Tıp Öğrenci Kolu’ndan bize kalan
Sağlık alanın toplumsal rıza ve rant üretimi için önemli bir yer olması sürekli değişen hükümetlerin sürekli değişen sağlık politikalarının ana nedeni
Fotoğraf: Pixabay
Baran ÖZ
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Tıp fakültesi ve hekimlik mesleği başlangıcından sonuna kadar çok dinamik ve kendine özgü sorun, uygulama ve özlemler ile dolu bir alan. Bir hekim adayı tıp fakültesini okumayı; tıbbın bilim, araştırma ve geliştirme ile ayrılmaz bütünlüğünden, insanlara yardım etme arzusundan, toplumda saygı görülen bir konumda bulunma isteğinden, güvenli bir gelecek ve insan onuruna uygun çalışma ve ücret koşullarından seçebilir. 6 yıllık tıp öğrenim sürecinde ise ağır ders yükü ve stajları sırf bu hayallerini gerçekleştirebilmek için göğüs gerebilir.
Tıp alanın insan hayatı ile sıkı bağlarının sonucu bir doktor toplumun birçok sorununa da tepki vermek zorunda kalabilir. Sağlık hizmetlerinin doğru yerine getirilmesi, tıp eğitiminin niteliği, kişilerin yaşam standartlarının yükseltilmesi gerekliliği, insanın iyilik halinin çalışma yaşamının, ülke ve toplumun koşullarının iyiliğine bağlı olması toplumun birçok kesimini ilgilendiren konuların hekim ve hekim adaylarının öncelikli tartışmaları haline gelmesine neden olabilir.
Sağlık alanın toplumsal rıza ve rant üretimi için önemli bir yer olması sürekli değişen hükümetlerin sürekli değişen sağlık politikalarının ana nedenini oluşturuyor. Toplumsal bir açıdan ele alınıp çözüme kavuşturulması gereken sağlık eksenli sorunlar, sermaye açısından ele alındıkça daha da girift bir hale gelmiş, muhatapların birbiri ile çatışmasından (hekimlere güvensizlik, hastaların küçümsenmesi) ibaret olmuştur. Tıp öğrencileri ve hekimler arasında genel eğilim ise hoşnutsuzluğa rağmen kabullenme, sorunlara yabancılaşma, seçilecek uzmanlık alanı ile bir miktar uzaklaşma veya ülkeden ayrılma şeklinde gelişmiştir.
TALEP ENDEKSLİ TIP ÖĞRENCİ KOLU
Çeşitli meslek gruplarında, mesleğin üyelerinin hakkını korumak, geliştirmek ve sorunlarını çözmek için çeşitli örgütlenmelere gidilmiştir. Tıp alanında bu örgütlenme Türk Tabipler Birliği ve ona bağlı Tıp Öğrenci Kolu’dur.
Tıp Öğrenci Kolu, bütün tüzel kuruluşlar nezdinde tıp fakültesi öğrencilerini temsil eden, tıp fakültesi öğrencilerinin, demokratik ilkeler ışığında doğrudan doğruya kendi sorunlarına ve ülke sorunlarına yönelik kamuoyu oluşturmasına çalışan, bu yönde faaliyetler yürüten tıp öğrencilerinin doğal örgütüdür. TTB-TÖK çalışmalarına mevcut tüm tıp fakültelerinin öğrencilerinin en geniş katılımını sağlamalı; bu yönde uygun kanallar, mekanizmalar yaratmalıdır.
TÖK öğrencilerin formaldehit kokusuna rağmen maske dağıtılmayan anatomi laboratuvar dersleri için de öğrencilerin sosyal yaşantısı gözetilmeyen ders ve sınav takvimleri hakkında da bir söz söyleyebilmelidir. Yemekhane, barınma, ulaşım sorunları çözmek noktasında, kulüp ve topluluk faaliyetlerinin engellenmemesi, desteklenmesi hususunda görev almalı öğrencilerin akademik-kültürel haklarını en önden savunan, öğrencilerin demokratik karar alma mekanizmalarını oluşturan bir konumda bulunmalıdır.
