23 Mart 2019 00:04

Bağımsız adaylar: Belediye meclislerinde emekçinin sesi olacağız

Avcılar, Beylikdüzü, Güngören ve Bahçelievler’de Emek Partisi’nin desteklediği bağımsız belediye meclis üyesi adayları Evrensel'e konuştu.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Eylem NAZLIER
Vedat YALVAÇ
İstanbul

Avcılar, Beylikdüzü, Güngören ve Bahçelievler’de Emek Partisi’nin desteklediği bağımsız belediye meclis üyesi adaylarıyla bir araya geldik. Emekçi semtlerinde, işçi mahallelerinde, kadınlar ve gençler arasında çalışmalarını sürdüren adaylar, “İşçi ve emekçilerin sesini, sözünü yerel yönetimlere taşıyacağız” diyor. Halkın vergileriyle oluşan belediye bütçelerinin halkın ihtiyaçları ve talepleri için kullanılması gerektiğini belirten adaylar, vaatlerde bulunmadıklarını, birlikte mücadele çağrısı yaptıklarını vurguluyor.  

'BİZİ YÖNETEN PARA BABALARI HALİMİZDEN ANLAMAZ'

Liman-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Özbey Dursun, Avcılar Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi Adayı. “İşçilerin sesini belediye meclisine taşımak için aday oldum” diyen Dursun, işçilerin yerel yönetimin her kademesinde söz sahibi olması gerektiğini söylüyor: “Eğer bizi yönetenler hep patronlar olursa, hep para babaları sıkıntılarımız bitmez, onlar bizim halimizden anlamaz. Biz işçi arkadaşlarımızla birlikte ortak mücadele ederek başarıya ulaşabileceğimize inanıyoruz.”

Daha çok işçi duraklarında, emekçi semtlerinde çalışma yürüttüklerini ve olumlu tepkiler aldıklarını ifade eden Dursun, şöyle diyor: “İşçi arkadaşlarımız iki kutup arasına sıkışmış olmaktan rahatsız. Ben de bu bakımdan adayım. Belediye meclislerine gücümüz yettiği oranda işçi sınıfının sesini taşıyacağız. Avcılar’da ulaşımdan sağlığa çok ciddi problemler yaşanıyor. Tek başımıza bir şeyleri değiştiremeyeceğimizi biliyoruz, bunu da işçi arkadaşlarımıza söylüyoruz. Ama belediye meclislerinde işçi sınıfımızı, yoksul halkımızı yararına olmayacak her türlü yasayı sokağa taşıyacağım, işçi arkadaşlara taşıyacağım. Gerektiğinde direneceğiz, gerektiğinde eylem yapacağız. Belediye işçileri Avcılar’da yıllarca direndi, hiçbir belediye meclis üyesi onlara destek olmadı... Bugünden yarına bazı şeyleri hızlıca değiştiremeyebiliriz ama birliğimizi sağladığımızda, işçi sınıfı olarak ortak taleplerimizi dile getirdiğimizde, birlikte yürüyecek bir yol yarattığımızda birçok sorunun üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum. Biz her zaman bu mücadelenin bir tarafı olduk, bundan sonra da böyle olacak. Onun için burada yaşayan arkadaşlarımızın kendisi gibi işçi olanlara destek vermeye çağırıyorum.” 

'HALKIMIZ SERMAYE PARTİLERİNİN YALANLARINDAN USANMIŞ'

Beylikdüzü Bağımsız Meclis Üyesi Adayı Kamil Bakır, üyesi olduğu Emek Partisi’nin haksız gerekçelerle seçimlere sokulmadığını, bu nedenle bağımsız aday olduğunu belirtiyor. “Çalışmalarımızı partimizle ortak yürütüyoruz. Kendi yerelimizde yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Yereldeki emekçilerin, esnafın, kadınların, gençlerin sorunlarını tartışıyoruz. Tepkiler oldukça olumlu. Halkımız sermaye partilerinin çalışmalarından, yalan bombardımanından usanmış durumda. Nasıl çözeceğimizi soruyorlar. Halk meclislerinin oluşması için uğraşacağız ve sorunların çözümü için belediye meclisinde gereken girişimleri yapacağız. Sorunlarımızı ortak bir şekilde tespit edip çözümünü de ortak bir şekilde sağlayacağız.”

'BULDUKLARI EN UFAK BOŞ ALANA BETON DİKİYORLAR'

Güngören Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi Adayı Gönül Karagenç, iki çocuk annesi, eski bir işçi. “İşçiliğin ne olduğunu, ne kadar zor olduğunu bizzat yaşayan biriyim. Durmaksızın çalıştırıyorlardı, gün boyu ayaktasınız. Hasta olma lüksün bile yok” diyen Gönül Karagenç, çocuk bakımı gibi zorunluluklar dolayısıyla emekli olamamış, prim gün sayısını dışarıdan yatırarak tamamlamaya çalışıyor. “Birkaç aya kadar emeklilik hakkını kazanacağım ama ben de yaşa takılıyorum, yani EYT mağdurlarından biriyim” diyor. 

28 yıldır Güngören’de yaşayan Karagenç, Güngören’in beton yığınına çevrildiğini, kişi başına düşen yeşil alan oranı yok denecek kadar az olduğunu ifade ederek, şöyle devam ediyor: “Buldukları en ufak boş alana beton dikiyorlar. 30 katlı binalar yapılmaya başlandı. Bunu da kentsel dönüşüm adı altında yapıyorlar. Hangi birimiz o rezidanslarda, o toplu konutlarda yaşayabileceğiz ki hangimizin gücü yetecek? Orada oturacak olanlar zenginler, para babaları. Bizler parklar istiyoruz, yaşam alanları istiyoruz, yürüyüş alanları istiyoruz, temiz hava istiyoruz. Yaşanabilir bir Güngören istiyoruz...” 

Seçim çalışmalarında çok sayıda emekçiyle yüzyüze geldiklerini, kiminle konuşsalar geçim sıkıntısından yakındığını belirten Karagenç, izlenimlerini anlatıyor: “Güngören’ de belediye seçimleri aslında yerel seçim havasında geçmiyor. Halk geçim derdine düşmüş, ekonomik krizle boğuşuyorlar; evine ekmek götürememekten, pazarda bir şey alamamaktan, aldıkları maaşların yetmediğinden şikayetçi. Yaşam alanlarının daraldığını söylüyorlar. Belediye olanakları yandaşa peşkeş çekilmiş...”

'ÇOCUKLARIN GELECEĞİ ASFALTA DÖKÜLÜYOR'

Gönül Karagenç, Güngören Belediyesi’nin adı en fazla yolsuzluk iddialarıyla anılan belediyelerden olduğuna dikkat çekerek, belediye envanterinde bulunan 10 arabanın kayıp olduğunun, tatile giden yandaşlara kullandırılan kamu araçlarının benzin ve bakım masraflarının ise belediyeye fatura edildiğinin Sayıştay raporlarına da yansıdığını hatırlatıyor. “Tek yaptıkları şeyin yol, onu da yap-boz tahtasına çevirdiler. Konuştuğumuz yurttaşlar dert yanıyorlar. Çocuklarımızın geleceğini yola, asfalta döküyorsunuz diyorlar. Güngören halkının kreşlere ihtiyacı var, kadınların çalışabilecekleri iş alanlarına ihtiyaçları var, çocuklarımızın zamanlarını geçirecekleri tesislere ihtiyacı var. Neden para yollara dökülüyor!”

'VAAT VERMİYORUZ, MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ' 

Hiçbir vaatte bulunmadığını, halkı birlik olup mücadele etmeye çağırdığını söyleyen Karagenç, “Eğer seçilirsem işçilerin, emekçiler, kadınların, gençlerin, çocukların, yaşlıların sesi olacağım. Halkın taleplerini Güngören meclisinde dile getireceğim ya da orada konuşulanları, alınan kararları, gördüklerimi halka ileteceğim. Alınan kararlar halkın aleyhine ise teşhir edeceğim, ‘Güngören Belediyesi sizin aleyhinize şunları yapıyor’ diyeceğim. Buna karşı çıkın diyeceğim. Beraber gidelim belediyenin kapısına dayanalım diyeceğim. Kimin malını kime veriyorsun diyeceğim? Gelin birlikte demokratik, yaşanabilir, ranta açık olmayan  bir yerel yönetim için çalışalım.”

'HALKIN VERGİLERİYLE OLUŞAN BÜTÇE HALK İÇİN KULLANILMALI'

Bahçelievler Belediyesi Meclis Üyesi Adayı Hasan Boyraz, bugünkü rantçı belediyecilik anlayışını teşhir etmek, gözler önüne sermek için ve bunun karşısında halkçı belediyecilik anlayışını ortaya koymak için aday olduğunu dile getiriyor: “Bahçelievler’in çok sorunu var. Hiçbir alt yapısı, şehir planlaması yapılmadan rastgele rantiyecilerin, müteahhitlerin kaderine insafına bırakılarak bir şeyler yapılmaya çalışıldı. Mevcut yollarda yürümek mümkün değil. Çünkü yolun sağına soluna araç park ediliyor. Vatandaş da haklı arabasını park edecek yer bulamıyor. Neden düzgün kaldırımlar, katlı otobarklar yapılmıyor? Hele engellilerin kullanabileceği kaldırımlar bulamazsınız, varsa bile onun üzerine de araba park edilmiştir. Yani engellinin gidebileceği bir yol yok. Kaldı ki yaptıkları sarı şeritte bir yağmur yağdığında düşüp kayıyor insan. Biliyorsunuz bir 1999 depremi yaşandı. Sırf yandaş diye 5 kat izni olan binalara 3 kat daha ruhsat verdiler. Bu binalar kaldırmaz bu yükü. Yarın olası bir depremde çok büyük bir yıkım yaşanacak...”

Belediye Meclisi’nde işçilerin, emekçilerin yoksulların, ötekileştirilmeye çalışılanların sesi olacağını ifade eden Boyraz, “Eğer seçilirsem belediye meclisinde alternatif bir ses olacağım.  Kadınların evlerinde, dört duvar arasına kapatılıp kalmaması için elimizden geleni yapacağız. Gençlerimiz için spor alanlarının, çocuklarımıza kreş, yaşlılar için bakım evleri yapılması için elimizden geleni yapacağız. Belediyeler şirket değil, ticarethane değil. Belediye halktan vergi alıyorsa, belediyenin bütçesine giren bu paranın doğru kullanılması gerekiyor. Biz günlük yaşamımızın iyiye gitmesi, daha çağdaş, yaşanabilir bir kent, bir semt edinebilmemiz için  ne gerekiyorsa onu talep edeceğiz” diyor. 

ÖNCEKİ HABER

Türkiye'nin deprem haritası 23 yıl sonra değişti

SONRAKİ HABER

Erdoğan konuştu, dolar yine arttı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa