12 Mart 2019 14:31

Efemçukuru’da 12 yıl önceye dönüldü: Numune alımına izin verilmedi

Efemçukuru Altın Madeninde, ÇED olumlu raporuna karşı açılan davada bilirkişi incelemesi yapıldı. TÜPRAG yetkilileri ise numune alımına izin vermedi.

Efemçukuru’da 12 yıl önceye dönüldü: Numune alımına izin verilmedi

Efemçukuru Altın Madeni

Fotoğraf: Evrensel

Özer AKDEMİR
İzmir

İzmir’e kuş uçuşu 20 kilometre uzaklıkta işletilen Efemçukuru Altın Madeninde geçtiğimiz günlerde yapılan bilirkişi keşfinde 12 yıl önce yaşananların aynısı yaşandı. Yaklaşık 7 yıldır üretimine devam eden madendeki bu son keşifte yaşananlar hukuksal süreçlerin nasıl etkisiz hale getirildiğinin en somut örneklerinden birisi durumunda.

ŞİRKET ÖRNEK ALINMASINA İZİN VERMEDİ

Geçtiğimiz cuma günü Efemçukuru Altın Madeninde, madenin kapasite artışı ÇED olumlu raporuna karşı açılan davada bilirkişi incelemesi vardı. EGEÇEP, Tabip Odası, TMMOB’ye bağlı meslek odaları ve yurttaşlar tarafından açılan dava için yapılan bilirkişi incelemesi sırasında madenci TÜPRAG şirketi yetkilileri atık su toplama havuzundan numune alınmasına “Gerekli ekipman ve donanım yok” gerekçesiyle izin vermedi. İZSU ve EGEÇEP avukatlarının ısrarı da işe yaramayınca numune alınamaması keşif tutanağına geçirildi. Maden içerisindeki çeşitli yerlerden su, toprak, pasa ve kayaçlardan çeşitli örnekler alınırken, atık su havuzundan örnek alınamaması yüzünden davacılar eksik inceleme gerekçesi ile keşfe itiraz edeceklerini belirtti.

Efemçukuru'da 12 yıl önce yapılan keşif çalışması

Fotoğraf: Evrensel

12 YIL ÖNCE DE AYNI SAHNELER YAŞANDI

1992’de lisans aşaması başlayıp 2005 yılından alınan ÇED olumlu belgesi ile İzmir’in gündemine yerleşen altın madeninin ilk ÇED raporuna karşı açılan davada yapılan bilirkişi keşfinde de aynı sahneler yaşanmıştı. Haziran 2007 tarihinde yapılan keşif o sıralarda henüz sondaj aşamasında olan maden alanında gerçekleştirilmişti. Şirket yetkililerinin yöredeki sular için “ikinci kalite su” demeleri üzerine keşif heyetinde bulunan Prof. Dr. Engin Özhatay sondaj sırasında çıkan sudan ve orman içindeki bir kaynaktan su örneği almak istemişti. TÜPRAG şirketi yetkilileri ise “Örnek alımı için gerekli koşullar yok” diyerek bu isteğe karşı çıkmıştı. İZSU yetkilileri, EGEÇEP avukatı ve Prof. Özhatay’ın duruma tepki göstererek ısrar etmeleri sonrası sadece bir şişe su alınabilmişti. Keşif sırasında İzmir’in içme sularından sorumlu olan İZSU yetkilileri heyete kendilerinin de su numunesi almak istediklerinde aynı şekilde engellendiklerini anlatmışlardı. Prof. Özhatay’ın örnek alma ısrarına karşı TÜPRAG şirketi avukatı ise kendilerinde Özhatay’ın tarafsız davranmayacağı kanısının uyandığına dair tutanağa not düşmüşlerdi.

Efemçukuru Altın Madeni | Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel

“EFEMÇUKURU HUKUK ZEMİNİNDEN ÇIKTI” AÇIKLAMASI

Aradan 12 yıl geçtikten sonra hukuksal süreçlerde aynı sahnelerin yaşanması İzmir’in içme suyu havzasında işletilen madeni ile ilgili hukuk süreçleri tekrar tartışmaya açtı. Madene karşı açılan davada madenin yer altı-yer üstü sularını kirlettiğini ortaya koyan bilirkişi görüşü ile iptal edilen ÇED raporunun, “Bilirkişiler İzmir üniversitelerinden” gerekçesi ile Danıştay tarafından bozulmuştu. 2017 kasım ayındaki bu gelişme üzerine yapılan basın toplantısında EGEÇEP Avukatı Arif Ali Cangı, Efemçukuru’da hukuki sürecinin 15 yıldır devam ettiğini ve açılan her davayı kazandıklarını ifade ederek, “Ancak kazandığımız her dava temyiz edilerek bozuldu ve döndüğünde bu sefer kaybettik. Efemçukuru konusu artık hukuk zemininden çıkmıştır. Bundan sonra Efemçukuru’daki bu madene karşı hukuk düzleminden çıkarak hareket etmek zorundayız” demişti. Yine aynı toplantıda TMMOB İKK Sekreteri Melih Yalçın’da hukuki süreçlerin bu tür çevre ve kent hakkı davaları için işlemez hale geldiğini dile getirerek, “Artık hukuki süreç bitmiştir” diye konuşmuştu.

Tüm bu sözlere rağmen madene karşı açılan davaların hukuki süreçleri çeşitli gelişmelerle devam etti. Geçtiğimiz cuma günü yapılan bilirkişi keşfinde 12 yıl önceki sahnelerin aynen tekrarlanması Efemçukuru’nun hukuk zemininden çıktığı ve kentin içme suyuna karşı önemli bir risk taşıyan bu madenin kapatılmasına karşı hukuk zemini dışında hareket edilmesine dair bu açıklamaları destekler nitelikte.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et