Mansur Yavaş-Necmettin Kesgin ihtilafının tüm detayları
Mansur Yavaş hakkında hazırlanan iddinamede ne var; Necmettin Kesgin, eski Avukatı Levent Ekmen ve Serkan Ucuzcu hakkındaki iddialar neler?
Fotoğraf: DHA
Okan BAŞAL
İstanbul
31 Mart yerel seçimlerinde en kritik illerden biri Ankara. Erdoğan, 23 yıl başkenti yöneten Melih Gökçek'i 28 Ekim 2017'de "metal yorgunluğu" gerekçesiyle istifa ettirmiş ve yerine AKP'li Mustafa Tuna getirilmişti. Cumhur İttifakı'nın bileşenleri AKP ve MHP'nin bu seçimde Gökçek yerine üzerinde uzlaştığı aday, 5 dönem Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Mehmet Özhaseki oldu. Millet İttifakı da 2014 yerel seçimlerinde Gökçek'e yaklaşık yüzde 1'le kaybeden Mansur Yavaş'ı aday gösterdi.
Seçim çalışmalarında sık sık anketlerin kendisi adına olumlu olduğunu belirten Yavaş'a karşı Cumhur İttifakı, "beka seçimi" stratejisiyle sert ve manüplatif bir çalışma yürütüyor. Özhaseki'nin Yavaş kazanırsa 20 bin kişinin belediyeye alınacağını iddia ederek "O zaman PKK ve DHKP-C 'Sana destek verdik, sen de bizi gör' diyecek. İnsanların parklarında artık o militanlar olacak. Allah korusun, evine su parasını getiren tahsildarın militan olduğunu bir düşünün” söylemi buna örnek. Başka bir örnek ise daha önce Gökçek ile çalıştığı iddia edilen bir şahsın kentte “Biji (Yaşasın) Mansur Yavaş” yazılaması yapması.
Yerel seçim süreci bu atmosferde sürerken Yavaş hakkında, iş insanı Necmettin Kesgin'in daha önce "soruşturma izni verilmesine yer olmadığı" kararı verilen 6 Kasım 2017 tarihli bir şikayeti üzerine hızla iddianame hazırlandı. Buna paralel olarak iktidara yakın medya organları, Yavaş ile Kesgin arasındaki ihtilafa ilişkin 11 Aralık 2018 tarhili bir haberi yeniden ve çok daha güçlü şekilde servis etti. Günlerce gündemde tutulan haber üzerinde Cumhur İttifakı cephesinden Yavaş'a "Adaylıktan çekil" çağrıları yapıldı. Yavaş'ın iddialara yanıtları ise iktidara yakın medya tarafından göz ardı edildi.
Evrensel Gazetesi olarak Mansur Yavaş, Necmettin Kesgin, Kesgin'in eski avukatı Levent Ekmen ve iddianame savcısı Serkan Ucuzcu hakkındaki iddiaları; senet ihtilafının nedenini, yargı sürecini ve Cumhur İttifakı ile medyanın süreci ele alış şeklini derledik.
YAVAŞ, HAKKINDA HAZIRLANAN İDDİANAMEDE NEYLE SUÇLANIYOR?
Mansur Yavaş, 600 bin dolarlık senedin tahsili için ihtilafa düştüğü iş insanı Necmettin Kesgin'in 6 Kasım 2017'de Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne verdiği şikayet dilekçesi üzerinden "aynı senet üzerinden iki kez tahsilat yapmaya çalıştığı" iddiasıyla “görevi kötüye kullanmak” ve “kişilerin huzur ve sükununu bozmakla" suçlanıyor. İddianamede Yavaş hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 ay ile 2 yıl arasında, "kişilerin huzur ve sükununu bozma" suçundan da 3 ay ile 1 yıl arasında hapis cezası isteniyor.
İddianamede “görevi kötüye kullanma” suçlamasına gerekçe olarak, Yavaş'ın, senedin tahsili amacıyla Kesgin hakkında Ankara 29'uncu İcra Müdürlüğü'nde başlattığı takip bulunduğu halde aynı alacağa ilişkin teminat olarak verilen ve bedelsiz kaldığını bildiği aynı senedin tahsili amacıyla Kesgin hakkında Ankara 8'inci İcra Müdürlüğü'nde yeniden takip başlatarak 'mükerrer tahsilat' yapmaya çalıştığı iddiası gösteriliyor.
İddianamede “kişilerin huzur ve sükununu bozmak" suçlamasına gerekçe olarak da Yavaş'ın, Kesgin'in telefonuna farklı zamanlarda gönderdiği "İş büyüyor", "Pazartesi çok geç olabilir, hala ödemiyorsun borcunu, bu iş çok uzadı, bu hafta bitmesi gerekiyor", "Ben icraya veriyorum, bugün, git oraya yatır borcunu, gözüme de gözükme, belanı da başkasından bul", "Hayatın kayıyor sahtekar" gibi mesajlar gösteriliyor.
İDDİANAME NASIL HAZIRLANDI, NE ZAMAN KABUL EDİLDİ?
Necmettin Kesgin, 6 Kasım 2017'de, avukatları Levent Ekmen ve Özgür Ilgaz aracılığıyla Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne soruşturma izni talebiyle şikayet dilekçesi verdi. Soruşturma izni, seçimlere bir ay kala 27 Şubat'ta verildi ve dosya Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına en yakın Ağır Ceza Cumhuriyet Başsavcılığı sıfatıyla Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edildi. Ankara Batı (Sincan) Savcısı Serkan Ucuzcu, iddianameyi hazırlayıp "son soruşturma" açılması talebiyle 7 Mart 2019'da dosyayı Ankara Batı Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Ankara Batı 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi de iddianameyi 8 Mart 2019'da kabul edip Yavaş'a beyanda bulunması için 10 gün süre içeren tebligatı gönderdi.
SAVCI SERKAN UCUZCU HAKKINDAKİ İDDİALAR NELER?
Yavaş, iddianamenin hazırlanma sürecine itiraz ediyor ve savcılığın 1 yıl önce aynı iddialar nedeniyle soruşturma izni verilmesine yer olmadığı kararı verdiğini hatırlatıyor. Savcı Serkan Ucuzcu'yu işaret eden Yavaş, "Soruşturma savcısı değiştirilmiş ve yeni savcı suç tipini de değiştirerek jet hızıyla bir iddianame düzenlemiştir. Bu iddianameyi düzenleyen savcının da KPSS soruşturmasından dolayı sıkıntılı olması, bu yöntemin nereden miras kaldığı hakkında fazlasıyla düşündürücüdür” diyor.
Odatv'nin, Milliyet'ten Türker Karapınar'ın 16 Mart 2017 tarihli haberine dayandırdığı iddiaya göre Ankara'da birçok "FETÖ" soruşturmasını yürüten Savcı Ucuzcu, 2010 KPSS soruşturmasında "kuvvetli şüpheliydi". Aynı iddiaya göre KPSS soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman, "şüpheli savcının" ismini dosyadan çıkarmadığı için görevden alındı.
600 BİN DOLARLIK SENET İHTİLAFI NE?
Yavaş ve Kesgin arasındaki ihtilaf, SAMAŞ adlı şirketin pazarlama işinden doğan alacakları nedeniyle Kayseri Şeker'e dava açılmasıyla başladı. Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce SAMAŞ'ın sözleşmeden doğan alacakları yönünden dava kabul edildi, cezai şart yönünden ise reddedildi. Bunun üzerine SAMAŞ'ın avukatı M.G., dava harcının yüksek olması nedeniyle Necmettin Kesgin'den maddi yardım istedi. Firmaya destek vermeyi kabul eden Kesgin, Yargıtay'da süren davayla ilgili Mansur Yavaş'tan destek istedi. SAMAŞ tarafından dava sürecinde verilen maddi desteklerin karşılığı olarak 600 bin dolarlık senet, Kesgin'e verildi. Bir süre sonra SAMAŞ ile Kesgin ihtilafa düştü. Mansur Yavaş, iddiaya göre, ara buluculuk yaparak Kesgin'e verilen 600 bin dolarlık senedi ihtilaf çözülünceye kadar "yediemin" olarak aldı. Mahkeme heyeti, davanın ilk kalemi olan sözleşmeden doğan 11,5 milyon liralık alacağın SAMAŞ'a ödenmesine hükmetti ve para tahsil edildi. SAMAŞ tarafından Kesgin'e 3,5 milyon lira, Yavaş'a da açıklanmayan miktarda ödeme yapıldı.
Mansur Yavaş, iddiaya göre, SAMAŞ'tan aldığı 3,5 milyon TL'nin 1 milyon TL'sini Kesgin'den isteyince bu kez ikili arasında uyuşmazlık oldu. Bunun üzerine Yavaş, Kesgin'den aldığı 600 bin dolarlık senedi Ankara 29. İcra'da takibe koyarak tahsil etmek istedi. Kesgin, söz konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nde itiraz davası açtı. Senetteki imzanın Kesgin'e ait olmadığı tespit edildi ve mahkeme, Yavaş'ı 329 bin 736 TL "kötü niyet" tazminatı ve 164 bin 768 TL para cezası ödemeye mahkum etti.
Kesgin ayrıca 6. Ticaret Mahkemesi'nde, Mansur Yavaş'a borçlu olmadığı iddiasıyla "menfi tespit" davası açtı. Yavaş da bunun karşılığında 11. Asli Ticaret Mahkemesi'nde eş zamanlı olarak "hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak" davası açtı. Bu iki dava 6. Ticaret Mahkemesi'nde birleştirilirken, mahkeme, 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nce verilen ve Yargıtay tarafından onanan "kötü niyet" tazminatının tahsilini durdurdu. Adli Tıp Kurumu da senette yer alan imzaların ve yazıların Kesgin'e ait olmadığı raporladı. Ancak mahkeme henüz nihai kararını vermedi.
KESGİN'İN SENET İHTİLAFI SÜRECİNDE ALDIĞI 6 YIL 6 AY 6 GÜNLÜK CEZA
Mansur Yavaş'ın kendisine sahte senet verip şantaj yaptığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunması üzerine Kesgin hakkında, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Kesgin, "resmi belgede sahtecilik" suçundan 4 yıl, "şantaj" suçundan 1 yıl 3 ay 6 gün, "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçundan 1 yıl 3 ay olmak üzere toplam 6 yıl 6 ay 6 gün hapis cezasına çarptırıldı. Karara itiraz edildi. Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'nde incelemesi sürüyor.
KESGİN'DEN YAVAŞ'A "SİYASİ HAYATINI BİTİRECEĞİM" TEHDİDİ VE ŞANTAJ
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre 3 Ekim 2018 tarihli mahkeme kararının gerekçesinde Kesgin'in suçlarına yer verildi.
Karara göre Kesgin'in bilgisayarında Yavaş’a ait görüntü ve ses kayıtları bulunuyordu. Yavaş'ın icra takibi başlatması üzerine Kesgin, bu görüntü ve ses kayıtlarını kullanarak Yavaş'a şantaja yaptı. Kesgin, Yavaş'ın posta kutusuna mektuplarla flash disk bıraktı ve elinde gizli görüntüleri olduğunu, eğer şikayetçi olursa bunları kamuoyu ile paylaşacağını söyledi. Ayrıca Yavaş'ın bürosunu arayarak icra takibini geri çekmesini, ayağını denk almasını, aklını başına almasını yoksa siyasi hayatının biteceğini söyledi. Kararda bu iddiaların tanıklarca doğrulandığı belirtildi.
Kararda ayrıca Kesgin’in Yavaş’a kendisinin imzalamadığı ikinci senedi vererek hakkında daha sonra yapılacak icra takiplerini engellemeye çalıştığı belirtildi. Mahkeme, Kesgin'in Yavaş ile yaptığı görüşmeleri ve görüntülerini hukuka aykırı şekilde kaydederek "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "şantaj" suçlarını zincirlemeli olarak işlediği inancına varıldığını belirtti. Mahkeme, Kesgin'in kendisi tarafından keşide edilmemekle birlikte kendisine ait olmayan, önceden hazırlanmış senedi Yavaş'a vererek "resmi belgede sahtecilik" suçunu işlediğini vurguladı.
KESGİN'İN CİNSEL İSTİSMAR DAVASI
Kesgin hakkında çocuk istismarı suçlamasıyla hazırlanan iddianamede, bilgisayarında çocuk istismarıyla ilgili 153 fotoğraf ve 17 videoya ulaşıldığı bilgisine yer verildi. Masur Yavaş da iktidar cephesinden gelen açıklamalara yanıt olarak Kesgin'in 6,5 yıllık cezasını hatırlattı ve "Karar onanırsa hapse girecek. Ayrıca diğer istismar dosyasından da ceza alması yüksek. Onu çocuk istismarı davasından beraat ettirmek için mi kolluyorsunuz?" diye sordu.
KESGİN, HUKUK FAKÜLTESİNE GİRMEK İÇİN EVRAKTA SAHTECİLİK YAPTI; 1 YIL 8 AY CEZA ALDI
Necmettin Kesgin'in suç geçmişine ilişkin bir diğer vakayı Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, köşesinde paylaştı. Buna göre Kesgin, 2011'de çıkarılan 6111 sayılı af kanunundan yararlanarak Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kayıt yaptırdı. 110600807 numaralı öğrenci olarak 2013-2014 döneminde tek ders sınavına girerek mezun oldu ve Ankara Adliyesinde avukatlık stajına başladı. Ancak bir ihbar üzerine Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, Kesgin hakkında soruşturma açtı.
Gazi Üniversitesi ile ÖSYM arasında yapılan yazışmalarda Necmettin Kesgin'in sunduğu 1998 tarihli ÖSYM sonuç belgesinin sahte olduğu belirlendi. Kesgin'in ÖSYM sonuç belgesinde 100 puanlık artış yaptığı tespit edildi.
Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi, Gazi Üniversitesi'nin açtığı dava üzerine Kesgin'i resmi evrakta sahtecilik suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Denetimle serbestlik kapsamında ceza 5 yıl ertelendi.
KESGİN, ANNESİNİN BORCUNU SAHTE FERAGATNAME İLE KALDIRMAYA ÇALIŞMIŞ
Kesgin'in annesinin borcunu da sahte feragatname ile kaldırmaya çalıştığı ortaya çıktı.
Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın 27 Mart tarihli haberine göre, Necmettin Kesgin'in Ankara'da iş insanı Dursun Turan’la ortaklık yapma bahanesiyle almış olduğu vekalet aracılığıyla Turanlar İnşaat ve Dekorasyon Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi adına sahte çekler tanzim ederek şirketi milyonlarca TL zarara uğrattığı belirlendi.
Ayrıca Kesgin'in annesi Caneser Kesgin'in de başka bir dava nedeniyle 90 bin TL tutarında Dursan Turan'a ödeme yapması gerekirken, Keskin'in elindeki vekaletname ile sahte feragatname düzenlediği ve annesinin mahkeme kararıyla ödemesi gereken tutardan kurtardığı belirlendi.
Kesgin hakkında, bu suçlamalar nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/74025 sayılı dosya üzerinden "güveni kötüye kullanma" ve "dolandırıcılık" suçlarından soruşturma yaptığı belirlendi.
KESGİN'İN ESKİ AVUKATI LEVENT EKMEN, ŞULE ÇET VE JİTEM DAVALARININ SANIKLARINI DA SAVUNUYOR
Kesgin'in eski avukatı Levent Ekmen, aynı zamanda Şule Çet davasında sanık Çağatay Aksu'yu savunuyor. "Cinsel saldırı" ve "cinayetle" suçlanan Aksu'yu savunan Ekmen, Çet'in bakire olmadığını vurgulamak için "Yapılan muayenede hymende yırtık olduğu ve yırtıkların yeni olmadığı tespit edilmiştir" demişti. Gülerek savunma yapan Ekmen, Çet ailesinin avukatlarını da “sosyal medyaya yalan bilgi vererek algı yaratmakla” itham etmişti.
Levent Ekmen'in avukatlığını yaptığı bir diğer isim de eski JİTEM'ci Ercan Ersoy. Ersoy, 19 kişinin 1990’lı yıllarda zorla kaybedilmesi veya yasa dışı keyfi infaz edilmesine ilişkin açılan Ankara JİTEM davasının 19 sanığından biri.
