3 Mart 2019 10:52
/
Güncelleme: 6 Mart 2019 09:42

İstinaftan ilk onay: Barış akademisyeni Füsun Üstel'e 1 yıl 3 ay hapis

İstinaf mahkemesi, barış akademisyeni Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel'e verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasını onadı.

İstinaftan ilk onay: Barış akademisyeni Füsun Üstel'e 1 yıl 3 ay hapis

Fotoğraf: Evrensel

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi (istinaf), "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı barış bildirisini imzalayan Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel'e verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasını onadı. Karar oy çokluğuyla alındı. Üye hakimlerden biri, karara muhalefet şerhi düşerek Türk Ceza Kanunu (TCK) 301 yönünden değerlendirme yapılması gerektiğini belirtip dosyanın ilk mahkemesine gönderilmesi gerektiğini savundu. Karar, Barış İçin Akademisyenler'e yönelik istinafın verdiği ilk onama kararı oldu. Fransız Üniversiteleri Rektörler Birliği (CPU) Üstel‘in infazının durdurulmasını talep etti ve Avrupa üniversitelerini dayanışmaya çağırdı.

Bianet'ten Tansu Pişkin'in haberine göre İstinaf mahkemesinin oy çokluğuyla 25 Şubat 2019’da aldığı kararda şu ifadeler yer aldı:

“Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriği ve tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede; Mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezaların kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunda bulunan sanık müdafinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, CMK'nın 280/1-a maddesi uyarınca İstinaf başvurusunun esastan reddine, dosyanın hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildi.”

MUHALEFET ŞERHİ DÜŞÜLDÜ

İstinafın oy çokluğuyla aldığı karara üyelerden biri muhalif olarak dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesini savundu. Gerekçe olarak ise atılı suçun TMK 7/2’de düzenlenen “terör örgütü propagandası yapmak” değil TCK 301’de düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti Devletini aşağılama” suçunu oluşturduğunu ifade ederek ilk derece mahkemede yeniden değerlendirme yapılması gerektiğini söyledi:

Muhalefet şerhi şöyle:

“İddianamede belirtilen suça konu bildiride özetle, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir kısım yerlerde insanlara kasıtlı ve planlı kıyım yaptığı, katliam yaptığı, bölge halklarına karşı katliam ve bilinçli sürgün politikası uyguladığı’ yönünde ve benzeri suçlamaların bulunduğu görülmektedir. İddianame çerçevesinde belirtilen bu içerikteki iddia ve ithamlarla Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti alenen aşağılanarak, bu suretle düşünce açıklamasının ötesine geçilerek suç oluşturacak şekilde yazılan ve yayınlanan mevcut bildiri içeriğini imzalayan sanığın eyleminin TCK'nın 301/1. maddesinde tanımlanan eylemlerden ‘... Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ... alenen aşağılama’ suçunu oluşturduğundan, öncelikle TCK'nın 301/4. maddesine göre bu suçun soruşturulması Adalet Bakanının iznine tabi olduğu gözetilerek davada durma kararı verilerek soruşturma izni talep edilmesi, bundan sonra sonucuna göre, sanığın eyleminin TCK’nın 44. maddesi kapsamında ayrıca değerlendirilerek bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesi hükmünün bozulması gerektiği kanaatiyle, sanık hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair çoğunluğun kararına katılmıyorum.”

27 DOSYA DAHA İSTİNAFTA

3 Mart 2019 itibariyle dava açılan akademisyenlerden aralarında Zübeyde Füsun Üstel’in de bulunduğu 10 kişi verilen mahkumiyet kararlarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmemişti.

2 yılın üstünde kalan mahkumiyet kararlarıyla birlikte bugüne kadar karar çıkan 27 akademisyen dosyası İstinaf Mahkemesi’ne taşındı.

Akademisyen davalarından 137’si sonuçlandı. 100 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 14 akademisyen 1'er yıl 10'ar ay 15'er gün; 4 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; 15 akademisyen 2 yıl 3 ay; 2 akademisyen 2 yıl 6 ay; 1 akademisyen 2 yıl 1 ay; 1 akademisyen 3 yıl hapis cezasına mahkum edildi.

FRANSIZ ÜNİVERSİTELERİ REKTÖRLER BİRLİĞİNDEN ÇAĞRI

Fransız Üniversiteleri Rektörler Birliği (CPU) hapis cezası kesinleşen Füsun Üstel‘in infazının durdurulmasını talep etti ve Avrupa üniversitelerini dayanışmaya çağırdı. Birliğin bu çağrısı, "BarışAkademisyenleri" Twitter hesabından da paylaşıldı.

MÜLKİYELİLER: ADALET TALEBİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ

Mülkiyeliler Birliği Yönetim Kurulu, Mülkiyeli Prof. Dr. Füsun Üstel’e verilen hapis cezasının istinaf tarafından onaylanmasına tepki gösterdi. “2018 yılı Mülkiye Büyük Ödülüne layık görülen değerli hocamız Prof. Dr. Füsun Üstel’in cezaevine girecek olması, bizler için büyük bir üzüntü ve utanç kaynağıdır” denilen açıklamada, “hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye olan bağlılığımız gereği Prof. Dr. Füsun Üstel’in ve barış talebi nedeniyle yargılanan tüm bilim insanlarının yanında olduğumuzu beyan ediyoruz. Muhalefeti ve eleştirel düşünceyi düşmanlaştıran yönetim aklı karşısında, hukuk devleti ve demokrasi mücadelesinden, adalet talebinden vazgeçmeyeceğiz” ifadeleri yer aldı.

Açıklamanın tamamı şöyle:

“Prof. Dr. Füsun Üstel’in ve barış talebi nedeniyle yargılanan tüm bilim insanlarının yanındayız!

2016 yılında “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı barış bildirisini imzalayan binlerce akademisyen hakkında “terör örgütü propagandası” yaptıkları gerekçesiyle açılan ceza davaları devam ediyor. 2017 yılında açılmaya başlanan davalarda bugüne kadar 1 yıl üç aydan 2 yıl 6 aya kadar uzanan hapis cezalarına hükmedildi. Değerli mezunumuz Prof. Dr. Füsun Üstel’e verilen 1 yıl 3 ay ertelemesiz hapis cezası da İstinaf Mahkemesi tarafından onanarak kesinleşti.

Yurttaşlık alanındaki bilimsel çalışmaları, kültür politikaları alanında yürüttüğü özgün dersler, Araştırma ve Öğretim Özgürlüğü Uluslararası Çalışma Grubu (GIT) bünyesinde yürüttüğü faaliyetler başta olmak üzere akademik özgürlük mücadelesine katkıları ile tanıdığımız ve 2018 yılı Mülkiye Büyük Ödülüne layık görülen değerli hocamız Prof. Dr. Füsun Üstel’in cezaevine girecek olması, bizler için büyük bir üzüntü ve utanç kaynağıdır.

Günümüz demokrasisinin kurucu unsurunu oluşturan temel hak ve özgürlükler çerçevesinde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken barış bildirisini imzalayan bilim insanlarına karşı açılan ceza davalarının,  barış talebinden suç ve suçlu yaratmaya ve akademik özgürlük ilkesini temel alan üniversiteler geleneğini tasfiye etmeye yöneldiği açıktır.

Mülkiyeliler Birliği Yönetim Kurulu olarak bizler, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye olan bağlılığımız gereği Prof. Dr. Füsun Üstel’in ve barış talebi nedeniyle yargılanan tüm bilim insanlarının yanında olduğumuzu beyan ediyoruz. Muhalefeti ve eleştirel düşünceyi düşmanlaştıran yönetim aklı karşısında, hukuk devleti ve demokrasi mücadelesinden, adalet talebinden vazgeçmeyeceğiz.

Mülkiyeliler Birliği Yönetim Kurulu.”

ZÜBEYDE FÜSUN ÜSTEL KİMDİR?

Ortaöğrenimi Notre Dame de Sion’da, yükseköğrenimi Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nde (AÜSBF ) tamamlayan Füsun Üstel, 1980-81’de İtalya’nın Bologna kentindeki Johns Hopkins Üniversitesi’nde yükseklisans programını izledi. 1982’de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde araştırma görevlisi oldu. 1987’de AÜSBF’den doktorasını aldı. 1993’te doçent oldu. 1990’da M.Ü. Fransızca Kamu Yönetimi Bölümü’nde öğretim üyesi oldu; daha sonra Galatasaray Üniversitesi'ne geçti.

Türkiye ve uluslararası sosyalbilim dergilerinde Türkiye tarihi, milliyetçilik ve kimlik sorunuyla ilgili makaleleri yayınlandı. İletişim Yayınları’ndan “Türk Ocakları 1912-1931” (2004) ve "Makbul Vatandaş"ın Peşinde” (2004) kitapları çıktı. (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Türkiye’de ev sahipliği oranının sürekli azalmasına ve konut krizinin süreklileşmesine rağmen bir sosyal konut projesi hayata geçirilmiyor; fahiş kiralar nedeniyle halkın barınma sorunu derinleşiyor. Özelleştirilen Emlak Konut ise ‘yüksek gelir grubu’ için düşük faizli, ucuz kredili ‘yatırım fırsatı’ projesi yapıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen sendikacılık yaptığı için tutuklandı.

Evrensel'i Takip Et