484 bin kişi denetimli serbest! Hukukçular: Türkiye hapishaneye döndü
Adalet Bakanlığı verilerine göre ocak ayı itibarıyla 484 bin 599 kişi denetimli serbestlik kıskacında. Hukukçular, "Türkiye hapishaneye döndü" diyor.
Karikatür: Sefer Selvi
Erdi TÜTMEZ
İstanbul
Adalet Bakanlığının verilerine göre ocak ayı itibarıyla 484 bin 599 kişi denetimli serbestliğe tabii. Rakamları yorumlayan İHD Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Bu rakamlara mahpus sayısını da eklediğimizde sayı 1 milyon civarı” derken, Hukukçu Kamil Tekin Sürek de “İktidar bütün ülkeyi bir hapishaneye çevirmeye doğru gidiyor” dedi.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı, yeni yılın ilk ayının verilerini paylaştı. Verilere göre ocak ayı itibariyle 484 bin 599 kişi denetimli serbestliğe tabii durumda. Bunların 14 bin 278’i çocuk. Denetimli serbestliğin uygulandığı dosya sayısı 654 bin 148. Denetimli serbestliğin bir türü olan ‘adli kontrol’ ise ocak 2019 itibariyle 434 bin 589 dosyada uygulanıyor. 526 dosyada ise ‘Hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ uygulanıyor. 2018’in son ayı olan aralık ayında 477 bin 602 kişi denetimli serbestliğe tabii durumdaydı. Bunların 14 bin 51’i çocuktu. Denetimli serbestliğin uygulandığı dosya sayısı 645 bin 711’di. ‘Adli kontrol’ ise aralık ayında 429 bin 855 dosyada uygulanıyordu.
"DURUMUN NE KADAR VAHİM OLDUĞU ORTADA"
Verileri Evrensel'e değerlendiren İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı ve Avukat Öztürk Türkdoğan, “Türkiye’deki en önemli problemlerinden biri özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili sorunlar. Bu veriler durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor” dedi.
Cezaevlerinde şu anda 265 bin civarı mahpus olduğunu hatırlatan Türkdoğan, “Bu mahpusların dışında bir şekilde denetimli serbestlik hükümleriyle serbest bırakılan kişiler var. Bir de hakkında adli kontrol hükümleri uygulananlar kişiler var. Bu sayıları topladığımız zaman sayı 1 milyonu geçiyor. Toplumun itiraz eden, konuşan, eleştiren kesiminin aslında bir bütün olarak yargı baskısı altında olduğunu gösteriyor. Türkiye’de özgürlük alanının çok fazla sınırlandırıldığını ve birçok hak talebinin baskılandığını gösteriyor. ‘Özgürlük mü güvenlik mi?’ sorusunu sorduğumuzda tamamen güvenlikçi bir devlet aygıtına dönüştüğünü gösteriyor. Özgürlükler yönünde olumlu gelişmeler olsaydı bu sayılar çok çok az olurdu” dedi.
Hükümetin bu rakamların bir de hangi suç tipi bakımından olduğunu açıklaması gerektiğini söyleyen Türkdoğan, “Gazetecileri, aydınları, siyasetçileri ilgilendiren maddelerle ilgili rakamlar verilirse işte o zaman muhalefetin ne kadar baskı altında olduğunu daha net göreceğiz. Türkiye’nin acilen ifade özgürlüğü önündeki engelleri kaldıracak yasal çerçeveyi oluşturması gerek” ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE ACİLEN AFFI GÜNDEMİNE ALMALI"
“Bu sayıların gösterdiği bir şey daha var. Türkiye acilen af konusunu gündemine almalı” diyen Türkdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Ama ayrımsız bir af. MHP’nin bu konudaki teklifi bir infaz ertelemesiydi, infaz indirimiydi. Bu teklif tamamen yetersiz ve ayrımcı bir teklifti. Biz insanlığa karşı suçlar hariç diğer suçlar bakımından Türkiye’nin genel affa ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz."
SÜREK: RAKAMLAR 12 EYLÜL’Ü HATIRLATIYOR
Hukukçu ve Evrensel Yazarı Kamil Tekin Sürek de “İktidar giderek bütün ülkeyi bir hapishaneye çevirmeye doğru gidiyor” dedi.
Türkiye’nin tutuklu ve hükümlü sayısı açısından rekorlar kırdığını ve bu rakamların 12 Eylül günlerini arattığını söyleyen Sürek, “Hapishane kapasitesi bu kadar tutuklu ve hükümlüye yetmediği ve af ya da infaz erteleme yoluna da kamuoyu tepkisinden çekindikleri için gidemediklerinden hapishaneleri boşaltma yolu olarak denetimli serbestlik ve adli kontrol yöntemlerini kullanmaya başladılar. Bu uygulamada siyasi mahpusları hariç tutmaya çalışıyorlar. Hapishanelerde siyasi mahpus sayısı arttıkça diğerlerini azaltmaya bir taraftan da yeni hapishaneler açmaya çalışıyorlar. Halk bu durumun detaylarını bilmediği için hırsızlık, yaralama gibi cezası az olan suçlardan sanık olanların serbest bırakılmalarına kızıyor ama işin aslı siyasi mahpus sayısındaki rekor artışlardır. Tabii ekonomik kriz de suçlarda artış getiriyor. Hapishanelerdeki insan sayısı konusunda rekorlarını her sene egale eden iktidar giderek bütün ülkeyi bir hapishaneye çevirmeye doğru gidiyor” ifadelerini kullandı.