08 Mart 2019 14:47
Son Güncellenme Tarihi: 08 Mart 2019 14:49

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü: Umudumuz, direncimiz ve gücümüz var

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde kadınlar, krize, şiddete, savaşa, eşitsizliğe ve kazanılmış haklara yönelik saldırılara karşı sokaklara çıktı.

Fotoğraf: Burcu Yıldırım – Derya Kaya/Evrensel

Paylaş

Türkiye’de 2019 8 Mart’ını kriz koşullarında karşılayan kadınlar, bugün sokaklara çıkıp hep bir ağızdan “Krize, eşitsizliğe, şiddete, sömürüye karşı gücümüz birliğimiz” diye haykırıyor.

Hakları için, eşitlik için, insanca bir yaşam için mücadele edecek, dayanışmanın ve birlik olmanın gücünü büyütecek olan kadınların il il 8 Mart eylemleri, talepleri, coşkusu, halayları....

ANKARA

Ankara’da kadınların buluşma noktası Sakarya Caddesi oldu. Ankara Kadın Platformu, 8 Mart çağrısını bu yıl “Krize, Savaşa, Şiddete ve Eşitsizliğe Karşı Dayanışmayla Güçleniyor, Hayatı Örgütlüyoruz!” şiarıyla gerçekleştirdi.

Renkli kıyafetleriyle, hazırladıkları dövizlerle, sloganlarla, alkış ve zılgıtlarıyla alanı dolduran kadınlar, krize, şiddete, savaşa, eşitsizliğe, kazanılmış haklarına yönelik saldırılara karşı “Bir aradayız” dedi. Eylemde, açlık grevindeki HDP Milletvekili Leyla Güven, tutuklu siyasetçi kadınlar, Şule Çet ile birlikte öldürülen birçok kadınların fotoğrafı taşındı. Coşkulu geçen 8 Mart eyleminde kadınlar “Eşit işe eşit ücret istiyoruz”, “Öldürülmediğimiz şehirler istiyoruz”, “Fetvalar sizin sokaklar bizim”, “Kadınlar kazanacak” pankartları öne çıktı. Direnişleri kazanımla sonuçlanan Flormar işçilerinin selamlandığı eylemde, Öykü Arin'in annesi gönderdiği mektupla dayanışmayı büyütme çağrısında bulundu.

"BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN DİYEN KADINLARIN GÜNÜ"

Kadınlar bütün dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü birden fazla dilde selamladı. Ankara Kadın Platformu adına ortak bildiri Türkçe, Kürtçe ve Arapça okundu. Bildirinin Türkçesini Nermin Yurttaş ve İpek Yüksek okudu. Bildiride, 8 Mart’ın eşitlik, özgürlük ve insanca bir yaşam için mücadele eden, başka bir dünya mümkün diyen kadınların yarattığı, dayanışmayla mücadeleyi büyüttüğü bir gün olduğu vurgulandı. “Kadınları ekonomik olarak zayıflatan, aileye bağımlı hale getiren, sadakaya, sosyal yardıma muhtaç bırakan düzeninizi kabul etmiyoruz” denilen bildiride, insanca yaşamak için güvenceli çalışma hakkı, eşit işe eşit ücret hakkı, sendikalarda örgütlenme hakkı, çocuk ve yaşlı bakımının kamusallaşmasını talep edildi. Kadın cinayetlerinde ancak kadınlar bir arada ses verip sahip çıktığında adalet sağlanabildiğine dikkat çekilen bildiride, kadınların yaşam tarzının sorgulandığı, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi yasasına saldırıların devam ettiği ifade edildi.

"CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMADAN NAFAKAYI TARTIŞMAYACAĞIZ"

Bildiride, “Kadınların mücadelesi olmaksızın tecavüzcülerin, kadın katillerinin adil yargılanmadığı bir dönemde haklarımızdan asla taviz vermeyiz!” denildi. Diğer yandan boşanmanın zorlaştırılmaya çalışıldığı, kadınların nafaka hakkına göz dikildiğine dikkat çekilen bildiride, “Nafaka mağduru erkekleri tartışmadan önce okula gönderilmeyerek çocuk yaşta evlendirilerek hayatı karartılan kız çocuklarını tartışacağız, çalışan kadının maaşına el koyan erkekleri tartışacağız, hamile olduğu için işten atılan kadınları tartışacağız. Cinsiyet eşitliğini sağlamadan nafakayı tartıştırmayız, mücadele ederek kazandığımız medeni haklarımızdan bir adım geri atmayacağız!” denildi. Mülteci kadınlara yönelik artan şiddete dikkat çekilen bildiride, kadınların savaş karşıtı olmaktan ve barış talep etmekten asla vazgeçmeyeceği vurgulandı.

