20 Mart 2019 00:28
/
Güncelleme: 09:04

Aydın TAN
Halil İMREK

Geçici işçilik anlamına gelen toplum yararına program (TYP), AKP Hükümetinin, halkın desteğini yitirmeye başladığı 2015 yılından itibaren, ‘seçim aracına’ dönüşmüş durumda. Bu seçim dönemleri öncesi yoğunlaşan geçici işçi alımlarının seçim sonrası keskin bir şekilde düştüğünü gösteren İŞKUR verileri gerçeği göz önüne seriyor.

2014-2018 yılları arasındaki İŞKUR verilerine göre geçici işçi alımının en fazla olduğu yıl, iki genel seçimin olduğu (7 Haziran ve 1 Kasım) 2015. En az olduğu yıl ise seçim ya da referandum için sandık kurulmayan 2016 yılı.

Aylara göre dağılıma bakıldığında ise geçici işçi alımındaki yoğunlaşmanın seçimin yapılacağı ay ile bir önceki ayda gerçekleştiği dikkat çekiyor.

Seçimle bağlantısını açıkça ortaya koyan bu istihdam biçimi geçici olmasının yanı sıra kıdem tazminatından ücretli izne kadar birçok haktan yoksun!

İLK SIÇRAYIŞ 2012’DE

İŞKUR verilerine göre 2008’de yürürlüğe giren TYP kapsamındaki ilk sıçrayış 2012 ve 2013 yıllarında yaşandı. 2012 yılında 191 bin 998 kişi TYP kapsamında işe alınırken, 2013 yılında bu sayı 197 bin 181 oldu.

Yerel seçimlerin yapıldığı 2014 yılında bu sayı 216 bin 108’e çıktı. Genel seçimin yapıldığı 2015’te rekor bir artış yaşandı. İşe alınan kişi sayısı 429 bin 233 oldu.

Seçim sandığının kurulmadığı 2016 yılında sayı 172 bin 995’e geriledi. ‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine’ geçişi onaylamak üzere referandumun yapıldığı 2017’de sayı tekrar artarak 266 bin 924’ü buldu. 24 Haziran genel seçimlerinin yapıldığı 2018’de artış hızlandı ve işe alınan kişi sayısı 355 bini aştı.

İŞKUR verileri ay bazında incelendiğinde ortaya çıkan tablo şu şekilde:

- 2015’in mayıs ayında 121 bin 358 işçi alımı, haziranda ise 17 bin 769 işçi alımı yapıldı (seçim tarihi 7 Haziran).

- 2015’in ekim ayında 67 bin 87 işçi alımı, kasımda ise 132 bin 793 işçi alımı yapıldı (seçim tarihi 1 Kasım).

- Seçim ya da referandum için sandık kurulmayan 2016’da ise en fazla işçi alımının olduğu ay haziran. Haziranda 42 bin işçi alınmışken, diğer ayların ortalaması 10 bin civarında.

- Başkanlık referandumunun olduğu 2017 yılında ise mart ayında sayı 55 bin 854 iken, referandumun gerçekleştiği nisan ayında sayı 38 bin 658.

- 24 Haziran genel seçimlerinin gerçekleştiği 2018 yılında ise mayıs ayında 83 bin 809 işçi alımı yapılırken, sayı haziranda 41 bin 902, temmuzda ise 62 bin 926 oldu.

İŞKUR’un 2014-2018 yılları arasındaki verilerine göre, seçim ayları dışında haziran ve ekim aylarında işçi alımının arttığı anlaşılıyor. Burada ise esas etken okulların açılmasıyla görevlendirmelerin ekim ayında yapılması, okulların kapandığı haziranda ise program tamamlandığı için yeni alımların yapılması.

KALICI İŞLERE GEÇİCİ VE GÜVENCESİZ İŞÇİ

Peki, hükümetin ve hükümete yakınlığıyla bilenen medyanın övünerek söz ettiği, özellikle seçim dönemlerinde “350 bin kişiye iş” diyerek sunduğu TYP kapsamında işe alımlarda işçiler neyle karşılaşıyor?

İŞKUR’un aktif iş gücü programları altında yürüttüğü çalışmalardan biri olan TYP kapsamında öncelikle 6 ya da 9 aylık geçici işçiliğe başvuranlar kabul edildikleri takdirde, aslında kalıcı kadroların gerekli olduğu bir kuruma (okul, belediye, adliye gibi) yerleştiriliyor. Geçici işçilerin asgari ücreti, SGK primi ve sağlık sigortası devlet tarafından yani büyük bir bölümü işçilerin ücretlerinden kesilen paradan oluşan ‘İşsizlik Fonu’ndan karşılanıyor. Bu işçilerin başka da bir hakları bulunmuyor.

Örnek olarak okulun her katında bulunan hademeler verilebilir. Daha önce hademeler 657 sayılı devlet memurları yasası kapsamındaydı. Şu an TYP kapsamında işe alınan ve aynı işi yapan geçici işçiler asgari ücretle haftada 45 saat çalışıyor. Üstelik sendika, toplusözleşme, kıdem tazminatı, ücretli izin gibi bir dizi kazanılmış haktan yararlanamıyor. Ayrıca bu yıl yapılan bir değişiklikle özel güvenlik de bu programa eklendi ve okullara güvenlikçiler de TYP üzerinden gönderildi.

ADALET ÇATISINDA ‘HAKLARDAN’ MAHRUM İSTİHDAM!

İbrahim Parıltı TYP kapsamında adliye binasında Cumhuriyet Başsavcılığı birimine bağlı çalışan geçici işçilerden biri. 36 yaşında ve iki çocuk babası olan Parıltı, 6 aylığına işe alınmış. Parıltı, “Mevcut bir iş var, bu iş sürekli ama biz bu işte geçici çalıştırılıyoruz. Benim çalışma sürem dolunca çıkıyorum başkası o işe alınıyor. Madem iş sürekli istihdam niye kalıcı değil” diye soruyor.

TYP ile ilgili yönetmeliği de okuyan Parıltı şunları söylüyor: “Yönetmeliğe göre bir yıl içinde 9 ay çalışma hakkına sahipsin. İlk etapta altı ay alıyorlar, niye yedi ay değil? Çünkü iş kanununda yedi ay çalıştığında senelik izin hakkın doğmuş oluyor. Onun için parçalı, kısa süreli çalıştırıyorlar ki hakların oluşmasın. Bir yıl çalıştığında kıdem hakkın oluyor. Onun için de bir yılın altında çalıştırıyorlar. Ben Adana Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde TYP kapsamında çalışıyorum. Düşünün ki devletin kendi adalet sistemi bize bunu uyguluyor. Yani devlet hakkımızı gasbediyor. Vergilerimizle toplanan paradan karşılanıyor ama onu bile üstelik çalıştığımız halde kesintili veriyor. İzin ücretsiz, yol parası-servis yok, yemek yok. İki çocuk babasıyım. Net elime geçen AGİ ile birlikte 2 bin 116 lira. Yani asgari ücret.”

‘İŞLE SEVİNDİRİP SEÇİMDE OY ALMAK İSTİYORLAR’

Seçim dönemi yoğun işçi alımı yapıldığını hatırlattığımız Parıltı, bu durumu doğruluyor: “İnsanlar gerekten işsiz ama daha çok seçim öncesi işçi alınıyor. Mersin ilinin tüm ilçelerine geçtiğimiz gün TYP kadrosu açılmış. İş imkanı sunuyoruz diye milletin kendi parasını yine kısa süreliğine millete veriyorlar seçimde tekrar oy almak için. Milleti böyle işle sevindirip oy almak istiyorlar. İşe alınanların işe ihtiyacı var hem de kalıcı bir işe ihtiyacı var. Ama seçim öncesi nasılsa geçici, parası da gene bizlerin cebinde çıkıyor ya onun için işçi alıyorlar.”

‘ELEKTRİK, SU FATURASI ALTI AYLIK DEĞİL’

Parıltı, imzaladığı sözleşmenin mayıs ayının on yedisinde sona erdiğini ifade ediyor. TYP’ye mecbur kaldığını söyleyen Parıltı, “36 yaşındayım, ilkokul mezunuyum. Hayat şartlar bizi bu noktaya getirdi. Babamız annemiz bizi okutamadı. Bir mesleğimiz de olmayınca geçici de olsa mecburen çalışıyoruz. Bundan sonra halimiz ne olacak. Ola ki tekrar bizi bir işe aldılar arada bir aylık boşluk olacak. Bir ay parasız kalacağım. İki çocuk babasıyım ev geçindiriyorum. Yeniden işe almazlarsa tamamen işsiz kalacağım. Nasıl olacak devlet böyle mi bize sahip çıkıyor? Gerçekten ben işsiz bir adamım ama devlet beni altı aylığına çalıştırıyor. Elektrik, su parası altı aylık değil, hiçbir gider altı aylık değil ben neden altı aylık çalıştırılıyorum” diye soruyor.

Bir mesleği olmadığını ama bilgisayar kullandığını, muhasebe tuttuğunu belirten Parıltı, devlet yetkililerine şöyle sesleniyor: “İş garantisi versinler. Yani sürekli bir işim olsun. İşten atılma korkum olmasın. Altı ay çalıştıktan sonra ne olacak halim” diye düşünmeyeyim. Yani kalıcı iş olsun.”

TYP İLE ÇALIŞMA GEÇİCİ İHTİYAÇLARIMIZ KALICI

K.İ: “7 aydır işsizdim. Geçen ay TYP ile belediyede işbaşı yaptım. Ancak henüz maaş alamadık. Ne zaman alacağımız da belli değil. Üç ay sürebileceğine dair söylentiler hayli canımızı sıkıyor. İki çocuğum var, biri okul çağında. İşsiz kaldığım süre boyunca ev kirasını, faturaları ödeyemedik. Çocukların ihtiyaçlarını dahi borçlanarak karşılamaya çalıştık. Henüz maaş alamadığım için ek iş olarak akşamları lokantada çalışıyorum. Hafta sonları da mobilyacı arkadaşıma yardıma gidiyorum. Bu işlerin hepsi geçici, sorunlarımız ve ihtiyaçlarımız ise kalıcı. Bu yüzden gelecekten yana ciddi kaygılarım var. TYP’nin de oy beklentisiyle uygulandığını düşünüyorum. Ama bu geçici işe bile muhtaç ettiler bizi.”


İEP İLE BİRLİKTE GÜVENCESİZ ÇALIŞANLARIN SAYISI İKİ KATINA ÇIKIYOR

Fotoğraf: Reşit Çelebioğlu/DHA

İŞKUR’un aktif iş gücü programları kapsamındaki çalışmalarından biri de işbaşı eğitim programı (İEP). Yine İEP kapsamındaki alımların da TYP’deki gibi seçim dönemlerinde arttığı görülüyor. Amacı “İstihdamın korunmasına ve artırılmasına, işsizlerin mesleki niteliklerinin geliştirilmesine, işsizliğin azaltılmasına ve özel politika gerektiren grupların iş gücü piyasasına kazandırılmasına yardımcı olmak” şeklinde açıklanan İEP kapsamında işe alınanların da 9 ay boyunca ücretleri (asgari) ve sağlık sigortaları İşsizlik Fonu’ndan karşılanıyor, emekliliğe yansıyabilecek primleri ise bulunmuyor.

9 ayın sonunda ise “eğitim aldığı” kurum yönetiminin İEP kapsamında işe aldığı kişilerden bir kısmını çalıştırma zorunluluğu bulunuyor. Özet olarak 5 kişiyi İEP kapsamında 9 ay boyunca “eğiten” bir özel kurum, 9 ayın sonunda 5 kişiden 2’sini işçi olarak alıyor.

İEP kapsamındakiler de eklendiğinde geçici işçilik sayısı epey artıyor. Verilere bakıldığında sadece 2018 yılında devletin 655 bin 997 kişiyi iş yasası güvencesi dışında çalıştırdığı görülüyor. Bunların 300 bin 512’si İEP kapsamında emekliliğe esas primleri ödenmeyerek çalıştırılırken 355 bin 482 kişi ise TYP kapsamında geçici işçi olarak çalıştırıldı. Yaklaşık 656 bin kişi “devlet korumasında” yıllık ücretli izinden, kıdem tazminatından mahrum kaldı. Devlet yeni istihdam alanı açmak bir yana yüz binlerce işsizi mevcut sürekli kadro ihtiyacının olduğu alanda geçici işçi olarak kötü şartlarda çalışmaya mahkum etti.

KADINLARIN SAYISI DAHA FAZLA

Verilerde dikkat çeken bir diğer husus da ilk yıllarda çok düşük olan kadın işçi sayısının hızla artarak 2017 yılında erkeklerin sayısını geçmesi. Bu bir yandan hükümet tarafından kadın istihdamına öncelik verildiği yönünde propaganda malzemesi yapılsa da kadınların ekonomik zorluklar nedeniyle ya kayıt dışı ya da güvencesiz çalışmaya mahkum olması bir gerçek olarak önümüzde duruyor.

BAĞIŞ VE İTAAT DAYATMASI 

İŞKUR verileri geçici işçi alımının bir seçim aracı olarak kullanıldığını ortaya koyarken basına yansıyan haberler de hem bunu doğrular nitelikte.

- Mersin’in Bozyazı ilçesinde AKP Bozyazı İlçe Başkanlığı tarafından İŞKUR’a iş için başvuran yurttaşlardan işe alınmaları halinde AKP Bozyazı İlçe Başkanlığına 200 TL bağışta bulunmaları istendi. Bozyazı İlçe Başkanı Kerim Ataş İŞKUR tarafından işe alınan herkese bu SMS’yi attığını kabul etti ve işçilerin telefon numaralarının da İŞKUR tarafından kendilerine servis edildiğini söyledi. AKP İlçe Başkanı Ataş, Facebook’ta bir gönderi altına yaptığı yorumda ise işe alınmayan bir kişinin ödeme yapmaması gerektiğini şu sözlerle aktarıyor: “Senden istemiyoruz. Çünkü seni ve eşini işe almadık ya. Zorunlu değil. İstemeyen vermez. Kaldı ki tüzüğümüzde bağış alınır der.”

- Dersim Hozat’ta İŞKUR kapsamında işe alınan 70 işçi İŞKUR aracılığıyla toplantıya çağırıldı. Salona giden işçiler, AKP toplantısı olduğunu gördü. Ancak toplantıyı terk edenlerin ve AKP’ye oy vermeyenlerin işten atılacağı söylendi. Keza aynı durum Kayseri’de de yaşandı.

- Ayrıca İyi Parti Çorum İl Başkanı Bekir Özsaçmacı, Ortaköy ilçesinde ilçe milli eğitim müdürü, özel idare müdürü, belediye muhasebe müdürü, Ortaköy Lisesi müdürü, nüfus memuru eşlerinin ve AKP Ortaköy kadın kolları başkanının İŞKUR’dan maaşa bağlandığını iddia ederek “Bu isimler toplum yararına iş ve işçi bulma kurumundan kura ile belirlenenlerden birisi midir?​” diye sordu.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün, ancak eskiden gizli yapılan işlerin artık alenileştiği görülüyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kadın işçiler devlere karşı

Kadın işçiler devlere karşı

Chinatool grevi, ücretleri eriten Şimşek programının arkasında dizilenleri gözler önüne seriyor: Programın uygulayıcısı iktidar, programdan güç alıp %25 zam dayatan Chinatool ile Şimşek’in kapısını aşındırdığı Chinatool’un ortağı uluslararası finans tekeli HSBC... Küçük parçaların üretimi için küçük elleri kullanılan kadın işçiler, bu dev ittifaka sendikalarıyla kafa tutuyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu’ndan belediye operasyonlarına tepki: Sandık gelecek, bir kişi gidecek, her şey değişecek.

Evrensel'i Takip Et