Kayseri Adayı Eylem Sarıoğlu: Kayseri kadınların kenti olacak
Kayseri Bağımsız Başkan Adayı Eylem Sarıoğlu Aslandoğan, rantçıyı anlayışa karşı ‘halkçı belediyecilik’ seçeneğiyle aday olduğunu söyledi.
Fotoğraf: Evrensel
Hilal TOK
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Başkan Adayı Eylem Sarıoğlu Aslandoğan, emekçiyi, kadını, genci değil bir avuç rantçıyı öne alan anlayışa karşı “halkçı belediyecilik” seçeneğiyle aday olduğunu söyledi. Sarıoğlu, şiddetten istihdama, eğitim ve sağlıktan sosyal yaşama Kayseri’yi bir kadın kenti haline getireceklerini ifade etti.
Uzunca süredir Kayseri’de işçi ve emekçilerin mücadelesinin bir parçası olan Sarıoğlu, 15 yıldır avukatlık yapıyor. Özellikle işçi ve kadın davalarına bakan Sarıoğlu, Kayseri Kadın Dayanışma Derneğinin de kurucu başkanı. Emek Partisinde aktif çalışma yürüten Sarıoğlu sorularımızı yanıtladı.
Nasıl karar verdiniz aday olmaya, özellikle bir kadın aday olarak bu süreçte sizi zorlayan şeyler oldu mu?
Evet, tabii ki zorlandım. Oldukça yoğun bir dönem olacaktı ve öncelikle kızıma vakit ayıramamakla ilgili endişelerim oldu. Bunun dışında genel toplumsal algıdaki gerilikler benim etrafımda da mevcut. Tüm bunlar beni düşündürdü. Ama tersini düşündüren noktalar daha ağır bastı. Kayseri’de seçim süreci başladığında, sendikacı, dernek yöneticisi, kanaat önderi ve elbette mücadele içinde yer alan kadınların bağımsız aday olarak seçimlere katılmam yönündeki önerileri benim için itici güç oldu. Dayanışmadan ve kadınlardan güç aldım diyebilirim. Aday olarak beni öneren herkese çok teşekkür ederim.
Kayseri ve ülkenin içinde bulunduğu politik atmosfer, işçi ve emekçilerin içine itildiği yoksulluk, demokrasi yoksunluğu gibi nedenlerle, alternatif yaratmak emek ve demokrasi güçlerinin birliğini sağlamak gibi bir yaklaşım içindeydik zaten. Bunun için de şu an rant eksenli bir anlayışla yönetilen kentimiz için bir alternatif bulunması gerekliydi. Bizler de tartışmalar sonrası “halkçı ve demokratik bir belediye” şiarıyla adaylığımızı koyduk.
KENT MECLİSİNDE BİRLİKTE YÖNETECEĞİZ
Halkla buluşmalarınızda neler öne çıkıyor? Kayseri’de kadınlar ne gibi sorunlar yaşıyor, neler talep ediyor sizden?
Birçok yerde olduğu gibi Kayseri’de de en temel sorunlar yoksulluk, işsizlik. Onlarca fabrika kapandı, işçilerin hakları verilmiyor, işten atmalar arttı. Kadın istihdamında çok ama çok zayıf kentimiz. Bu sorunlar ev ziyaretlerimizde, fabrika önlerindeki buluşmalarımızda, mahallelerde, pazar yerlerinde en çok dillendirilen sorunlar maalesef ve “Bunlara çözüm bulacak mısınız?” sorusu en çok karşılaştığımız sorular.
Kadınlar evden çıkmak ve hayatın canlı akışı içine eşitçe yer almak istiyor. Her yerde olduğu gibi şiddet, yok sayılma kadınların temel sorunları arasında. Çaresizlik ve yalnızlık kadınların ruh halini özetliyor diyebiliriz. Talepleri de bu sorunlar üzerinden şekilleniyor. İstihdam olanaklarının artırılmasını talep ediyorlar. Şiddet gördüklerinde kendilerine sahip çıkılmasını, kalacak yer, iş ve güvenlik sorununun çözülmesini istiyorlar. Şiddet gördükleri ortamdan kurtulmak için kendilerini koruyacak, cesaretlendirecek mekanizmalar istekleri arasında. Bir de “Artık biz kadınlar da sosyalleşmek istiyoruz” sözleri ile çok karşılaşıyoruz. “Bizim de sözümüze değer verilsin” diyen kadınlara belediyecilik anlayışımızı anlatıyoruz.
Belediyecilik anlayışı olarak; kadınlar başta olmak üzere tüm ezilen, dışlanan kesimlerle, sendikalar, kadın örgütleri, meslek odaları, inanç kurumları temsilcileriyle Kent Meclisi kuracağız; ki sorunları birlikte çözelim.
KAYSERİ KADINLARIN BELEDİYESİ OLACAK
Kadınları istihdama katmak hedefinizi nasıl gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz?
