiğinden beri karşılaştığı en kesintisiz protestolara karşı koymak için olağanüstü hal ilan etmesinden bir gün sonra, Cumartesi günü bir başkan yardımcısı ve yeni bir başbakan atadı. Daha önce cumhurbaşkanı olarak potansiyel halefi olarak seçtiği Gezira eyaletinin eski valisi Muhammed Tahir Ayala’ı başbakanlığa atadı. Savunma Bakanı Awad Muhammed Ahmed bin Auf, savunma bakanı olarak görevini korurken ilk başkan yardımcısı oldu.
PROTESTOLAR DURMAYACAK
30 yıl önce iktidara geldiğinden beri ülkenin en büyük halk protestolarıyla karşı karşıya olan Beşir, cuma günü bir yıllık olağanüstü hal ilan etti. Beşir’in konuşmasının ardından, Omdurman kentindeki öfkeli protestocular “Özgürlük” diye slogan attı ve lastikleri ateşe verdiler. Bu arada bazı protestocular ana yolu kapattı. Polis protestocuları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı.
Sudan’ın ana muhalefet gruplarından biri olan Ulusal Uzlaşma Kuvvetleri, Beşir’in olağanüstü hal ilanına verilen cevabın daha fazla protesto olması gerektiğini söyledi. Grup tarafından yapılan bir açıklamada, “Rejim, hedeflerimize ulaşmadan ve rejimi devirmeden durmayacak olan halk devrimine karşı çıkmak için olağanüstü hal ilan etti” denildi. Protestoların ana düzenleyicisi olan Sudan Meslekler Birliği, daha fazla gösteri için bir çağrı yaptı.
LİBYA’DA OLANLARA BİR BAKIN
İslamcı ve eski bir ordu subayı olan Beşir, 1989 yılında askeri darbeden sonra iktidara geldi. Daha sonra Güney Sudan’ı kurmak için ayrılan Güneyli isyancılarla yapılan barış anlaşmasını takiben yapılan anayasa değişikliklerinin ardından Kuzey Sudan’da 2010 ve 2015 yıllarında seçimleri kazandı. Beşir daha önce protestocuları yabancı “ajan” olarak suçladı. Ancak bu ayın başlarında protestocuların çoğunlukla beklentisi olan gençler olduğunu söyleyerek ses tonunu yumuşattı. Beşir, Diktatör Muammer Kaddafi’nin devrilmesine yol açan 2011 iç savaşından bu yana hâlâ kargaşa içinde olan Libya’yı hatırlatarak, “Libya’da ne olduğuna bakabilirsiniz” diyerek aba altından sopa göstermişti.