CHP Ekonomi Masası: Rant ekonomisi ve tek parti rejimiyle kriz aşılmaz
CHP Ekonomi Masası, ekonomik krizin çıkış yollarını değerlendirdi. Sunumlarda, krizin rant ekonomisi ve tek parti rejimiyle aşılamayacağı vurgulandı.
Fotoğraf: Ahmet Bolat/AA
Ercüment AKDENİZ
İstanbul
Cumhuriyet Halk Partisi Ekonomi Masası, ekonomik krizin etkileri ve çıkış yollarını değerlendirdi. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla gerçekleşen toplantı, İstanbul Hilton Otel’de gerçekleşti. Yapılan sunumlarda, kriz ortamının rant ekonomisi ve tek parti rejimiyle aşılamayacağı ifade edilirken, Kılıçdaroğlu da 4 maddelik “Dönüşüm Stratejisi”ni açıkladı.
SON 5 YILIN GÖSTERGELERİ TESADÜF DEĞİL
CHP, İstanbul’da basın temsilcileriyle yaptığı buluşmada “Üreten, Çalışan, Hakça Paylaşan Türkiye” başlığıyla önerilerini sıraladı. İlk panel “Üreten Ekonomi” başlığıyla yapıldı. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, ekonomideki gidişat üzerine 2018 yılı Ağustos ayında “Ekonomi Masası”nı kurduklarını söyleyerek, “Ekonomide aspirin değil tedavi lazım” dedi. Öztrak tek parti sisteminden güçlü parlamenter sisteme geçiş olmadan krizin atlatılamayacağına vurgu yaptı.
Türkiye’nin, öncekilerden daha derin bir kriz yaşadığını ifade eden İstanbul Milletvekili İlhan Kesici ise iktidarın bu durumu ciddiye almadığını belirterek, “Kara bulutlar fırtınaya hazırlanıyor” dedi. AKP’nin son 5 yılında ekonomik göstergelerin dibe doğru seyrettiğine değinen Kesici, “Bu dönem partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş dönemidir” dedi. Kesici çözüm olarak da “uzlaşmaya dayanan milli mutabakat” önerdi. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da Türkiye’de 22 milyon insanın yeterince beslenemediğine ve 1 milyon insanın yatağa aç girdiğine dikkat çekerek, “Verimli toprakların ranta açılması son bulmalı. İthalata dayalı tarım politikaları terk edilmeli” diye konuştu. Gelişmiş ülkelerin Endüstri 4.0’a geçtiğini hatırlatan Fethi Açıkel ise, Türkiye’nin hala “Endüstri 2.0, 3.0’larla uğraştığını söyledi. Açıkel kreş ve ilkokul sıralarından başlayarak kodlama eğitimi verilmesi gerektiğini söyledi.
KAYNAKLAR BETONA, RANTA GİTTİ
Sunumlarda ikinci oturum “Çalışan Ekonomi” başlığı ile yapıldı. Bu bölümde konuşan Çetin Osman Budak, kişi başına milli gelirin 8 bin dolara gerilediğini belirterek kredi mevduatında sınıra gelindiğini söyledi. Budak’ın, sendikalar ve emek güçlerinin eylemlerine rağmen devreye sokulan Kemal Derviş programını savunması ise dikkat çekti! Budak, Derviş programı ile yakalanan çıkışın AKP eliyle ranta, betona, duble yollara evrildiğini söyledi.
Bülent Kuşoğlu ise OVP’de hedeflerin belirsizleştiğini söyleyerek, sosyal güvenlikte açığın büyüdüğüne dikkat çekti. Partili Cumhurbaşkanlığı ile birlikte Strateji ve Bütçe Başkanlığı kurulduğuna değinen Kuşçuoğlu “Bu durum önümüzdeki yıllarda önemli sorunlara yol açacak” dedi. Kadın ve gençlik istihdamı üzerine sunum yapan Leyla Karabıyık da yerel yönetimlerde kadın erkek eşitliğine dikkat çekti, kadın kooperatiflerini önerdi. Karabıyık gençlere işsizlikte 750 TL ödenek verilmesini de önerdi.
GREV YASAK, GÜVENCESİZ ÇALIŞTIRMA SERBEST
“Hakça Paylaşan Ekonomi” başlıklı panelde ilk sözü eski Bakan Abdüllatif Şener aldı. Cumhuriyetin ilk 16 yılı ile son 16 yılını karşılaştıran Şener, AKP dönemini rant ekonomisi olarak tanımladı. Şener’in, “Bu gidişle TÜSİAD bile orta sınıf örgütü haline gelebilir” sözleri dikkat çekti. CHP Genel Başkan Yardımcısı M. Akif Hamzaçebi ise “Vergi rekabeti vergi adaletinin önüne geçti” dedi. Hamzaçebi kayıt dışı ekonominin önüne geçmek için sosyal güvenlik prim oranlarının düşmesini gerektiğini de ifade etti. Veli Ağbaba ise yaptığı sunumda en önemli sorunun güvencesiz çalışma olduğunu söyledi. AKP döneminde yandaş sendikacılığın türediğini söyleyen Ağbaba farklı sendikalara üye olanların işten atılma korkusu yaşadığını ifade etti. Ağbaba grev yasakları ve KHK’le işten atmaların artığına da dikkat çekti. Sonraki sunumda konuşan Aykut Erdoğdu, kamu ihalelerindeki haksız uygulamalara dikkat çekti. Erdoğdu, şehir hastaneleri ihalelerinin kendilerinden gizlendiğini söyleyerek, “Bunun bir kısmını ancak TTB davalarında öğrenebildik” dedi.
Panellerin ve soru cevap bölümünün ardından kapanış konuşmasını Kemal Kılıçdaroğlu yaptı. AKP’nin devleti yönetmek üzere değil, devletleşmek üzere iktidarı kullandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Reel kriz henüz yeni başladı. İthal etmeden üretemez hale geldik. Yapısal reformda önceliğimiz hukukun üstünlüğü, can ve mal güvenliği olacak. Yargı bağımsız, basın özgür olmadan siz ekonomik krizi çözemezsiniz” diye konuştu. Konuşmasında “Dönüşüm Stratejisi”ni de açıklayan Kılıçdaroğlu, bunun sac ayaklarını; hukukun üstünlüğü, üreten Türkiye, sosyal devlet ve sürdürülebilir ekonomi olarak ifade etti.