Bir kere kadınların belediyesi olacak Kayseri Büyükşehir Belediyesi. Tüm kararları birlikte alacağız. Geçenlerde bir ev toplantımızda bazı kentlerdeki kadınların çalıştırdığı pazar yerleri, işyerleri, üretim birliklerinden bahsedildi. İstihdamı artırmak için bu tarz çalışmalar yapacağız. Kadın emeğinin hakkını vereceğiz ve onların yönettiği işletmeler, kooperatifler ana hedeflerimizden olacak.
Diğer yandan da çocuk ve yaşlı bakımını kadının görevi olarak kabul eden bir toplum yapımız var. Bu durum kadınların iş hayatına atılması önündeki en büyük engel. Bu sebeple her mahalleye kreş açmak ve bakım emeğinin sadece kadının üzerinde kalmasını önlemek için merkezler açmak temel hedeflerimizden. Ayrıca nitelikli meslek edindirme kursları açacağız. Kayseri’de belediye aracılığıyla açılan kursların çoğunun, kadınların gerçek anlamda meslek edinmesine hizmet etmediğini biliyoruz. Bu kurslar “Kadınlık rollerinin iyi şekilde yapılması”nın öğretilmesi işlevi görüyor maalesef.
HAREKET NOKTAMIZ KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ
Kadınların en önemli sorunlarının başında gelen şiddet karşısında ne yapacaksınız?
Bizim hareket noktamız, kadın erkek eşitliğinin sağlanması olacak. Tüm projelerimiz bu yaklaşıma uygun olarak şekillenecek. Ev içinde evimizden dışarıya adım attığımız anda, her alanda kadın erkek eşitsizliği yeniden üretiliyor. Gerçek eşitliğin sağlanmasının yolu da eşitsizliğin başladığı yerden yani yerellerden geçiyor. Sokakta, mahallede, şehirde eşitliğin sağlanabilmesi için belediyelerin atması gereken adımlar var. Kadının daha güçlü olduğu bir toplum, sonuç olarak şiddetin de azalmasını beraberinde getirecektir. Bunun için mahallelerde etkili bir bilinçlendirme seferberliğine girişeceğiz, kitle örgütleri ile birlikte yürütülecek projeler üreteceğiz. Bunların yanı sıra şiddeti önleme merkezleri ve kadın sığınakları kurup aktif denetimler yapılmasının önünü açacağız. Kadının konumunu güçlendirirken, toplumsal dönüşümü sağlayarak bunu kalıcı hale getireceğiz. Önce belediye içinden başlayacağız, ardından tüm kentte mahalle mahalle, işyeri işyeri, okul okul bu seferberlik hissedilecek. Yani Kayseri’de işçi emekçilerle birlikte kadınlar iktidara gelecek aslına bakarsanız.
Bu süreçte çok çeşitli kesimlerle bir araya geliyorsunuz? Nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Kadınların eşitlik mücadelesi, işçi ve emekçilerin hak alma mücadelesi, demokrasi ve barış mücadelesi bizi her kültürden, inançtan ve siyasi görüşten insanla yan yana getiriyordu zaten. Şimdi bu yan yana gelmelerin sonucu olarak çok farklı kesimlerden destek görüyorum. “Sandığa gitmeyecektim kadın aday olduğu için gideceğim” diyen çok insan var. Daha önce farklı partilere oy vermiş ama şimdi bizi, belediyecilik anlayışımızı destekleyen onlarca yüzlerce kadın, genç, işçi, emekçi şimdi seçim çalışmamızın önemli parçaları. Mali olanaklarımız diğer partiler gibi güçlü değil ama onlardan çok daha güçlü bir şeye sahibiz; halkçı bir yönetim anlayışına ve bu platformu kabul eden, bunu anlatan, tartışan ‘biz’e sahibiz.
KADINLARIN GÖRMEZDEN GELİNMESİNE KARŞI BİRLEŞMELİYİZ
Çok az kadın aday var yerel seçimlerde. Sadece belediye başkanlıklarına değil, meclis üyeliklerine, muhtarlığa aday olan kadın sayısı da çok az. Ne düşünüyorsun bu tablo hakkında?
Aslında bir kadının belediye başkan adayı olması gayet normal olması gereken bir durum. Ama o kadar az ki, ‘olağanüstü’ bir şeymiş gibi karşılıyoruz bu durumu. Elimizi kolumuzu bağlayan onca engel görmezden gelinerek kadın ve erkek adayların o listelere girebilmek için aynı koşullarda ‘yarışması’ bekleniyor. Tüm bu olumsuzluklara karşın önde olan kadın yine de aday gösterilmiyor. Sadece belediye başkanlığı değil, meclis üyelikleri için hazırlanan listeler Kayseri’de bu açıdan durumun vahametini gözler önüne seriyor. Listelerin ön sıralarında kadın adayların isimlerine çok zor rastlıyoruz.
Bunlara rağmen kadınlar olarak mücadelenin doğrudan içinde yer almaktan başka çaremiz yok. Erkek egemen bir sistemde yaşıyoruz ve aydınlık bir gelecek ancak bizim mücadelemizle gelecek. Sisteme karşı mücadelemizin de yerel seçimler vesilesiyle birleşerek genişlemesi gerekir. Sadece kadın aday oranının yükseltilmesi için değil, kadınları görmezden gelen tüm uygulamaların peşini bırakmadan, onlara karşı birleşmeliyiz.
Sözünü ettiğiniz ortam kadınların cesaretini de kırıyor bir yandan. Kendi deneyiminiz üzerinden ne söylemek istensiniz kadınlara?
Başta benim de kaygılarım olmadı değil. Ama birlik olunca, örgütlü olunca insanın bu kaygıları tuzla buz oluyor. Cesaret etmek, adım atmak biz kadınlara yakışır zaten. Ayrıca çalışmalara başlayınca yalnız olmadığınızı görüyorsunuz, daha önce hiç karşılaşmadığınız, temas etmediğiniz kadınlar size umut oluyor, cesaret veriyor. Bir yandan da siz başka kadınlara umut oluyorsunuz, cesaret veriyorsunuz. Size sarılmalarından, elinizi kavrayışlarından bu samimiyeti ve duygu alışverişini çok rahat hissediyorsunuz.
HAYAL DEĞİL YAPILABİLİR OLDUĞUNU İSPATLAYACAĞIZ
Seçilirseniz Kayseri halkını ne gibi değişiklikler bekliyor olacak?
Rantı belediyeden ve kentten temizlemek birinci hedefimiz. Kuşbakışı baktığınızda yüksek binalar adeta mezar taşları görüntüsünde. Bu çarpık yapılaşmaya, yüksek binalara onay vermeyen bir kent meclisimiz olacak. Buraları bu hale sokan, şimdilerin Ankara Adayı Mehmet Özhaseki ve çevresidir, bunlara izin verilmeyecek.
Ayrıca Kayseri, slogan olmanın ötesinde gerçekten kültür başkentlerinden biri olmayı hak ediyor. Şehrimiz Kapadokya’nın göbeğinde, Selçukluların üç başkentinden biri, Asur medeniyetine ev sahipliği yapmış, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde bile bahsettiği, İpek Yolu üzerinde yer alan bir şehir. Hitit ve Roma kültürlerinin hakim olduğu Mazaka’sı ile ünlenmiş, Erciyes Dağı bölgesinde Rumlara, Ermenilere ev sahipliği yapmış ve Ahi Evran’ın ilerici yönlerini bulup çıkartabileceğimiz bir şehir olma özelliğine sahip. Böylesi kültür çeşitliliğinin beşiği olan şehrimiz, 500 yıllık kapalı çarşısının harabeye döndüğü bir noktaya gelmiş durumda. Kayseri’yi gerçekten kültür kenti yapmanın önündeki engelleri kaldırmak konusunda ısrarcı olacağız. Rantçıları temizleyeceğiz bu kentten.
Geleceğin belediyesi için kapılarımızı çocuklarımıza, gençlerimize sonuna kadar açacağız. Çat kapı belediye makamına gelip önerilerini sunabilecekler. Kadınların etkisi hissedilecek. İşçi haklarını önceleyeceğiz, taşeron uygulamasına son verip sendika seçme özgürlüğü tanıyacağız ve emekçiler insanca yaşayacak bir ücret alacaklar. İşte böyle bir belediyeciliğin hayal değil yapılabilir olduğunu ispatlayacağız.
Kaynak var mı?
Kaynak var elbette ama kimin çıkarına kullanıldığı önemli. “Mega projeler” adı altında kent ranta açılıyor ve bu çok küçük bir kesimin çıkarına oluyor. Bizim önceliğimiz kadınların, işçilerin, gençlerin çıkarı olacak. Öncelikle emekçiye yük olan tüm ağırlıklardan kurtaracağız belediyeyi. Pahalı makam araçlarından tutun başkanın maaşının düşürülmesine kadar... Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergilendirme sistemine geçmek için olanakları seferber edeceğiz. Aslında belediye bütçesini ne için kullanmak istediğiniz sizin belediyecilik anlayışınızı ortaya koyan temel kriterdir. Kaynağı bu bakış açısıyla yaratacağız, düzenleyeceğiz.
8 MART’TA ALANDA BULUŞALIM
8 Mart yaklaşıyor, kadınlara bir çağrınız var mı?
8 Mart’ın ortaya çıkışı da, emekçi kadınların mücadelesi ve dayanışması da çok ama çok önemli. Seçimler gelip geçici aslında. Ama eşitlik mücadelemiz kazanana kadar devam edecek. İşte bu nedenle ben de her 8 Mart’ta olduğu gibi alanlarda olacağım ve orada sizlerle birlikte olmak çok güzel olacak.