"Halkın yüzde 80’i açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor"
Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü dolayısıyla açıklama yaptı.
Fotoğraf: Pixabay
Arif KOŞAR
İstanbul
Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü ile ilgili yaptığı açıklamada tüketicilerin temel gereksinimlerini karşılayamadığını ifade etti.
Türkiye’de tüketiciler adına güzel şeyler söylemenin mümkün olmadığını belirten Çakar; “Tüketicilerin yoksulluğu ve açlığı hızla artıyor. Toplumun yüzde 20’sinden fazlası açlık sınırının altında, yüzde 60’dan fazlası yoksulluk sınırının altında olmak üzere, yüzde 80’den fazlası açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Özellikle de gıda maddeleri başta olmak üzere, pek çok mal ve hizmette tüketicilerin satın alma gücü hızla eriyor. Tüketiciler, beslenme, barınma, su, elektrik, doğal gaz, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi temel gereksinimlerini karşılayamıyor ya da karşılamakta her geçen gün daha da zorlanıyor” dedi.
Tüketici haklarının pek çok yönüyle ayaklar altında olduğunu ifade eden Çakar şunları söyledi; “Bilgilenme, sağlık ve güvenlik, temsil edilme, eğitilme, zararların karşılanması, ekonomik çıkarların korunması ve sağlıklı bir çevrede yaşama haklarının gerekleri kamu ve özel firmalar tarafından olması gerektiği gibi yerine getirilmiyor. Tüketicilere sunulan mal ve hizmetlerde yeterli denetim yapılmıyor. Piyasada tüketicilerin sağlık ve güvenliğine aykırı mallar konusunda tüketiciler zamanında bilgilendirilmediği için hem maddi ve manevi zarara uğruyorlar hem de sağlık ve güvenlikleri risk ve tehlike altına giriyor. Kamu ve özel kuruluşların tüketici haklarına aykırı birçok uygulaması ile aile ve ülke ekonomisine zarar veriliyor. Temel mal ve hizmetlerden dünyada en yüksek dolaylı vergilerin alındığı iki ülkeden birisiyiz. Dolaylı vergiler, tüm dünyada en haksız tüketici vergisi olarak adlandırılmaktadır.”
Tüm ilgili ve yetkililere seslenen Çakar şu talepleri dile getirdi;
- Evrensel ve yasal tüketici haklarına saygı gösterilsin ve gereği eksiksiz olarak yerine getirilsin.
- Yoksulluğun ve açlığın giderilmesi için gerekli ve doğru olan ekonomik ve sosyal önlemler alınsın.
- Gıda, su, elektrik, doğal gaz gibi temel tüketici mal ve hizmetlerinden alınan KDV sıfırlansın.
- Dışa bağımlı ve halkın aleyhine olan yanlış gıda ve tarım üretim, dağıtım, tüketim ve ithalat politikaları terk edilerek, halkın ve ülkenin bugünü ve geleceği için doğru politikalar uygulamaya konulsun.
- Tüketici örgütleri desteklensin.
Tüketicilerin haklarınıza sahip çıkmasını ve haklarını sonuna kadar aramasını isteyen çakar; “Tüketiciler olarak örgütlenmek zorundayız. Bilinçli tüketici örgütlü tüketicidir. Bu bakımdan tüketici örgütlerine üye olunuz, çalışmalarına katılınız, güç ve destek veriniz” dedi.
TÜKODER: DEVLET TÜKETİCİNİN KARŞISINDA
TÜKODER İzmir Şubesi Yönetim Kurulu da 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Tüketici Koruma Derneği İzmir Şubesi Yönetim Kurulu, Dünya Tüketici Hakları günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, ülkedeki her türlü olayın faturasının tüketicilere kesildiğini, yönetenlerin yapılan zamlar, alınan vergiler ve yaşanan kriz karşısında tüketicilerin karşısında olduğunu belirtti.
“DEVLET, TÜKETİCİNİN SIRTINDA KAMBUR”
Gerek tüketici haklarının yeteri kadar korunamıyor olması gerekse de tüketicilerin mevcut durumu düşünüldüğünde, bugünün kutlanacak değil, seslerinin yükselteceği bir gün olduğu vurgulanan açıklamada, TÜKODER şunlara değindi: “Ülkedeki her türlü olayın faturası tüketicilere kesilmekte, tüketiciler vergi, zam, pahalılık sarmalında hayatta kalmaya çalışmaktadır. Devlet, bugün tüketicinin sırtında kambur olarak durmaktadır. Bütün bunların sonucu tüketiciler inim inim inlemektedirler. Elektrik, doğalgaz, su olmak üzere tüm hayati ihtiyaçlar fahiş fiyatlarla ve sürekli yapılan zamlarla tüketiciye ağır bir yük getirmekte , bunların ücretlendirilmesinde 4-5 kalem sadece vergiler olarak tüketiciden alınmaktadır. Tüketici elektriği dağıtan firmanın bütün dağıtım masraflarından sorumlu tutulmakta, kayıp-kaçak bedellerinin geri alınmasının yasayla engellenme girişimlerine rağmen sağlanamamış fakat bu kez yargının koyduğu engellerle tüketiciler kayıp kaçak ve bileşenler bedelini geriye alamamakta, zarara uğratılmaktadır. İzlemediği TRT için ödediği vergilerle; TRT’nin milyonluk TV programlarının bedelleri tüketicinin üzerine yüklenmektedir”
“FATURA HALKA KESİLİYOR”
“Tüketici geçmediği köprünün, tünelin, gitmediği şehir hastanesinin, uçmadığı havalimanının ve binmediği trenin parasını vermektedir. Bu da yetmiyormuş gibi icraat diye sunulan bu hususlardaki “ücret garantileri” ise döviz kuruna sabitlenmektedir. Yani millet döviz alacağını TL’ye çevirmiş fakat devlet dövizden vazgeçmemiştir. Ürünlere zam yapanların döviz kurunda düşüşten sonra indirim yapmamasına devlet karşı gelmiş fakat devlet yaptığı zamları geri çekmemiştir. Her türlü isim altında uydurulan vergiler, vergilerin vergileri ve hatta dolaylı verginin dolaylı vergisi dahi tüketiciden alınmaktadır” denilen açıklamada, yönetenlerin her türlü beceriksizliğinin faturasının halka çıkarıldığını vurguladı.
“DEVLET PAHALILIĞIN ÖNÜNE GEÇMELİ”
Varlık kuyrukları şeklinde açıklanan kuyrukların aslında yokluğun-yoksulluğun kuyrukları olduğunu söylenen açıklamada, “Devlet pahalılığın önüne geçmeli, en önemlisi de Devleti yönetenler fahiş zamlar yapmamalı ve ağır vergilerle halkın sırtına binmemelidirler. Mevcut haklarımızı korumak, haksızlıklara karşı mücadele etmek ve Evrensel Tüketici Haklarının karşılığının ülkemizde uygulanabilmesini sağlamak için, Tüketicileri, Tüketici mücadelesinin ilk örgütlü ve öncü gücü olan TükoDer de örgütlenmeye davet ediyoruz” denildi. (HABER MERKEZİ)