27 Şubat 2019 08:53
/
Güncelleme: 10:59

İstanbul ve Ankara'da kadınlardan 8 Mart’a çağrı

İstanbul ve Ankara’da kadınlar 8 Mart programını açıkladı; yoksulluğa, krize, kadın cinayetlerine ve tacizlere karşı alanlarda olacaklarını duyurdu.

İstanbul ve Ankara'da kadınlardan 8 Mart’a çağrı

Fotoğraf: Evrensel

İstanbul ve Ankara’da kadınlar; yoksulluğa, krize, kadın cinayetlerine ve tacizlere karşı 8 Mart’ta eşitlik ve özgürlük talepleriyle alanlarda olacaklarını açıkladı. Açıklamalarda, yasaklarla, baskılarla kadınları sindirmeye çalışanlara seslenilerek “Bu korkunç tabloyu değiştirebilecek umudumuz, direncimiz ve gücümüz var” denildi.

ANKARA KADIN PLATFORMU: 8 MART'TA SOKAKTAYIZ

Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla kadınlar, 8 Mart Cuma günü saat 12.30’da Sakarya Caddesi’nde yoksulluğa, güvencesizliğe, savaşa, kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze ve kazanılmış haklarına yönelik saldırılara karşı “Bir aradayız” diyecek.

Ankara Kadın Platformu 8 Mart programını açıkladı. “Krize, Savaşa, Şiddete, Eşitsizliğe Karşı Dayanışmayla Güçleniyor, Hayatı Örgütlüyoruz!” diyerek 8 Mart’ta kadınları alanlara çağıran platform Mülkiyeliler Birliği’nde basın toplantısı düzenledi. Platform adına konuşan Yurdagül Çabat, “Ankara’nın dört bir yanından gelen kadınlarla birlikte yoksulluğa, güvencesizliğe, savaşa, kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze, kazanılmış haklarımıza yönelik saldırılara karşı haklarımız ve hayatlarımız için 8 Mart Cuma günü saat 12.30’da Sakarya Caddesi’nde bir arada olacağız” dedi.

"ERKEN YAŞTA EVLİLİK DİYE BİR ŞEY YOK, ÇOCUK İSTİSMARI VAR"

Çabat, AKP’nin bir yandan çalışma yaşamına dönük hak gasplarını içeren yasal düzenlemelerle bir yandan da kazanılmış haklara yönelik saldırıları ile her geçen gün yeni bir tartışmayı gündeme getirdiğine dikkat çekti. Çabat şunları söyledi: “Geçtiğimiz seçimlerde çocuk istismarcılarına idam ve hadım cezası tartıştıranlar bu seçimde çocuk istismarcılarını ‘erken yaşta evlilik mağdurları’ olduğu gerekçesiyle affetmekten bahsediyor! Erken yaşta evlilik diye bir şey yoktur, çocuk istismarı vardır! Bu istismarın korkunç bir hızla artmasından sorumlu olanlar da ‘9 yaşında çocuk evlenebilir’ diyen, çocuk yaşta doğum yapanları gizleyen, Ensar’ı aklayan, tecavüzcülere, katillere iyi hal indirimleri uygulayan gerici erkek egemen düzendir. İstismarcıları affederek çocukların hayatını karartmanıza izin vermeyeceğiz!”.

"HAKLARIMIZDAN ASLA TAVİZ VERMEYİZ"

Üstü kapatılmaya çalışılan kadın cinayetlerinde ancak kadınlar sahip çıktığında adalet sağlanabildiğini vurgulayan Çabat, kadına yönelik şiddetle mücadelede çok önemli olan, 6284 sayılı yasaya aile düşmanı olduğu gerekçesi ile saldırıldığını söyledi. Çabat, “Kadınların mücadelesi olmaksızın tecavüzcülerin, kadın katillerinin adil yargılanmadığı bir dönemde haklarımızdan asla taviz vermeyiz!” dedi. İktidarın bir yandan boşanmayı zorlaştırmaya çalıştığını, bir yandan da kadınların nafaka hakkına göz diktiğini belirten Çabat, “Nafaka mağduru erkekleri tartışmadan önce okula gönderilmeyerek çocuk yaşta evlendirilerek hayatı karartılan kız çocuklarını tartışacağız, çalışan kadının maaşına el koyan erkekleri tartışacağız, hamile olduğu için işten atılan kadınları tartışacağız. Cinsiyet eşitliğini sağlamadan nafakayı tartıştırmayız, mücadele ederek kazandığımız medeni haklarımızdan bir adım geri atmayacağız!” şeklinde konuştu.

"KADINLARA SALDIRILARI KORKULARINDAN"

Kadınların maruz kaldığımız bütün eşitsizliklere rağmen var olmaktan asla vazgeçmeyeceğini herkese hatırlattığını vurgulayan Çabat şöyle konuştu: “Gücümüzü de buradan alıyoruz. Bunun için biz kadınlara olan öfkeleri. Bunun için ‘Siz asla erkeklerle eşit değilsiniz’ demeleri. Çünkü korkuyorlar.En temel hakları için sokağa çıkan, hak talep eden kadınlara yönelik saldırıları bundandır. Bunun içindir seçilmiş kadın vekillerin, belediye başkanlarının, gazetecilerin gözaltına alınması, cezaevlerinde tutulması. Kadın derneklerinin, televizyonların, gazete ve dergilerin kapatılması. Biz kadınlar fiilen sürdürdüğünüz OHAL'e, mücadele eden kadınlara ve cezaevlerindeki  kadın tutsaklara uyguladığınız baskılara karşı yaşam hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz”.

"BU KORKUNÇ TABLOYU DEĞİŞTİRECEK, UMUDUMUZ, DİRENCİMİZ, GÜCÜMÜZ VAR"

Ortadoğu’da sürdürülen savaşın yine en çok kadınları,çocuları vurduğuna, mülteci kadınlara yönelik şiddetin her geçen gün arttığına dikkat çeken Çabat, kadınların savaş karşıtı olmaktan, barış talep etmekten asla vazgeçmeyeceğini söyledi. Kadınların sokakta ve bir arada olmasından korkanlara Boztaş şöyle seslendi: “Bizleri yasaklarla, baskılarla sindiremezsiniz. Yıllardır olduğu gibi yine sokaklardayız, yine dayanışmayla mücadelemizi büyütüyoruz! Her şeye ve her türlü baskıya, kadın düşmanı yasalara rağmen eşitlik ve özgürlük için direnen, üreten, itaat etmeyen ve mücadele eden kadınlar ve LGBTİ+ bireyler var. Bu korkunç tabloyu değiştirebilecek umudumuz, direncimiz ve gücümüz var. Bizler bu kararlılıkla mücadelemize devam ediyoruz”. (Ankara/EVRENSEL)


İSTANBUL 8 MART PLATFORMU: ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ İÇİN DİRENİŞTE; KRİZE, SAVAŞA, ŞİDDETE KARŞI ALANLARDAYIZ

İstanbul 8 Mart Platformu Bakırköy Pazar Alanı’nda gerçekleştirilecek 8 Mart mitingine katılım çağrısı yaptı Açıklamada "Özgürlüğümüz için direnişte; krize, savaşa, şiddete karşı alanlardayız!" denildi.

İstanbul 8 Mart Platformu

Fotoğraf: Evrensel

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yapılan açıklamayı okuyan Sevgi Öztürk, kadınların her 8 Mart'ta olduğu gibi bu yıl da tüm dünyada alanlarda olacağını belirterek “Kadınlar olarak birlik, dayanışma ve mücadele kararlılığımızı ve sözümüzü bir kez daha ortaya koyacağız. Çünkü hayatın her alanında üretmemize ve toplumun yarısını oluşturmamıza rağmen payımıza düşen eşitsizlikler yığını ve şiddet sarmalı.  Bu yıl da şiddete, sömürüye, ezilmeye, eril zihniyete, cinsiyetçiliğe, tacize, tecavüze, kadın katliamlarına karşı sesimizi bir kez daha yükseltmek için bir araya geldik. Gücümüzü birliğimizden alıyoruz ve bu bilinçle eşitlik ve özgürlük mücadelemizi sürdürüyoruz” dedi.

