Kassandra’nın laneti
Doç. Dr. Dilek Kurt, Krops Tiyatro'dan Dilek Güven'in yönettiği “Kassandra” oyununu yazdı.
Fotoğraf: Basın Bülteni
Doç. Dr. Dilek KURT
“Erk…
Ne demek?;
Renk renk tohum ekmek mi hayata?
Sevinçle hazırlık yapılacak bir hasata…”
Gücünüzü, kudretinizi, kuvvetinizi ve variyetinizi; bir şeyler ekmek, üretmek, büyütmek, çoğaltmak için harcarsanız eğer, erkinizi doğru, etik ve yaşamın kutsiyetine uygun bir biçimde kullanmış olabilirsiniz. Fakat ne yazık ki, çoğu insan/topluluk/toplum gücü azıcık da olsa eline alınca insanlıktan çıkmayı, çıkarmayı, marifetname yazmış saydığı için, aslında kazandığını sandığı yenilgilerle dolu tarihin arka bahçeleri.
Bir şeyleri biçmek için önce ekmek gerek değil mi? İşte adının anlamı ‘hasat’ olan Krops Tiyatro’nun üyeleri, buradan yola çıkarak tiyatroya bakışlarını ortaya koyuyorlar. “Tohum varsa hasat mümkündür” diyorlar. 2017 yılında kurdukları Krops Tiyatro için Dilek Güven diyor ki: “İnsani temel duygular vardır ya, adalet duygusu, güven, vicdan gibi, aslında umut da temel duygulardan biri. Krops’un alt metninde, üretmek, paylaşmak ve seyirciyle beraber umut ekmek var.“
Tiyatronun ilk oyunu savaş ve barış arasındaki o ince çizgiyi irdeleyen, Erdi Memikoğlu’nun ‘Hiç Kimsenin Öyküsü’.
HAREKET EKSENLİ BİR REJİYLE BAŞLIYOR
Tiyatroda atölye çalışmalarının gücüne ve önemine inanan bir oyuncu ve yönetmen Dilek Güven. Tam da bu nedenle Güven rejisi ile modern tiyatroda güzel bir soluk olan oyunları “Kassandra”, bu sezonun izlenmesi gereken oyunlarından biri. Hareket eksenli bir rejiyle başlıyor oyun.
Oyunda ortada bir sandık var. İçinden neler mi çıkıyor? Toplumun bilinçaltı, Kassandra’nın bilinçaltı, erkek egemen dünyada ötekileşen kadının bilinçaltı... Psikolojik, ekonomik, ruhsal ve bedensel sakatlıklar bırakan savaşlar ve bilinçaltındaki izleri var bu sandıkta.
Dilek Güven burada Christa Wolf’un uzun metninden yola çıkarak bir dramaturgi çalışması yapıyor ve Kassandra’yı üç ayrı suretten bize yansıtıyor.
KASSANDRA, KAHİN ULAK VE UYARICI
Christa Wolf, Doğu Almanya’da yaşamış, sosyalizmi benimsemiş romancı, edebiyat eleştirmeni ve yazar. Wolf’un eserleri, 70’lerin kadın hareketlerinde esin kaynağı olmuştur. Eserlerinde, kendini ‘öteki’ hisseden, erkek egemen bir dünyaya uyum sağlayamayan kadınlar odak noktası olmuştur.
Mitolojiden yola çıkıp, Wolf’un kalemeinde mola veren Kassandra, aslında önemli kahin/ulak/uyarıcı günümüz için. ‘Nasıl?’ına şöyle bir mim koyalım: Olası bir üçüncü dünya savaşı tehlikesinin en yüksek olduğu, soğuk savaşın kızıştığı, dünya barışının ciddi bir şekilde tehdit altında olduğu bir dönemden yola çıkarak 1983te yazılmış bu metin. Savaşın anlamsızlığı, telafisi çok ağır sonuçları, özellikle kadın cephesinden bakılarak anlatılıyor. Mitolojide, geleceği görme gücü olan ancak olacak felaketleri anlattığında kimsenin kendisine inanmadığı Kassandra, bu acıyla, bu lanetle yaşamak zorunda.
MODERN YER YER AVANGART BİR OYUN
Dilek Güven eli değince, ortaya, yola çıkmış modern yer yer avangart bir oyun çıkıyor. Oyunun en etkileyici yanlarından biri koreografi, Tuğba Özkul imzası taşıyor. Koreografi, başlangıçta olduğu gibi, oyunun bütününde de daha çok kullanılmalıydı diye düşünüyorum.
Kassandra’ya hayat veren oyuncuların da adını analım; Öykü Candanadam, Özlem Aktaş, Özlem Durmaz. Oyuncuların oyuna çok inandığı, yer almaktan mutlu oldukları oyuna da yansıyor. