OSTİM işçileriyle seçimleri konuştuk: Hangi çocuğa yetişeyim şaşırdım

Emre UÇAK
Burcu ÇEVİKER
Ankara

Yerel seçimlere sayılı günler kala OSTİM’de konuştuğumuz işçilerin gündeminde kriz ve geçim derdi var. İşçiler seçimlerin bu konuda çözüm getirmeyeceğini söylerken, bir işçi durumu şöyle özetliyor: “Arkadaşın çocukları okumadı. Bir baba olarak bazen diyorum keşke benimkiler de okumasaydı! Bizi bu durumdan seçim falan kurtaramaz artık, bittik…”

Çoğu işyerinde krizin derinleşmesiyle birlikte işten çıkarmalar, maaşların gecikmesi artış gösterdi. OSTİM’de işçilerle yerel seçimleri konuştuğumuzda konu her zaman ekonomik krizle birleşiyor. İlk girdiğimiz iş yerinde konuştuğumuz Satılmış, dükkanın sahibi ve tek başına çalışıyor. Zaten işin olmadığını, kendisinin de yılların alışkanlığından gelip dükkanı açtığını söylüyor. “Tüketime dayalı bir ekonomimiz var” diyen Satılmış şöyle devam ediyor; “Devlet resmen dilencilik yapıyor. Bunun en büyük örneğini poşetin ücretli olmasından ve tanzim satışlarından görüyoruz. Hadi market üretim payını alıyor poşetten 10 kuruş olarak, devlet ne için alıyor 15 kuruşu? Tanzim satışlarına da varlık kuyruğu diyorlar, peki o zaman neden dar gelirli aileler var hep o sıralarda? Bunlar hep politik oyun, gözümüzü boyamak için.” Yerel seçimler hakkında ne düşündüğünü sorduğumuzda da Satılmış, Mansur Yavaş’ın Ankara için iyi bir aday olduğunu ve onu desteklediğini söylüyor. 

‘HANGİ ÇOCUĞA YETİŞEYİM ŞAŞIRDIM’

Yaktıkları ateşin başında konuştuğumuz bir işçi ise “Benim 3 çocuğum var. Üçü de üniversite öğrencisi. Hangi birine ne diyeyim, nasıl yetişeyim şaştım valla” diyor. Yanındaki arkadaşını işaret ederek anlatmaya devam ediyor: “Arkadaşın çocukları okumadı. Valla ona imreniyorum. Bir baba olarak bazen diyorum keşke benimkiler de okumasaydı! Bu vaziyete geldik. Bizi bu durumdan seçim falan kurtaramaz artık, bittik…”

‘ADAYLAR DEĞİL, PARTİ LİDERLERİ KONUŞUYOR’

Bir araba tamir atölyesinde konuştuğumuz bir işçi, Etimesgut’ta oturduğunu belirtiyor. Meydanlarda ne Yavaş’ı ne de Özhaseki’yi gördüklerini söyleyen işçi, seçim mitinglerinde parti liderlerinin konuştuğunu, ortada ne bir tanıtım ne de bir vaat olduğunu söylüyor. Aynı zamanda MHP’li olduğunu, oturduğu ilçede de MHP’nin adayına oy vereceğini söyleyen işçi “Yerel seçimde partiye değil hizmete bakmak gerekir” diyor. 

Yan atölyede çay molasındaki işçiler, bir belirsizliğin hakim olduğunu söylüyor. 

Ferhat Gürkan: Halk "Beka, mutfaktaki ateşi söndürmez" diyor

Patrondan Çanakkale istismarı