12 Mart 2019 20:12
/
Güncelleme: 20:15

Janset REYHAN

Kayseri

17.’si düzenlenen TÜOBİK’e bu yıl İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi ev sahipliği yaptı. Türkiye’nin dört bir yanından kongreye katılan üniversite öğrencileri, kriz ana başlığı altında Türkiye ekonomisi, kapitalizm ve kriz ilişkisi, krizin kadınlara getirdiği yükler, işsizlik ve gelecek kaygısı gibi birçok konuda sunumlar gerçekleştirdi ve tartışmalar yürüttü. Akademide baskıların hat safhada olduğu, üniversite eğitiminden bilimin çıkarıldığı ve gençlerin sesinin kısılmaya çalışıldığı bir dönemde üniversite öğrencilerine özgür bir tartışma platformu sunan TÜÖBİK hâlihazırda önemli bir yer tutarken, katılımcıların yaptığı sunumlar ile kongre daha da anlamlı bir hale geldi.

NEYİ NEYE KARŞI SAVUNDUK?

Kongre açılışında yapılan konuşmada işsizliğin ve geleceksizliğin faturası bir iktisat profesörü tarafından gençlerin bilgisizliğine ve yetersizliğine kesildi. Konuşmayı yapan profesör gençlerin İngilizce bilmemeleri, alanlarında yetkin olmamaları ve buna rağmen yüksek maaşlar istemeleri nedeniyle işsiz kaldığını iddia ederken, aslında kongre boyunca biz öğrencilerin neye karşı sunumlarımızı savunacağımızı da göstermiş oldu. Biz öğrenciler işsizliğin ve geleceksizliğin bizlerin suçu olmadığını, bunun kapitalizmin ve sermayeye eklemlenen eğitim anlayışının bir sonucu olduğunu ortaya koyduk. İşsizliğe geleceksizliğe karşı öğrencilerin birliğini ve mücadelesini savunacağımızı söyledik.

KONGRE TARTIŞMALARI ÜNİVERSİTELERDE DE DEVAM EDECEK

Krizin yükü ve kadının yükü oturumunda, kadınların yaşadığı eşitsiz ve güvencesiz koşulların kriz dönemlerinde nasıl derinleştiğini sunumlarımızda ele aldık. Kadınların kriz dönemlerinde karşı karşıya kaldığı eşitsizliğin ve emek sömürüsünün boyutlarını kapitalizmin dinamikleri ve bu dinamiklerden beslenen cinsiyet eşitsizliği temelinde açıklamaya çalıştık. Kriz dönemlerindeki yoksulluğun ve ekonomik bunalımın kadınları şiddet, eşitsizlik ve sömürü döngüsüne hapsettiğini ve kadınların bu döngüden çıkışının kapitalist sisteme karşı mücadele ile sağlanacağını tartışmalarımıza dâhil ettik.

Tüm kongre boyunca Türkiye’nin dört bir tarafından gelen üniversite öğrencileri olarak sömürüsüz, eşit ve geleceksizlikten korkmadığımız bir dünyanın mümkünlüğünü tartıştık. Bu sebeple TÜÖBİK tüm katılımcıları için üç güne sığmayacak ve üniversitelerimizde devam ettirmemiz gereken bir tartışmanın zeminini hazırlamış oldu. Kongre boyunca yürüttüğümüz tartışmaların üniversitelerimizde devam ettirilmesi biz öğrencilere sömürüye, geleceksizliğe, niteliksiz ve antidemokratik eğitim anlayışına karşı mücadelemizde yeni alanlarının açılmasını mümkün kılacaktır.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime  6 liralık ücret

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime 6 liralık ücret

Saray iktidarının “Milletimiz zenginleşecek” propagandasını yaptığı Gabar petrolünün arkasında ağır bir işçi sömürüsü var. Günde 12 saat çalışma, taşeronlaştırma, sendikasızlık, yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen ücretler… Öyle ki sadece 12.5 saatlik üretim tüm işçilerin ücretini karşılıyor, geri kalan patronların kasasına akıyor.

Şırnak’ta bir günde çıkarılan petrol, Batman’da çıkarılanın yüzde 87 fazlası.

Serbest piyasada ham petrolün varil fiyatı yaklaşık 75 dolar.

İşçiler iki günde çıkarılan petrol kadar ücret alsaydı aylık ücret 160 bin lira olurdu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et