UMUDUMUZ, DİRENCİMİZ VE GÜCÜMÜZ VAR’

En temel hakları için sokağa çıkan, hak talep eden kadınlara yönelik saldırılara, seçilmiş kadın vekillerin, belediye başkanlarının, gazetecilerin cezaevlerinde tutulduğuna, kadın derneklerinin, televizyonların, gazete ve dergilerin kapatıldığına dikkat çekilen bildiride, “Yaşam, eşitlik, özgürlük, laiklik ve barış için isyan ve dayanışma ile hayatı hep birlikte örgütleyeceğiz. Şimdiye kadar hakkımız olanları, özgürlüğümüzü nasıl direnerek kazandıysak, yine kazanacağız” ifadelerine yer verildi.

Bildirinin devamda şöyle denildi: “Kadınların sokakta olmasından, bir arada olmasından korkanlara tekrar hatırlatalım: Bizleri yasaklarla, baskılarla sindiremezsiniz. Yıllardır olduğu gibi yine sokaklardayız, yine dayanışmayla mücadelemizi büyütüyoruz! Her şeye ve her türlü baskıya, kadın düşmanı yasalara rağmen eşitlik ve özgürlük için direnen, üreten, itaat etmeyen ve mücadele eden kadınlar ve LGBTİ+ bireyler var. Bu korkunç tabloyu değiştirebilecek umudumuz, direncimiz ve gücümüz var. Bizler bu kararlılıkla mücadelemize devam ediyoruz.”

Konuşmaların ardından eylem kadınların türküler eşliğinde halaylarla sona erdi. (Ankara/EVRENSEL)


 


DİYARBAKIR

Diyarbakır’da kadın örgütleri tarafından düzenlenen miting İstasyon Meydanı’nda yapıldı. Kadınlar, Öcalan'a yönelik tecride karşı açlık grevinde olan Leyla Güven'le dayanışma çağrısı yaptı. Belediyelere atanan kayyımların kadın kurumlarını kapattığına vurgu yapılarak, yanıtın 31 Mart verileceği ifade edildi. Kadınların baskı politikalara karşı özgürlük ve eşitlik mücadelesinin de süreceği ifade edildi. 

Mitinge kadınlar iki arama noktasından geçerek ulaştı. Ofis’te bir araya gelen kadınlar kortej yaparak alan geldi. Polis arama noktasında Leyla Güven’le dayanışma içeren dövizler ile açlık grevleriyle ilgili pankartlar sokulmadı. Kadınlar polisin engellini attıkları zılgıtlarla protesto etti. 

Diyarbakır'ın yanı sıra Mardin, Derik, Nusaybin, Kızıltepe ve Urfalı kadınlar da miting alanındaki yerini aldı. Binlerce kadın, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 121 gündür açlık grevi eylemini sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş başkanı Leyla Güven’i, “Leyla Güven rumeta meye”, “Leyla Güven onurumuzdur” sloganıyla selamladı.

"LEYLA GÜVEN ONURUMUZDUR"

Mitinge HDP’li kadın belediye eş başkanları ile HDP kadın milletvekilleri ile HDP Kadın Meclis Sözcüsü ve Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir de katıldı. KESK’e bağlı sendikaların da katıldığı miting müzikle başladı. 

Tertip komitesi adına yapılan selamlamanın ardından Dilan Dirayet Taşdemir, konuşma yaptı. Taşdemir, faşizme karşı mücadele veren kadınları andı. Leyla Güven’in tecride karşı mücadele verdiğini anlatan Taşdemir, Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğini söyledi. Tecridin olduğu durumunda, özgürlükten ve adaletten söz edilmeyeceğini kaydeden Taşdemir, Öcalan’a yönelik tecridin var olan yasalara göre suç olduğunu ifade ederek, yasalara uyulması ve tecride son verilmesi gerektiğini söyledi. 

İŞİD’e karşı mücadele eden kadınların mücadelesini selamlayan Taşdemir, IŞİD zihniyetinin her yerde kadınlara yönelik olduğunu söyledi. AKP ve MHP ittifakının kadınları hefed aldığını vurgulayan Taşdemir, artan baskılara, taciz ve tecavüzlere dikkat çekti. Belediyelere atanan kayyımlar üzerinden AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklenen Taşdemir, yerel seçimlerde kayyımları göndereceklerini ifade etti. Taşdemir, daha sonra Leyla Güven’in mesajını okudu.

"BELEDİYELERİ KAYYIMDAN ALACAĞIZ"

HDP Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayı Hülya Alökmen Uyanık da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yallah Kürdistan’a” sözlerine yanıt verdi, “Kimliğimizle buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz” dedi. Belediyelere atanan kayyımların kadın kurumlarını kapattığını belirten Uyanık, “Bizim için her sokak, her semt bir mücadele alanıdır. Kurumlarımızı kapattılar ama zihinlerimize kapatmadılar. Yine buradayız. Kaybettiklerimizden daha fazlasını yapacağız. Bizi ‘Tekrar kayyımlarla korkutmak istiyorlar. Biz koltuğu Gültan Kışanak’tan alacağız darbeyle gelen kayyımdan almayacağız. 31 Mart’ta kayyım göndereceğiz. 1 Nisan’da kadınlarla gidip, kayyımlardan belediyelerimizi alacağız” diye konuştu.

KESK adına konuşan Gülistan Atasoy açlık grevinde olan Leyla Güven’le dayanışma ve mücadelesini büyütme çağrısı yaptı. Atasoy, kadınlara yönelik dünyada artan baskılara karşı, kadınların mücadelesinden söz etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümetinin politikalarına yönelik eleştiride bulunan Atasoy, kayyımlar ve sokağa çıkma yasakları dönemdeki politikaları işaret ederek, “Kürt sorununu çözümsüzlüğün nasıl toplu katliamlara dönüştüğünü gördük” dedi. Tüm baskılara karşı kadınların özgürlüklerinden, barış mücadelesinden vazgeçmeyeceğini anlatan Atasoy, kadınların yaşamın her alanında var olacağını ve bunun da mücadelesiyle başaracağını ifade etti.

HDP’nin seçimler için ittifak kurduğu Kürt Partiler adına İnsan ve Özgürlük Partisinden Melice Gülmez, “31 Mart’ta irademize el koyanları geri göndereceğiz” diyerek kadınlara dayanışma ve örgütlenme çağrısında bulundu. (Diyarbakır/EVRENSEL)


DERSİM

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Dersim’de Seyit Rıza Meydanı’nda toplanan Dersim Kadın Platformu “Mücadele kadınları birleştirir, kadınlar dünyayı özgürleştirir!” pankartı taşıdı. 

Dersim Kadın Platforormu adına Fatoş Yiğit’in okuduğu açıklamada 8 Mart’ın tarihçesinden bahsedilirken, “Bu yıl bir kez daha, bize baskı, sömürü ve şiddet dışında bir şey vadetmeyen ataerkil kapitalist sisteme karşı tarihimizden aldığımız gücümüzle alanlardayız. Çünkü adil, eşit ve özgür bir yaşamın biz kadınların mücadelesi ile kurulabileceğinin farkındayız” dendi.

Dersim’de çeşitli teşviklerle açılan, açılırken kadın işçilerle çalıştırılacağı yönünden çokça reklamı yapılan iki tekstil atölyesinden birinin şu an için kapalı olduğunu söyleyen Yiğit, her ikisinde de kadınların yarınlarının ne olacağını bilmediğini belirtti. “Kadın istihdamı adı altında açılan sömürü atölyeleri, ünlü markalara ürettikleri malların kârlarından çok cüzi miktarını kadın emeğine ayırarak, kadınları belli bir süre çalıştırdıktan sonra bir kısmını tazminatsız işten çıkarmaktadırlar. Kalanlarını yeni bir şirket adı altında ve devletten aldıkları yeni teşviklerle devam ettirmektedirler. Asıl olarak buralardaki devlet teşvikinden aslan payını alan devlet destekli sermaye çevreleri, kadın istihdamını da kendileri değil, halkın sırtına yükleyerek aslında kadın emeğini sıfır maliyete getirip kârına kâr katmaktadırla” diyen Yiğit, esnek, kuralsız, güvencesiz, kayıt dışı ve düşük ücretlerle sömürülmeye, ekonomik krizle birlikte daha fazla yoksullaşmaya; baskı, şiddet ve mobbinge, kreşleri kapatıp kadınlara yüklenmeye çalışılan bakım hizmetleri nedeniyle kadınların ücretli işlerde çalışmasını engelleyen politikalara karşı durmak için mücadele devam edeceklerini ifade etti. 