Levent Ekmen 13 Mart'ta senet ihtilafı davasından çekilmek istediğini bildirdi. Ekmen, 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdiği ve Yeniçağ'ın ulaştığı dilekçede, “Soruşturma dosyasında sunulan vekalet ile dosyanızda Necmettin Kesgin vekili olarak görünmekteyim. Necmettin Keskin vekilliğinden çekiliyorum gereğinin yapılmasını saygılarımla dilerim” ifadelerini kullandı.
HABERİN ORTAYA ÇIKIŞI VE İKTİDARA YAKIN MEDYANIN "PARLATMASI"
Mansur Yavaş ile Necmettin Kesgin'in senet ihtilafına ilişkin davalarına dair ilk manşet haberi, Millet İttifakı'nın yerel seçimler için aday belirleme sürecinde ortaya atıldı. Türkgün Gazetesi, 11 Aralık 2018'de Kadir Yıldız imzalı "Tehdit, sahtekarlık ve şantaj; işte Mansur Yavaş" haberi manşetten verdi. Haber, 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin Yavaş'a verdiği 329 bin 736 TL "kötü niyet" tazminatı ve 164 bin 768 TL para cezası üzerine kuruluydu. Ancak daha sonra 6. Ticaret Mahkemesi'nde görülen davada 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nce verilen ve Yargıtay tarafından onanan "kötü niyet" tazminatının tahsilinin durdurulması kararına haberde yer verilmedi.
Yavaş, iddiaların TGRT Haber’de de gündeme gelmesi üzerine aralık 2018'de avukatı aracılığıyla kanala bir açıklama gönderdi. Açıklamada, Kesgin'in şantaj, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik gibi birçok suçtan yargılandığı ifade edildi ve resmi belgede sahtecilik suçundan 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığı belirtildi.
Bu sürecin ardından Kesgin'in 2017 tarihli şikayeti üzerinden yeni iddianame hazırlandı ve Ankara Batı 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 8 Mart 2019'da kabul edildi. Sabah gazetesi aynı gün "CHP'li Mansur'un büyük vurgunu ayağına dolandı" manşetiyle çıktı. Osman Altınışık imzalı haberde Türkgün'ün aylar önce yayımladığı habere ek olarak yalnızca kötü niyet tazminatının tahsilinin durdurulması kararı yer aldı. Gazete 9 Mart'ta ise "Mansur sahte senetle hayatımı mahvetti" manşetiyle çıktı. Şaban Arslan imzalı haber, Necmettin Kesgin'in beyanları üzerine kuruluydu. Yavaş'a ilişkin iddianamenin kabul edilmesi haberi, gazetenin 11 Mart tarihli birinci sayfasında yer aldı. Yine 11 Mart'ta A Haber, Necmettin Kesgin'i ve avukatı Özgür Ilgaz'ı canlı yayına çıkararak iddialarını bir kez daha duyurup haberi "parlattı".
AKP VE MHP'NİN "ADAYLIKTAN ÇEKİL" ÇAĞRISI
Cumhur İttifakı ortakları AKP ile MHP, iddianame üzerine Yavaş'ın adaylıktan çekilmesi gerektiğini savundu. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "CHP'nin müttefiklerinin diğer unsurları tarafından da hararetle desteklenen bu kişinin, Mansur Yavaş'ın, CHP adayının sahte senetle icra takibi yaptığı açıktır" dedi ve "Bundan sonra böyle bir adayı devam ettirip ettirmemek, CHP'nin meseleyi sindirme kapasitesiyle alakalı durumdur" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Mansur Yavaş için "Partisini, seçimi rahatlatmalı, toplumsal gerginliği azaltmalı ve bunun için de adaylıktan çekildiğini ifade etmeli. Yani diyorum ki yavaş yavaş ayrıl" dedi.
MANSUR YAVAŞ'IN YANITI NE OLDU?
