Karabağlar Belediyesi işçisi kadınlar, 8 Mart'a grevde girdi

Metehan UD
İzmir

Karabağlar Belediyesi Spor AŞ. ile bu işyerinde örgütlü Dev Turizm-İş Sendikası arasındaki ikinci dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine başlayan grev 15. günü geride bıraktı. Belediyelerin sosyal tesislerinde çalışan işçiler, ücretlerinin diğer belediye işçileri ile aynı seviyeye çekilmesini talep ediyor. Grevdeki işçiler arasındaki kadın işçiler de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne insanca yaşama yetecek bir ücret mücadelesi ile girdi.

"KADINLAR EMEĞİNE SAHİP ÇIKARSA ÇOK ŞEY DEĞİŞEBİLİR"

10 yıldır aşçı yardımcısı olarak çalışan Sibel Markoç, sendikalaşma ile birlikte çalışma koşullarının iyileştiğini dile getirerek, “Daha önce herhangi bir mesai hakkımız olmadan 12 saat boyunca çalışıyorduk. Çalışma saatlerimizi düzelttik. Şimdi maaşlarımızın iyileştirilmesi ve sosyal haklarımızın verilmesi için grevdeyiz. 2 bin lira maaş alıyoruz. Ekonomik krizin yükünü en çok biz kadın işçiler çekiyoruz. İş derdinin yanı sıra bu parayla evi idare etme gibi çabamız var. Biz artık bu paraya çalışmak istemediğimiz için greve çıktık. Grevde olduğum için çok gururluyum ve hem kendim hem de doğacak çocuğum için ayaklarımın üstünde durmaya çalışıyorum. Çalışma hayatında kadın olmak zor ama bence kadınlar bu zorlukların üstünden mücadele ile gelebilir. Kadınlar emeğine sahip çıkarsa bence çok şey değişebilir. Kadınlar seslerini duyuruna kadar bağırmaktan vazgeçmesinler” dedi.

"KADINLAR KORKMASINLAR, DİRENSİNLER"

Yine aşçı yardımcısı olarak çalışan Aynur Zorlu da ilk sözleşmelerinde kazanımlar elde ettiklerini ikinci sözleşmede de eksik kalan hakları için mücadele verdiklerini belirtti. Zorlu şunları söyledi:

“Yıllardır taleplerimizi görmezden geliyorlar. Bu grev yılların biriken talepleri için aslında. Sosyal tesis çalışanı olarak diğer belediye işçileri ile aynı hakları elde etmek istiyoruz. Grevdeki taleplerimiz kabul edilene kadar da mücadelemiz sürecek. 15 gün sürmüş 15 ay sürmüş bizim için fark etmez. 8 Mart’ta da grevde olmanın heyecanını yaşıyoruz. Kadın işçilere seslenmek istiyorum. Korkmasınlar, dirensinler ekmeklerini kazansınlar. Ancak evde, sokakta, işyerinde yan yana durabilirsek kazanabiliriz.”