27 Şubat 2019 03:52

Engels  1-0 Harari

Harari'nin “Sapiens”ini ve Engels'in “Ailenin, Devletin ve Özel Mülkiyetin Kökeni”ni kitaplarını karşılaştırdık.

Friedrich Engels'in Berlin'de bulunan heykeli (Fotoğraf: Flickr)

Paylaş

İzel GRACA

İzmir

Ege Üniversitesi Sosyalist Düşünce Topluluğu ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Medya Kulübü öğrencileri olarak Harari'nin “Sapiens”ini ve Engels'in “Ailenin, Devletin ve Özel Mülkiyetin Kökeni”ni kitaplarını karşılaştırdık.  Sapiens'i bilimsel ve mantıksal olarak eleştirmek fazlaca zamanımızı aldı. Komünizm için “Yol üstündeki kasislerden biri” diyen  ve “Kapitalizmi değiştiremeyiz, öyleyse uyum sağlayacağız.” dipnotunu düşen Harari'nin,  neden bestseller olup 40 milyonun üstünde sattığını daha iyi anladık. Birçok pozitif ve sosyal bilimden toplama cümlelerle yazılmış Sapiens için “Alt metnini 'Kapitalizmi sevmesek de onsuz yaşayamayız' cümlesi üzerine kurmuş sağlam bir edebi eserdir” demek hiçbirimiz için zor olmadı. Neandertallerin yok oluşunu Homosapienslerin onları kıyıma uğratmasına bağlayacak kadar bilim dışı komik şeyler söylenirken Harari, her zaman insanın kıyıma, yıkıma odaklı bencil bir canlı olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Toplantıda burada kısa bir es vererek gündemde gördüğümüz olayları konuştuk ve  insanın bencil doğmadığını,  tarihin birçok sahnesinde birlik olarak durduğumuzu ve daha birçok defa “Hepimiz için hep beraber” duracağımızı konuştuk. Harari'nin ısrarla tarihin kaostan ibaret, yönsüz olduğunu vurgulaması üzerine dikkatimizi çeken bir şey de tarihsel materyalizmle yorumladığı satırların olması. Tabii bu satırların ardından hemen idealist satırlar koşturuyor. Oysa tarihin neden-sonuç ilişkisiyle vektörel ilerlediğini biliyoruz. Yoksa birinci dünya savaşının, bir Sırp'ın Avusturya-Macaristan veliahtını öldürmesiyle başladığına çoktan inanmıştık. Son olarak, mutluluğu kendi içine çekilmeyle tarif eden, bireysellik güzellemeleri yapan Harari'ye politik hayvanlar olduğumuzu hatırlattık. Umarım Zeki Müren bizi görüyor, Harari de duyuyordur.

KÜSKÜN KEŞİŞ VS PROLETARYA TEORİSYENİ

Toplantının geri kalanında Engels'in eserinde özellikle ailenin kökeni üzerinde durduk. Miras ile beraber erkek egemen ailenin oluşması, tek eşlilik ve tabii kadın sorunu üzerine tartıştık. Kadın sorunun temelindeki üretim ilişkilerini ve feminizmi konuştuk. Mücadele veren kadının işçi kadın, emeği işte ve evde sömürülen kadın olduğu üzerinde durduk. Engels'i okurken, tarihsel akışın diyalektik tarihsel materyalizm ile açıklanmasında gözümüze çarpan şey, mantıksal bir ilerleyiş ve edebi kaygılar gütmeyen, bilimsel somut verilere dayanan bir kitap olduğuydu. İnceleme esnasında elbette ki 19. yüzyıldan bu yana birtakım bilimsel gelişmelerden kaynaklı parantez açtığımız yerler oldu. Fakat bu, kitabın bilimsel akışına darbe vurmuyor, üstünden çıkarımlar yapılmıyordu. Engels yorumlarını bilim temelinde yaptığından kaynaklı bu kitabında bizde Harari'yi okurken yaşadığımız bilinmezlikler içindeki telaş durumunu hiç yaşatmadı, çelişkiye düşürmedi. İki kitabı karşı karşıya koyduğumuzda -yan yana pek uyumlu değiller- ikisi de bir sınıfın kitabıydı. Harari, vegan kılığında bir kıyımcı, Turgut Uyar'ın şiirindeki “küskün keşiş” güzellemecisi, Kapital’deki keten bezi satıcısı, istenileni veren pembe bestsellercı burjuva; Engels ise kitap yazarken barikatlardan da kaçmayan, şiirin “küskün keşişlerden olmamak bir gün, dağlara dağlara çıkmak” kısmını tutan, keten bezi satıcısını yenecek olan gerçeğin safında bir proleterya teorisyeni.

Toplantının son kısmında ise Harari'nin entelektüel birikimini övenlere hoş bir tebessüm atarak entelektüelliğin bu internet çağında kabaca toplanan internet satırlarından oluşan edebi cümlelerle değil, 1800'lerde karikatür çizen; Portekizce, İtalyanca, Latince, Fransızca ve daha birçok dil bilen Engels ile anlatabiliriz, dedik. Toplantı, okullarda tartışma ortamı olmadığını, bilimi git gide elimizden çekip aldıklarını; bu sebeple bu tür okumların her yerde, sık sık ve muhakkak sonunda bir üretim olacak şekilde yapılması çağrısıyla sonlandı.

 

ÖNCEKİ HABER

Bu eseri badanalasak da mı saklasak?

SONRAKİ HABER

Gazetelerde 'Ne Var Ne Yok?' - 27 Şubat 2019 Çarşamba

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa