10 yıllık işçinin ücreti asgari ücretle eşitlendi
Kriz, zamlar, enflasyon... Ücretlerin reel olarak eridiği Türkiye’de, işçilerin ücretleri düşük zamlar nedeniyle asgari ücret düzeyinde kaldı.
Fotoğraf: Pixabay
Vedat YALVAÇ
İstanbul
Her geçen gün ücretlerin reel olarak eridiği Türkiye’de, yıllarca çalışan işçilerin ücretleri düşük zamlar nedeniyle asgari ücret düzeyine indi. O fabrikalardan biri de İstanbul Hadımköy’de bulunan Hacı Ayvaz fabrikası. İkramiyelerin 4’ten 2’ye düştüğü fabrikada, 10 yıllık işçinin ücreti asgari ücretle eşitlendi. Bu duruma tepki gösteren işçiler, sorunun ancak örgütlü mücadeleyle çözüleceğine dikkat çekti.
ASGARİ ÜCRETTEN 100 LİRA FAZLA ALIYORDUM ŞİMDİ O DA YOK
Kompansatör, esnek metal hortum, seviye kontrol, kondenstop, vana, yangın ve yalıtım ürünleri üretilen fabrikada çalışan işçilerin yüzde 60’ının, düşük zam nedeniyle müdürle görüşmek için idari bölüme çıktığını aktaran işçiler, “Müdür geçenlerde ustaya bir daha yukarı adam göndermeyin. Yeter artık biri gidiyor, biri geliyor demiş” diye konuştu.
Asgari ücret 2020 lira olmadan önce asgari ücretten 100 lira fazla ücret aldığını belirten 10 yıllık bir işçi şunları söyledi: “Şimdi o farkımı kesmişler, asgari ücrete çekmişler maaşımı. Benim gibi çok sayıda arkadaşım var. 30 yıldır çalışan bir arkadaşımız var. Bu zamdan önce 2 bin 400 lira maaş alıyordu, şimdi ne kadar oldu bilmiyorum. Yüzlerce insan var, yıllarını vermiş oraya. Herkes isyan ediyor. ‘Benim hak ettiğim zam bu mu?’ diye sorduğumuzda müdür; ‘Piyasayı biliyorsun. Daha iyi bir yer bulabiliyorsan buyur’ diyor. Adam açık açık bizi tehdit ediyor; ‘işine geliyorsa çalış, işine gelmiyorsa çık git’ diyor.”
6 YILLIK BİR İŞÇİ DAVA AÇTI
Fabrikada 6 yıldır çalışan bir işçinin asgari ücret dışında zam almaması üzerine fabrikaya dava açtığını aktaran işçiler, “Gitmiş şirketi mahkemeye vermiş. Ben 6 senedir burada çalışıyorum asgari ücretin dışında bana zam verilmemiş. Aşağı yukarı 2 yıldır mahkemesi devam ediyor. İki kişinin yaptığı işi yapıyor üstelik. Artık fazla mesaiye bırakmayarak cezalandırdılar” dedi.
FAZLA MESAİYE KALMAMA CEZASI
Alınan ücretlerin asgari ücret düzeyinde olduğunu bu nedenle tüm işçilerin ancak fazla mesai kalarak geçimini sağlayabildiğini belirten bir işçi, “Biri bir hata yaptığı anda ya da hastası, cenazesi ya da herhangi bir sorunu olduğu için fazla mesaiye kalmadığı anda ikinci gün hemen cezalandırılıyor, ‘Sana 1 ay ya da 2 ay mesai yok’ deniliyor. İnsanların da ihtiyacı var. Aile geçindiriyor. Kirada oturuyor, çocukları okuyor. Ev alanlar var. Yetmiyor ki. Yetmediği için insanlar mesaiye kalmak istiyor. Zam isteyince de cezalandırılıyorsun, 2 ay mesai alamıyorsun.”
ASGARİ ÜCRET YETMİYOR
Asgari ücretin yetmediğini söyleyen bir başka işçi de şöyle konuştu: “Benim 4 tane çocuğum var, 3 tanesi okuyor. 1 tanesinin servis parası var. Bir tanesi Sultangazi’de okuyor. Ona her gün 10 lira veriyorum, diğer ikisinden birine 5, diğerine de 3 lira veriyorum. En küçük çocuğumun da halen bezi var. İki aylık doğal gaz faturam birikti, 560 lira, ödeyemedim. Elektrik gelmiş 150 lira, su gelmiş 100 lira. Para hep bunlara gidiyor. Nasıl yetsin? Ha evim kira değil ama buna rağmen yetmiyor. 5 yıldır çalışıyorum 2055 lira alıyorum.”
