"Flormar yetmez daha fazlasına ihtiyacımız var!"
Sendikalı olarak işlerine geri dönmek için direnen Sibaş işçileri, Flormar işçilerine tecrübelerini paylaşma çağrısı yaptı.
Sibaş işçileri (solda) ve Flormar işçileri. | Fotoğraflar: Evrensel
Sibaş İşçileri
Aydın
Başta Flormar işçisi kardeşlerimiz olmak üzere, tüm sınıf kardeşlerimizi, birbirimizden öğrenmek, bilincimizi ilerletmek ve mücadelelerimizi başarıya ulaştırmak için mücadele deneyimlerimizi paylaşmaya çağırıyoruz. Başarıya giden yoldaki engellerin neler olduğunu bilmek ve onları aşmak için yapmamız gerekenleri, Evrensel gazetesinin sayfalarında tartışmak istiyoruz.
“Flormar değil direniş güzelleştirir” sloganı sadece 297 gün süren Flormar işçilerinin değil, sendika hakkı için mücadele eden biz bütün işçilerin hayatına giren bir slogan olmuştu. Flormar işçilerinin mücadelesi Türkiye’de olduğu gibi yurt dışında da büyük etki yarattı ve Flormar’ın mağazasının olduğu bütün ülkelerde gerçekleştirilen eylemler ile büyük bir destek kampanyasına dönüşmüştü. Sendikalı oldukları için işten atılan ve başta işe iade olmak üzere sendikalı çalışma hakkının tanınması için 297 gün Flormar’ın kapısında direnen kardeşlerimiz direnişi bitirdi.
Direnişteki işçilerin çoğunluğunu kadın işçiler oluşturuyordu. Ve gerek bizim yaptığımız ziyaret sırasında gerekse basına yansıyan görüşlerde, işe iade edilene kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceklerini dile getiriyor ve bu kararlılıklarını gösteriyorlardı.
Bizler Flormar işçilerinin kaybettiğini düşünmüyoruz fakat tam olarak ortada kutlanacak bir zafer olduğunu da düşünmüyoruz. Flormar direnişini, hem sınıf mücadelesi ama özel olarak da kadın işçilerin hak arama mücadelesi açısından çok önemli bir direniş olarak görüyoruz. Gebze’den gelen bitirme haberinden sonra bizim çadırımızda bu konu çokça tartışıldı. Flormar’daki sınıf kardeşlerimizin işe iade edilmeleri bütün Türkiye işçi sınıfı için örnek teşkil edecekti. Onların kazanımı biz Sibaş işçileri ve hakları için mücadele eden diğer işçi kardeşlerimiz için bir umut ve kazanım olacaktı. Ülkemizde ve uluslararası alanda bu kadar destek gören ve kamuoyu yaratan, zafere bu kadar yakınlaşan bu direnişin neden bittiği ile ilgili aklımıza takılan bazı konular var. Artı TV’deki programda konuşan işçiler açık ve net şekilde direnişin bu şekilde bitmemesi gerektiğini söylüyorlardı.
Flormar işçileri tazminat olarak da olsa, bir şekilde kazanımla bu direnişi sonlandırdı. 297 günlük direniş, işçi sınıfı mücadelesi açısından büyük bir deneyim bıraktı. Fakat biz işçilerin somut kazanımlara daha fazla ihtiyacı olduğu bugünlerde Flormar işçilerinin direnişi bu şekilde bitirilmemeliydi diye düşünüyoruz.
Bizler de Flormar işçisi kardeşlerimizin de talebi olan, sendikalı olarak işimize geri dönmek için direnişimizi sürdürüyoruz. Flormar işçisi arkadaşlarımızın mücadelelerinden öğrendiklerini, olumlu ve olumsuz deneyimlerini bilmek, kendi mücadelemizden öğrendiklerimizin yanına onların öğrendiklerini de eklemek, eksik kalan yanları tamamlamak ve mutlaka kazanmak istiyoruz. Bunun için de Flormar işçisi kardeşlerimizden, direnişlerini hedefe tam ulaşmadan bitirmelerine neden olan engelleri yazmalarını ve o engelleri aşma yollarını hep birlikte tartışarak bulmayı istiyoruz.
Bizler Sibaş direnişinden evvel sınıf kavramını duymayan işçiler olarak epeyce deneyim biriktirdik. Eminiz ki onurlu bir direniş süreci geçiren Flormar işçileri de işçi sınıfıyla patron-sermaye sınıfının karşı karşıya gelişini net bir şekilde görmüşler, dostu ve düşmanı ayırmada ustalaşmışlardır.
Flormar direnişi buruk bir kazanım bıraktı mücadelemize, bunun daha fazlasını yapmak işçi sınıfı olarak hepimizin görevi. İşçiler olarak bütün ayrımları bir tarafa bırakıp, taleplerimizi gerçekleştirmek ve hedefimize ulaşmak için mücadelede birleşebildiğimizde, dostu düşmandan ayırıp etrafımızda topladığımızda, tüm işçi sınıfı olarak kazanacağımızı biliyoruz. Bu yüzden biz Sibaş işçileri olarak diyoruz ki; başarılarımızdan ve hatalarımızdan öğrenmek için bilgilerimizi paylaşalım ve üzerinde tartışalım. İnsan gibi yaşamak için, Flormar yetmez daha büyük zaferlere ihtiyacımız var.