Patronlar krizin faturasını emekçilere ödetirken bundan en büyük payı alanın yine kadınlar olduğunu ifade eden Öztürk, “Toplumda geçinme derdiyle boğuşan emekçilerin öfkesi düzeni sorgulamalarını engellemek için ezilen kimliklere yönlendiriliyor. Kadınlar; yemek, bulaşık, çamaşır, çocuk bakımı gibi ev içi işleri patronlar için bedavadan sağlarken aynı iş yerinde daha düşük ücretlerle güvencesiz çalıştırılıyor, kriz dönemlerinde istihdam düşerken ilk işten çıkarılanlar da yine kadınlar oluyor. Hatta utanmadan artan işsizliğin sebebi iş arayan kadınlara yüklenebiliyor” diye konuştu.

Türkiye’de de kadınların aynı sömürü düzeninin devam etmesi için hedef gösterildiğini vurgulayan Öztürk şöyle devam etti: “AKP’nin 17 yıllık iktidarında devletin en sembol kurumlarından, yöneticilerine varana dek kadın düşmanlığı dillerden düşmüyor. Toplumsal muhafazakârlaşma, eğitim sisteminin gericileştirilmesi, müfredatın dini referanslarla yeniden organizasyonu gelecek nesillerin de hayatını tahakküm altına almış durumda. Sistemin en tepesinden topluma zerk edilen cüretkârlık, iyi hal indirimi ve kollamayla birleşince astronomik rakamlarla kadın cinayetleri ve şiddeti vuku buluyor. En son, Merve Demirel’in gözaltına alınması sırasında yaşanan taciz ve ardından yapılan açıklamalar bizleri şaşırtmasa da öfkemizi ve mücadelemizi yükseltiyor.”

Kadınlar için insanca bir geleceğin ancak mücadele etmekle mümkün olduğunun altını çizen Öztürk, “Kapitalizmin kadının ezilmesinden çıkarı var. Dünyayı kadınlara cehennem eden bu sisteme karşı her 8 Mart’ta olduğu gibi yine alanları dolduracağız ve taleplerimiz kabul edene kadar daha da çoğalarak, birleşerek, güçlenerek sesimizi yükselteceğiz. Çaresiz ve yok olmaya mahkûm olan biz değiliz.  Aksine insanlığa hiçbir faydası dokunmayan krizler ve savaşlarla dünyayı yaşanmaz hale getiren ezilen ve sömürülenleri tahakküm altında yaşamaya zorlayan bu düzen mücadelemizle değişecek! Sömürüye, tek adama rejimine, eşitsizliğe karşı inatla ve ısrarla; Vardık Varız Var olacağız!” dedi.

Öztürk son olarak şunları söyledi; “Tüm kadınları eşitlik ve özgürlüğü birlikte kazanmaya, 3 Mart saat 12.00’de Marmara Forum önünde buluşarak 13.00’te Bakırköy Pazar Alanı’nda gerçekleştirilecek olan 8 Mart mitingine katılmaya çağırıyoruz.”

KADINLARIN 8 MART TALEPLERİ

* İstihdamda yok sayılan emeğimizin karşısında eşit işe eşit ücret talebimizi yineliyoruz

* Kadının toplumdaki ezilen kimliğini perçinlemek için nafaka hakkına yapılan saldırılar geri çekilsin. Nafaka, çalışma olanaklarından yoksun olduğu için kendisini geçindirecek imkânı olmayan ve şiddete mahkûm edilen kadınların güvencesidir. İş bulmada boşanan kadınlara öncelik verilsin

* Cinsel istismar vakalarında uygulanan iyi hal indirimi kabul edilemez. Tacizciyle evlenme durumunda cezayı ortadan kaldıran yasa tasarısı süresiz olarak geri çekilsin

* Mutfağa ve ev işlerine mahkûm edilen ve bu yolla ezilmesi perçinlenen kadınların özgürleşmesi için ev içi işlerin toplumsallaştırılması, kreşler yemekhaneler ve çamaşırhaneler kurulmasını istiyoruz.

* 8 Mart tüm dünyada kadınların ortak mücadelesi olarak alanlarda olduğu bir gündür. 8 Mart ücretli izin günü ilan edilsin. (İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et