Vergi Haftası: BES İzmir Şubesinden 5 dakikada 5 talep eylemi
BES İzmir Şubesi, Vergi Haftası kapsamında Vergi Daireleri önünde "5 dakikada 5 talep" eylemi gerçekleştirdi.
Fotoğraf: Evrensel
Büro Emekçileri Sendikası (BES) İzmir Şubesi, Vergi Haftası dolayısıyla saat 12.00-12.05 arasında Vergi Daireleri önünde “5 dakikada 5 talep” eylemi düzenledi.
Şirinyer, Gaziemir, Bornova, Çiğli gibi vergi dairelerinin tümünde, “Vergi dilimi soygununa son” diyerek BES İzmir Şubesinin başlattığı kampanya tüm iş yerlerinde eylemle duyuruldu. Bornova Kompleks Binada yapılan eylemde basın açıklamasını İşyeri Temsilcisi Nursel Çiçek, Gaziemir Vergi Dairesinde yapılan eylemde Çoşkun Deniz, Çiğli Yamanlar Vergi Dairesinde Şube Yöneticisi Özcan Balkaya, Şirinyer Kompleks binada Temsilci Ali Savaş ile Selda Elif Demir ve Küçük Ortaklı Vergi Dairesinde Gülcan Kaya okudu.
“5 dakikada 5 talep” başlığı altında düzenlenen eylemde büro emekçilerinin talepleri ise şöyle:
- Vergi dilimi soygununa son verilsin, Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalıdır.
- 3600 ekgösterge tüm maliye emekçilerine verilmelidir
- Fazla çalışmaya, angaryaya, mobbinge hayır, acil personel alınsın.
- Zorunlu BES iptal edilsin onun yerine ek ödemeler taban maaşa eklensin.
- Merkez, taşra; uzman olan olmayan ayrımı kaldırılmalı. Eşit işe eşit ücret ilkesi hayata geçirilmelidir.
“Vergi dilimi soygununa son” talebi etrafında başlatılan kampanya içinde toplanan imzaların TBMM’ye gönderileceği açıklandı. (İzmir/EVRENSEL)
VERGİ HAFTASI NEDİR?
Vergi Haftası, bu yıl 30. kez "kutlanıyor". 1990 yılından bu yana her yıl şubat ayının son haftasında kutlanan Vergi Haftası kapsamında bu yıl 25 Şubat-3 Mart tarihleri arasında çeşitli etkinlikler gerçekleştiriliyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı Gelir İdaresi Başkanlığına göre Vergi Haftası ile "Vergi bilincinin çocuklarda ve genç nesillerde oluşturulması, toplumun tüm kesimlerine benimsetilmesi, mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunun sağlanması ve kayıt dışı ekonomi ile mücadele bilincinin oluşturulması" hedefleniyor.
BURJUVAZİNİN BEŞİNCİ TANRISI "VERGİ"
Yazarımız İhsan Çaralan, bugünkü yazısında devletin "vergi bilinci" olarak tanımladığı ve kutsiyet atfettiği meseleyi şöyle anlatmıştı:
"Devletin işlerini yürütmek için halktan topladığı paradır vergi. Vergi sınıflı toplumlarla ortaya çıkmış, sınıfların ortadan kalkmasıyla da yok olacaktır. Ama yok oluncaya kadar elbette öteki sınıfsal kurumlar gibi sınıflar mücadelesinin bir alanı olmaya devam edecektir.
Burjuva toplumunda, sermaye sınıfının diğer sınıfları egemenliği altında tutmak için baskı aracı olan devletin masraflarını halka ödetmesinin en genel ve etkin yolu vergi olmuştur. Bu yüzden burjuvazi, vergiyi “sevimli” göstermek, hatta “kutsal bir görev” olarak göstermek için onu pek çok renge boyamış, bir yanıyla da “dolaylı” hale getirerek görünmez kılmaya çalışmıştır.
Üstelik bu çabalar yeni de değildir.
Fransa’da 1793 Anayasası, vergiyi “Hiç bir vatandaş, devlet masraflarına katılmak şerefinden geri bırakılamaz” diyerek, bir “vatan borcu”, “şerefli bir yurttaşlık görevi” olarak tarif etmiştir.
Napolyon döneminde parlamentoda konuşan Cizvit Papazı Mortalembert, “Vergi hükümetin emdiği ana memesidir” diyerek vergiye “doğallık” ve “meşruiyet” kazandırmak istemiştir. Bu değerlendirmeleri eleştiren Marx ise, “Hükümet demek baskı araçları demektir. Otorite demektir. Polis demektir. Resmi görevliler demektir. Yargıçlar bakanlar demektir, papazlar demektir” dedikten sonra vergiyi, burjuvazinin, “Mülkiyet, aile, düzen ve din yanında beşinci tanrısı” olarak tanımlamıştır. Marx, ayrıca “Vergilerin sarayın, bürokrasinin ve papazların tek sözle tüm baskı aygıtının geçim kaynağı” olduğuna dikkat çekmiştir. (Alıntılar Karl Marx’ın ‘Louis Bonaparte’ın 18’nci Brumeri’ kitabındandır)
Vergi sorunu ülkemizde halkın çoğunluğu tarafından bir yakınma sorunu olmuştur. Ne var ki işçi ve emekçiler için bir mücadele konusu olmamıştır! Dolayısıyla Maliye Bakanlığının vergi vermeyi bir “vatan görevi” olarak tarif etmesi ve “Verdiğin vergi sana yol, su, elektrik olarak dönecek” söylemleri egemen bilinç olarak halkta yerleşmiştir.
Şimdi bu bilinci dönüştürme zamanıdır." (HABER MERKEZİ)