Bu konum, Tıp Öğrenci Kolu’nun tıp öğrencilerinin taleplerini yerine getirmeyi ana mücadele unsuru olarak görmesinin, seçkinci bir tavırdan uzak, öğrenci kitlesi ile bağlaşık olmasına bağlıdır. Tabii ki aktivizm içeren komisyonlar (LGBTİ+ hakları, savaş karşıtlığı, toplumcu ve koruyucu hekimlik vb. gibi) TÖK içerisinde yaratılmalı ve aktifleştirilmelidir. Ama bunlar yerine getirilirken öğrenci kitlesinin ana eğilimi de gözden geçirilmelidir.
MEVCUT TÖK ÖRGÜTLENMESİNİN EKSİKLİKLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Bir zamandır çalışanların kurduğu meslek örgütleri ve sendikalar işlevlerini yerine getirmekte hantal kalmakta. Bunun iki nedeni var: Mevcut sorunlara sermaye cephesinden çözüm getiren hükümetlerin bu örgütleri çözmeye yönelik hukuki, yasal ve medyatik uğraşları ve emek cephesinde yer alan kurumların bu saldırılara cevap vermekte atıl kalması, darlaşması, gücünün dayandığı yerden kitleden uzaklaşması.
Tabipler Birliği yine birçok meslek örgütüne göre üyeleri ile bağı daha güçlü daha sahiplenen bir konumda. Hükümetin Tabipler Birliğini itibarını düşürmeye birçok kez çalışmasına rağmen çalışmalarına devam ediyor. Ama Tıp Öğrenci Kolu mevcut hali ile tıp öğrencileri tarafından sahiplenmekten uzak.
Bunun ana nedeni örgütlenme konusundaki eksiklerinden kaynaklanıyor; merkezi yönetim kuruluna sahip olan TÖK herhangi bir Fakülte Yürütme Kuruluna (FYK) sahip değil. Düzenli toplanan, sağlık alanındaki son gelişmeleri gündemine alan, öğrencilerin sorunlarını çözebilmesi ile ilgili mekanizmaların yaratan, komisyonların yürütülmesini denetleyen, TTB ile tıp öğrencilerin arasında köprü olan, yayınların yerelden beslenmesi, dağıtılması, okuma gruplarının kurulması gibi sorumluluklarının yerine getirilmesinin sorumlusu olan bir kurulun bulunmaması bu sorumlulukların yerine getirilmesinin muğlaklaşmasına yol açıyor. Bu durum, özeleştiri-eleştiri imkanını da ortadan kaldırıyor. Seçilen, birçok öğrencinin temsil gücünü elinde barındıran, TTB ve (mümkünse) dekanlık tarafından tanınan bir kurulun kendi sorumluluklarını yerine getirme sürecinde toplumcu hekimlik çizgisinde kopması daha zor bir hale gelecektir.
Mevcut TÖK, hedefinde tıp öğrencileri örgütü olmak değil de tıp fakültesi okuyan aktivistlerin toplamı olmak gibi bir durum var. Her yerel, düzenli olarak toplantılara katılan 5-6 kişiden ve aradan uğrayan 15-20 kişiden oluşuyor neredeyse. FYK’nin bürokratik ve hiyerarşik bir yapı olacağı iddiasındaki arkadaşların karşı-tezine rağmen TÖK, şu an tıp eğitiminden uzak, sol seçkinci, okul yönetimleri tarafında kriminalize edilebilir bir halde. İşte burada alanın gündemlerini takip eden birim, öğrencilerin katılımın gözeterek yapacağı etkinlikler ile tıp öğrencilerinin özlemlerini yerine getirebilir ve bürokratik, öğrenci kitlesinden kopuk bir platforma savrulmaz.
Toplumcu hekimlik çizgisi hem doktorların çalışma haklarını hem toplumun sağlık hakkını gözeten, tıp alanında sermaye çıkarlarının yarattığı pratiğe ve ideolojiye karşı en güçlü çizgidir. Bu çizgiyi doğru savunmak, tıp fakültesi öğrencileri tarafından sahiplenmesinin de önünü açacaktır.