Yavaş'ın 12 Mart Salı günü düzenlediği basın toplantısıyla iddialara verdiği yanıtlardan öne çıkanlar şöyle:
"Alnımız ak yürüyoruz. Ankara halkının iradesi arkamızda oldukça hiçbir komplo bizi yolumuzdan alamayacaktır. Gerek haberi yapan gazete, haberlere dayanarak adil yargılamayı etkilemek isteyen Mehmet Özhaseki ve Ömer Çelik hakkında suç duyurusunda bulunacağız.
Anketlere yansıyan fark, rakibimiz tarafından olgunlukla karşılanmamıştır. Aday olmamla birlikte asılsız iddialarla seçmen karşısında itibarım zedelenmeye çalışılmıştır. Sanki suçmuş gibi Makedon olduğum söylenerek itibarım azaltılmaya çalışılmıştır. Ardından 'Taksicileri Kızılay'a sokmayacak' denildi. Demokratik ve hilesiz bir yarışta sandıktan çıkamayacağını anlayanlar, duvarlara 'Yavaş Yavaş devrim' sloganları yazdırdılar. Şikayetçi olduk. Bizim PKK ile ittifak yaptığımız yönünde iftira atmaya çalıştılar. Bunlar çare olmayınca, belediye çalışanlarının işten çıkarılacağı yerine 20 bin PKK'lının işe alınacağı duyuruldu.
Siyasi tarihimizin en ahlaksızca yürütülen kampanyanın özeti şudur: Bu şahıs resmi evrakta sahtecilik, şantajdan hapis cezası almış bir kişidir. Avukatlığını yaptığım şirketin ödemesini alıp kaçmış, şahsıma bıraktığı seneti icraya verdiğimde, senetteki imzanın sahte olduğu ortaya çıkmıştır. Bir suçun mağdurunun suçlu ilan etmek çirkef iddiadır. Rakibim bu şahsı bana karşı maşa yapmaktadır. Yargıtay'ın onayladığı herhangi bir ceza kararı bulunmamaktadır. Şahsın bana verdiği sahte senetle ilgili bir icra inkar kararı vardır.
Seçim uğruna bir sahteciye bu imkanı vermek bir utanç vesikasıdır. Ona bu imkanı verenlerin yüzlerine silemeyecekleri bir kara leke olarak yapışmıştır. 'Bilmeyerek bu suçlamaları Mansur Yavaş'a yönelttik' diyorsanız kötü. Bunları bilerek yapıyorsanız durum çok daha vahim. Bu insanın işlediği suçları biliyorsunuz Yavaş'ı suçlamak için ne yapacaksınız? Devam eden davalar var bu açıklamaları yapmak suç. Bu sahteci şahısı, işlediği 6 buçuk yıl suçtan, o çocuk istismarı dosyasından beraat ettirmeyi mi düşünüyorsunuz? Onun için mi sahip çıkıyorsunuz bu şahısa? Siyaset için bu kadar küçülmeye değer mi? Seçimi kaybetme paniği ile yapılanlar siyasete yakışmıyor."
YAVAŞ HAKKINDA 1 YILDA 3 SORUŞTURMA AÇILDI
Anadolu Ajansı, Mansur Yavaş hakkında, geçen yıldan bu yana açılan 9 ayrı suçtan 3 soruşturma dosyası olduğunu ve adaylığı sırasında resen açılan soruşturma bulunmadığını yazdı.
20 Mart 2019 tarihli habere göre, Yavaş hakkındaki son soruşturma, Necmettin Kesgin tarafından geçen hafta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bulunulan şikayet üzerine, "suçu bildirmemek" ve "müstehcenlik" suçlarından açıldı. Bu iddialara ilişkin soruşturma dosyası, başsavcılığın Basın Suçları Soruşturma Bürosunda görevli savcıya verildi.
Öte yandan, Yavaş hakkında 2018'den bu yana "resmi evrakta sahtecilik", "dolandırıcılık", "gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma", "yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs", "hakaret", "iftira" ve "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarından devam eden iki ayrı soruşturma dosyası daha bulunduğu aktarıldı. Suçlamaların birçoğunun yine Kesgin'in şikayetleri üzerine olduğu bildirildi.
Haberde, belediye başkan adaylığı döneminde Yavaş hakkında resen soruşturma açılmadığı, söz konusu soruşturmaların şikayet üzerine başlatıldığı yazıldı.