Sinema Oyuncusu Aytaç Arman uğurlandı
"Sıra dışı filmlerin sıra dışı oyuncusu" Aytaç Arman 70 yaşında hayatını kaybetti. Arman'ın cenazesi bugün memleketi Adana'da toprağa verildi.
Fotoğraf: Yusuf Koyun/AA
Kanser tedavisi görürken 70 yaşında hayatını kaybeden sinema oyuncucu Aytaç Arman için memleketi Adana'da da tören düzenlendi. Usta oyuncunun cenazesi törenin ardından toprağa verildi.
AA'nın haberine göre, Aytaç Arman'ın cenazesi Büyükşehir Belediyesi önündeki törenin ardından Kabasakal Mezarlığı'na götürüldü. Buradaki törene, Arman'ın eşi Radife Baltaoğlu ve oğlu Erdem İnce ile yakınları, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Adana Valisi Mahmut Demirtaş, bazı milletvekilleri ve Arman'ın sanatçı dostları katıldı.
Arman'ın cenazesi Adana'daki törenin ardından Kabasakal Mezarlığı'nda toprağa verildi.
ATLAS SİNEMASINDA TÖREN DÜZENLENDİ
Uzun süredir kanser hastalığıyla boğuşan Aytaç Arman için 26 Şubat'ta İstanbul Beyoğlu Atlas Sinemasında tören düzenlendi.
70 yaşında hayata gözlerini yuman usta sanatçı için yapılan törene Kadir İnanır, Ercan Kesal ve Halil Ergün’ün arasında bulunduğu sanatçı dostları ve sevenleri katıldı. Atlas Sinemasındaki törenin ardından Arman'ın cenazesi Adana’ya gönderilmişti. Arman, bugün toprağa verildi.
Aytaç Arman’ın yaşamını yitirmesinin ardında sanatçı dostları duydukları üzüntüyü paylaştı. Türkan Şoray, Cüneyt Arkın, Ediz Hun, Filiz Akın ve Selda Alkor AA’ya yaptıkları açıklamada, Türkiye sinemasının çok değerli bir aktörünü, çok önemli bir değeri kaybettiğini vurguladı.
Ediz Hun, beraber çalışma imkanı bulamadıklarını fakat Arman’ın vefatından dolayı çok üzüldüğünü söyledi. Arman’ın çok efendi bir insan olduğunu belirten Hun, “Çok takdir ettiğim biriydi. Ben 1963’te Ajda Pekkan’la birlikte ‘Ses’ mecmuasının yarışmasında seçilmiştim. 1971’de Aytaç Bey’in katıldığı yarışmada da jüri üyesiydim. Tarık Akan’la ikisi göz doldurmuştu. İkisi de çok güzel rollerde oynadı ama işte hayat, sürpriz yapıyor. Çok üzüldüm.” şeklinde konuştu.
"GÜZEL VE SAMİMİ BAKARDI"
Selda Alkor “Sen de mi Sevgili Aytaç? Güle güle arkadaşım. Bu yaprak dökümünün sonu yok maalesef. Nurlar içinde git. Ailene, seni sevenlere, tüm geride kalanlara, sabırlar diliyorum. Türk sineması çok değerli bir aktörünü, çok önemli değerini kaybetti.” dedi.
Cüneyt Arkın üzüntüsünü şu sözlerle ifade etti: “Çok üzüldüm, inanamadım. O kadar güzel bir hatıra bırakmış demek ki, içim yandı duyduğumda. Çok zarifti. Çok sade ve inceydi. Benim oğlumu oynardı. Harika bir beyefendiydi. O kadar güzel ve samimi bakardı ki adeta içim güzelleşirdi. Başımız sağ olsun.”
"ÇOK SAYGILI VE SEVGİ DOLUYDU"
Türkan Şoray, Arman ile “Vukuat Var” ve “Gönderilmemiş Mektuplar” adlı iki filmde rol aldığını belirterek, “Biri çok gençlik dönemimizde biri de olgunluk dönemimizdeydi. Aytaç Arman hem gerçekten işine karşı çok saygılı, disiplinli hem de insanlara karşı çok saygılı ve sevgi doluydu. Çok değerli bir aktördü, işini çok severdi. Çok ama çok üzgünüm, hepimizin başı sağ olsun.” ifadelerini kullandı.
Filiz Akın duygularını şu sözlerle aktardı: “Hâlâ onu kaybettiğimize inanamıyorum. Daha doğrusu inanmak istemiyorum. Ödül törenlerinde karşılaşırdık. Hâlâ yakışıklı, hâlâ o kadar gençti ki. Bir varmış, bir yokmuş misali işte. Film şeridi gibi geçiyor gözümüzün önünden hayat.”
AYTAÇ ARMAN KİMDİR: "SIRA DIŞI FİLMLERİN SIRA DIŞI OYUNCUSU"
1949 Adana doğumlu. Erkek sanat enstitüsünden mezun olduktan sonra girdiği Ankara Devlet Mimarlık Ve Mühendislik Akademisi'nde okurken çeşitli gazete ve dergilerin artist yarışmalarına katılarak adını duyurdu. 1970'lerle birlikte sinema oyunculuğuna başladı.
İlk önemli filmi Süreyya Duru'nun 1974'teki Bedrana filmiydi. Arman, bunu "Sinemadaki ilk ciddi sorumluluğum" olarak tanımladı. Daha sonra Kara Çarşaflı Gelin, Güneşli Bataklık, Fırat'ın Cinleri ve Yılmaz Güney’in Düşman filmlerinde oynadı. "Düşman" adlı filmle Sinema Yazarları Derneği'nin "En iyi erkek oyuncu" ödülüne layık görüldü. Ancak 12 Eylül şartlarında ödülünü alamadı.
1981'den 1986'ya kadar sinemaya ara verdi. Bu dönemi şöyle anlatıyor: “Sinemaya ara verdiğim yıllarda ‘Nereden geliyorum? Ne yaşadım? Bu ülkede ne yaşandı? Sinema neydi? Sanat neydi? Bunun içinde ben neydim?’ gibi sorularla kendimle hesaplaşmaya yönelik 5-6 yıllık bir süreç yaşadım. İyi ki öyle yaşamışım. Kendimi, hayatı, sanatı, sinemayı, yaşadığım ilk on yıllık oyunculuktaki birinci dönemimi bunların hepsini harmanlayarak Adı Vasfiye’ye varacak bir süreç içerisinde kendimi daha iyi tanıdım. Bunun sonuçlarını Atıf Yılmaz’ın Adı Vasfiye filminde ben de gördüm, bütün sinema da gördü. Ardından hep hoş ve kaliteli filmlerde, seçerek oynadım. Özel hayatımdan oldukça özverili davranarak direnmeye çalıştım.”
Arman, 1986 sonrasını oyunculuğunun ikinci dönemi olarak tanımladı.
1988 Antalya Altın Portakal Film Yarışması'nda, başrolünü oynadığı, Ömer Kavur'un "Gece yolculuğu" "en iyi film" ödülünü alırken, Aytaç Arman da "en iyi erkek oyuncu" ödülünü aldı. 2003'te Gönderilmemiş Mektuplar filmindeki rolüyle Altın Portakal ve Siyad Türk Sineması Ödülleri tarafından "en iyi yardımcı erkek oyuncu" oldu. 2015'te Londra Türk Film Festivali'nde yaşam boyu başarı ödülüne layık görüldü.
İlerleyen yıllarda oyunculuğunu sinemanın yanında televizyonda da sürdürdü. (KÜLTÜR SERVİSİ)