Aldığı parayla ayın sonunu zar zor getirdiğini ifade eden bir başka işçi de “Kirada olan insanlar var. Elektriği, doğal gazı, suyu derken para kalmıyor. Şu an pazar fiyatlarından haberiniz vardır. Pazara gidiyorsun 100 liradan aşağı çıkamıyorsun, sepetin yarısı da dolmuyor. Mutfak masrafına yetişemiyoruz” diye konuştu.
“Bekar olduğum halde geçinemiyorum, evli birisi hiç geçinemez” diyen bir başka işçi ise şunları söyledi: “Elektrik, doğal gaz, su için birikmiş 800 liralık faturam var. Ödeyemiyorum. Ev benim. Ona rağmen geçinemiyorum. Gidip hakkımızı istiyoruz, bize kapıyı gösteriyorlar. Biliyorlar insanlar kirada, zor durumda, korkudan sesini çıkarmıyor. Kriz dönemi, işten ayrılırsak iş bulamayız kaygısı taşıdığını bildikleri için rahat davranıyorlar.”
SENDİKA SOKARSAK HAKKIMIZI ALIRIZ
Bazı işçilere düşük bazı işçilere ise yüksek zam verilmesi nedeniyle işçiler arasında birlik sorunu yaşandığı tespitinde bulunan bir işçi, “Ben istediğim zammı alıyorum, ben neden katılayım, beni katmayın diyor. Ama sendika sokarsak hakkımızı alırız. Tek gayemiz oraya sendikayı sokmak. 4 yıl önce iyi bir birlik oluştu. 210 kişi Türk Metal Sendikasına üye olduk. 90 kişiyi birden işten çıkardılar. Sendika da gelip bize sahip çıkmadı. Bir kişi de gelip ‘neden bu işçileri işten attınız. Bu işçileri atamazsınız, atarsanız biz de kapının önünde dikiliriz’ demedi. Bu yüzden bu sefer de Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenmeye karar verdik. Sendikalaşmaya yönelim var” diye konuştu.
İŞİNİN BAŞINDAN 1 DAKİKA DAHİ AYRILAMIYORSUN
Çok yoğun çalıştıklarını ve kouşulların zor olduğunu ifade eden bir başka işçi de şunları aktardı: “Girdiğim ilk sene 3 ayda bir tam maaş ikramiye veriliyordu. Müdürler değişti. Şimdi 6 ayda bir tam maaş veriyorlar. O da 5 sene zam verilmeyince eridi gitti. Rapor alıyorduk, izin alıyorduk paramız kesilmiyordu şimdi onlar da kesiliyor. İzin almadığın zaman 2 gün kesiyorlar. Şimdi baskı altında çalışıyoruz. Daha önce 8.00’de işe başlayıp akşam 17.00’te çıkıp evimize gidiyorduk. Şimdi sabah 7.30’da işbaşı, akşam 20.00’da paydos. Her gün 2 buçuk saat fazla mesaiye kalıyoruz. Öğlen 13:00’te yemeğe çıkıyoruz. Çay saatimiz yok. Aç aç çalıştırıyorlar. İşinin başından 1 dakika dahi ayrılamıyorsun. Kimseyle konuşmana izin verilmiyor. Takip ediliyoruz müdürler tarafından. Kendileri 10 dakika önce yemeğe çıkıyor, bizi zil çalınca gönderiyorlar. Siz on dakika önce gidip elinizi yıkıyorsunuz, zile uymuyorsunuz, o yüzden düşük zam veriyoruz diyorlar. Cumartesi pazar normalde tatil. Ama cumartesi günü 13:00’e kadar mesai yapıyoruz. Geçen bir arkadaşı çay içerken yakaladı. Çayı çöpe attı, arkadaş hakkında da tutanak tuttu. O da imzalamamış. Ustaya, ‘Sen içiyorsan ben de içerim, yasaksa sen de içmeyeceksin. Adam uykum geliyor, bir çay içeyim uykum açılsın, elimi kolumu makineye kaptıracağım yoksa. Ben burada haksız değilim’ demiş.”
HAVALANDIRMA YAPMIYORLAR
Fabrikada işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerinin de yetersiz olduğuna dikkat çeken bir başka işçi, “Bizi üçüncü kata taşıdılar. İç içe girdik, duman, toz. Sürekli dile getiriyoruz. Kimse ilgilenmiyor. Havalandırma yapmıyorlar. Dumandan dolayı nefes alamıyoruz. Bez maske veriyorlar, o da hiçbir işe yaramıyor. Nano flex diye bir şey var. Ele yapınca ne kadar yıkarsan yıka çıkmıyor. Alan kapalı ve içeri girilmesi de yasak ama tozu bir şekilde kapılardan, yukarıdan dışarı sızarak arkadaşlarımızın üzerine yapışıyor. Öte yandan aşağıda büyük saclar var, orada parmağını koparan çok oluyor. Yine makinelere parmaklarını kaptıran çok oluyor. Bir arkadaşımın tırnakları söküldü” diye konuştu.