Temelli: Polis baskınının amacı HDP’yi suçlu pozisyonda göstermek
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Diyarbakır il binasına yapılan polis baskınını değerlendirdi: Bu gerilim siyasetinden oy devşirmeye çalışıyorlar.

Fotoğraf: Evrensel
İLGİLİ HABERLER

Polis, HDP Diyarbakır il binasınının kapısını kırdı: 7 gözaltı

HDP’li iki milletvekili daha açlık grevine başladı

Soylu'nun talimatıyla gözaltına alınan HDP'lilerin ifadeleri alınıyor
Meltem AKYOL
İstanbul
HDP Diyarbakır il binasının kapı ve camlarının kırılarak içerde açlık grevinde bulunan 7 kişinin gözaltına alınması sonrası Evrensel'e konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, seçim yaklaştıkça kendilerine yönelen şiddetin ve nefret söyleminin amacının oy devşirmek olduğunu söyledi. Yapılan uygulamanın hukuksuz olduğuna dikkat çeken Temelli, “Siyaseten söyleyecekleri söz yoktur. Yerel seçimde, yerel yönetim seçimlerine giderken yerele dair ne bir vaatleri gerçekçidir ne de 17 yıllık iktidarları sonucunda kimse tarafından dikkate alınmaktadır. Sürekli olarak Kürtleri düşmanlaştırarak, insanları karşı karşıya getirerek bu gerilim siyasetinden, bu nefret söyleminden oy devşirmeye çalışıyorlar” dedi.
POLİS, HDP BİNASININ KAPILARINI KIRARAK İÇERİ GİRDİ
31 Mart yerel seçimlerine yaklaşırken iktidarın muhalefeti, özellikle de HDP’yi hedef alan söylemleri yoğunluğunu arttırarak sürüyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçim meydanlarından isim vererek HDP’li isimleri hedefe koyuyor, bazı bakanlar HDP’lilerin gözaltına alınması talimatı veriyor. Bu söylemler HDP’lilere dönük kolluk baskısını da arttırıyor. Son örnek Diyarbakır’dan. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle HDP Diyarbakır il binasında başlatılan açlık grevi eylemine polis dün ikinci kez baskın düzenlendi. İl binasının çevresini ablukaya alan polis kapıyı ve camları kırarak içeri girdi.
İl binasına giren polisler, açlık grevinde olan milletvekillerini darbetti. Baskın sırasında tekmelendiğini belirten Milletvekili Saliha Aydeniz, polis müdürünün telefonuna el koyduğunu söyledi. Polisin telefona el koyma anı kamera kayıtlarına yansıdı.
Açlık grevinde bulunan milletvekillerinin dışındaki 7 parti üyesi gözaltına alındı.
Baskından sonra açlık grevindeki Milletvekilleri Tayip Temel, Dersim Dağ ve Murat Sarısaç ile diğer vekiller parti binası önünde basın açıklaması yaptı. Tayip Temel, baskının Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu özetlediğini belirtti.
Fotoğraf: MA
"YAPILANLAR HUKUKSUZDUR, SUÇTUR"
Yaşanan polis baskınını ve HDP’ye son dönemde yönelen nefret söylemini gazetemize değerlendiren HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP binasının gece yarısı basıldığını hatırlattı. Temelli, “Birkaç gün önce gözaltına alınıp bırakılan arkadaşlar içeride açlık grevi yapan arkadaşlar. Kendileriyle bile tutarsız, anlamsız açıklamalar yapıyorlar. Yapmış oldukları aslında kendilerinin bu saldırısı suçtur, hukuksuzdur, yasalara aykırıdır. Tamamen HDP’yi suçlamak, HDP’yi suçlu bir pozisyonda göstermek ve bunu da kolluk güçleri marifetiyle şiddet yöntemiyle hayata geçirmek istiyorlar. Sürekli yaptıkları budur dün akşamki tablo da budur” diye konuştu.
HDP Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevinde 123. günde olduğunu belirten Temelli, “Türkiye’de bir duyarlılığın oluşması için açlık grevine gelen destekler arttıkça bu saldırılar bu şiddette artıyor. İşlemiş oldukları suçu, yasa tanımazlığı, hukuksuzluğu böylece saklamaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: MA
"YERELE DAİR SÖYLEYECEKLERİ BİR ŞEY KALMADI"
HDP’nin uzun süredir Cumhurbaşkanı ve bazı bakanlar tarafından her fırsatta hedef alındığını belirten Temelli şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı ve etrafındaki birkaç tane bakanı ile beraber sürdürmüş olduğu bu seçim siyaseti başlı başına tükenmişlik sendromudur. Çünkü siyaseten geldikleri nokta tam da bu tükenmişliğe işaret etmektedir. Siyaseten söyleyecekleri söz yoktur. Yerel seçimde, yerel yönetim seçimlerine giderken yerele dair ne bir vaatleri gerçekçidir ne de 17 yıllık iktidarları sonucunda kimse tarafından dikkate alınmaktadır. Bu çaresizlikle ellerinde bir tek bize saldırmak kaldı. Sürekli olarak Kürtleri düşmanlaştırarak, insanları karşı karşıya getirerek bu gerilim siyasetinden, bu nefret söyleminden oy devşirmeye çalışıyorlar. Bunu yaptıkça küçülüyorlar, küçüldükçe de daha da azgınlaşıyorlar. Böyle bir kısır döngünün içinde sıkışıp kaldılar.”
Bu politikanın Türkiye’de tepkiyle karşılandığına dikkat çeken Temelli, “Türkiye 31 Mart’ta gerçek anlamda önemli bir tepkiyi sandıkta gösterecektir. Sadece Kürtler değil, tüm Türkiye halkları gösterecektir. Artık hiç kimse böyle bir döngünün içinde yaşamak istemiyor” dedi.
İŞSİZLİK, YOKSULLUK KONUŞULMASIN DİYE ‘BEKA’YA SARILDILAR
Seçime giderken iktidarın sürekli meydanlarda beka tartışması açarak oy toplamaya çalıştığını da hatırlatan Temelli son olarak şunları söyledi: “Bu beka tartışması tamamen akıl dışı bir tartışma. Bir ülkenin 17 yıllık iktidarı yeni bir seçime giderken beka tartışması var diye gider mi? Bir kere kendini inkar etmektir. Beka sorunu varsa bu demektir ki sen ülkeyi beka sorunu ile karşı karşıya getirmişsin. Bunun sorumlusu sensin ve bunun hesabını vermekle hükümlüsün. Beka tartışmalarını yapmalarının nedeni, ellerinde bir şey kalmamıştır, bir tükenmişlikle karşı karşıya. Beka sorunu yok işsizlik sorunu var, yoksulluk sorunu var, geçim sıkıntısı sorunu var, insanların kendilerini ifade edebilme, basının özgürlük sorunu var. Sen bütün bunları yok et, bütün demokratik yapıları tahrip et ondan sonra bunlara çözüm üretmek yerine ülkeyi bir otoriter, baskı rejimi altına sıkıştırmaya çalış, iktidarı kaybedeceğini anlayınca da bütün bu yolsuzluklar ortaya çıkmaya başlayınca da halkı, toplumu tehdit et. ‘Bakın beka sorunu var, bizi seçmezseniz başınıza şu gelir’ de. Ama buna kimse inanmıyor artık.”
Evrensel'i Takip Et