Yiğit sözlerine şöyle devam etti: “Bugün Leyla Güven şahsında yüzlerce kadın açlık grevinde, bizler kadınlar olarak yaşam hakkının savunuyoruz ve biran önce açlık grevlerinin sonlandırılması için adım atılmasını talep ediyoruz. Yaşamın yarısıyken yok sayılmayı reddediyoruz! Dünyanın dört bir yanında alanlardan, meydanlardan, sokaklardan, evden, okuldan, işten, her yerden sesleniyoruz: Eşit ve özgür bir yaşamı kuruncaya dek mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.” (Dersim/EVRENSEL)


ADANA

Adana Kadın Platformu'nun çağrısı ile kadınlar, Uğur Mumcu Meydanı’nda gelen kadınlar bir araya geldi. Mitingde krize, şiddete, eşitsizliğe karşı mücadele vurgusu öne çıktı. Kadınlar kendilerini yok sayan politikalara oy vermeyeceklerini söyledi.

Mitingde 10 Ekim katliamında hayatını kaybeden Gülhan Elmascan, Şebnem Yurtman, Dilan Sarıkaya da anıldı. 8 Mart'ı direniş ile karşılayan Flormar  işçisi kadınlara, SEBAŞ işçisi kadınların direnişine destek mesajı verildi. Şule Çet için adalet istendi. Leyla Güven, KHK’larla, güvenlik soruşturmalarıyla işinden edilen, açlığa mahkum edilmek istenen kadınlara da festrk sloganlarını yer aldığı mitingde, düşünceleri nedeni ile cezaevlerine gönderilen kadınların talepleri de alanda dile getirildi. Mitinge Adana Kadın Platformu pankartı arkasında Kadın Emeği Kollektifi, Mor Dayanışma, Emek Partili Kadınlar, HDP, ÇHD'li Kadınlar, KESK Kadın Meclisi TMMOB, İHD katıldı.

Mitingde konuşan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, kadınların esnek ve düşük ücretlerle çalıştırıldıpını belirterek kriz ortamının en çok kadınları etkilediğini dile getirdi. Hükümetin politikalarının kadınları bedenleri üzerinden kadınları ev dışına çıkarmak istemediğini söyleyen Hatimoğulları, "Kadınlar buna izin vermeyecek. Bizler bu iktidarın baskısı altında yaşamaktansa dimdik ölmeye razıyız" dedi.

Suriyedeki savaşta göç yolunda yaşanan taciz ve tecavüzlerin köle pazarlarında satıldığını belgelerinin ortada olduğunu söyleyen Hatimoğulları, "Savaşın müsebbibi biz değiliz. Bu yüzden biz kadınlar olarak hep bir ağızdan 'barış' diyoruz" dedi. Açlık grevine olan Leyla Güven'i anan Hatimoğulları, "Leyla Güven sadece İmralı'daki tecrittin değil, biz kadınların kazanımlarını elimizden tek tek alan bu rejimedir Leyla Güven'in mücadelesi" dedi.

Yerel seçimlerin sıradan bir seçim olmayacağını söyleyen Hatimoğulları, "Belediyelerimize atanan kayyumlar ilk kadın kurumlarını kapattı. Kadının adını siyasetten bitirmek istediler. Kadınların kazanımları baraja yakışmayacak" dedi.

KADIN DÜŞMANLARINA OY YOK

Basın metnini okuyan Sevil Aracı, yoksullaşmadan, ağır çalışma ve yaşam koşullarından, şiddetten, ayrımcılıktan, hak gasplarından en çok etkilenenin belirterek krizin etkilerini de en ağır biçimde yaşayanın kadınlar olduğunu belirterek "Kapitalizmin yarattığı krizinin tüm yükünü bizlere yükleyerek krizi yönetmeye çalışan iktidar, “Kadın ailenin lokomotifidir” diyerek bu yükü en önde kimin göğüslemesini istediğini de itiraf etmiş oluyor" dedi. Yaşamın yarısını oluşturan kadınların siyasette kendilerine yer bulamadıklarını dile getiren Aracı, "Kadına siyaset kapıları sımsıkı kapatılıyor ya da kadınlar sadece siyasetin vitrinine yakıştırılıyor. Kadın düşmanı kentler kuranlara, kadını yok sayanlara oyumuzu değil, günahımızı bile vermeyiz diyoruz" dedi.

8 MART MÜCADELE İLE KAZANILDI

8 Mart'ın hem evde, hem işyerinde yaşamı her gün yeniden üreten, emeğiyle var olan ve var eden  kadınların mücadeleleri ile kazanılmış bir gün olduğunu dile getiren Aracı, "8 Mart kadınların tüm topluma, 'Ey toplum! Yediğini içtiğini ben üretiyorum, seni ben giydiriyor, pisliğini ben temizliyorum, bebeğini bedenimde taşıyor, doğuruyor ve emziriyorum, çocuklarını eğitiyor, hastalarına ve yaşlılarına ben bakıyorum. Nefes aldığım her yerde seni en çok ben yaşatıyorum ama sayemde var olduğun hiçbir yerde ben yaşayamıyorum! Sana verdiklerimin karşılığını istiyorum; eşitlik ve özgürlük istiyorum!' deme günüdür" dedi.

3 KADINDAN BİRİ İŞSİZ

2018 yılında en az 440, 2019’un Ocak ayında 43, Şubat ayında 31 kadının öldürüldüğünü hatırlatan Aracı, "Bunca cinayete karşı mahkemeler haksız tahrik indirimleri, iyi hal indirimleri ile katilleri ödüllendirmeye devam ediyor" dedi.  3 kadından birinin işsiz olduğunu söyleyen Aracı, "üniversite mezunu kadınlarda işsizlik daha fazla. Son 5 yılda 1.5 milyon kadın çocuk bakım sorunu yüzünden eve döndü" diye konuştu.

BAKIM YARDIMI ÇÖZÜM DEĞİL

Evinde bakım yapan kadına destek adı altına verilen sadaka yardımların hiçbir derdi çözmediğini söyleyen Aracı, "Hele de gelir düzeyi düşükse, çocuk bakımı daha önemli bir sorun. Büyükanne varsa yardım var, ama yoksa kadın ya iş yaşamından kopuyor ya da yarı zamanlı, düşük ücretli, güvencesiz işlere mahkûm ediliyor. Her 2 kadından 1’i için emeklilik neredeyse imkansız"dedi.

SAVAŞ POLITIKALARINA SON VERİLSİN

Yıllardır süren savaş nedeniyle yerinden edilen, barbar IŞİD’lilerin tecavüzüne ve şiddetine maruz kalan Ortadoğulu kadınlar ve çocukların mülteci olarak sığındıkları yerlerde de açlığa, sefalete mağruz bırakıldığını söyleyen Aracı, savaş politikalarına son verilmesini istedi. Şiddete, tacize, tecavüze, kadın katliamlarına karşı öncelikle can güvenliği hakkı istediklerini söyleyen Aracı, LGBTİ haklarına Anayasal güvence, Kürt sorununa eşit haklar temelinde çözüm, güvenceli iş, Merkezi çamaşırhane, yemekhane ve bakım evleriyle ev içi emeğin toplumsallaştırılması istedi. (Adana/EVRENSEL)


VAN

HDP Kadın Meclisi'nin düzenlediği 8 Mart mitinginde kadınlar dört bir koldan "Leyla Güven onurumuzdur" sloganıyla Musa Anter Barış Parkı'na aktı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Musa Anter Barış Parkı'nda miting düzenledi. Mitingde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan iktidara, “Bu ülkenin barışına katkı sunun, demokrasisine ve bu ülkenin geleceğine katkı sunun” diye seslendi. Buldan kayyımların Kürt halkının değerlerini inkar ettiğini belirtti. (Van/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

CHP’li Ali Mahir Başarır adi suça karışan polisleri sordu

SONRAKİ HABER

Bağımsız Aday Mehmet Kırgız 8 Mart’ı işçi duraklarında karşıladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa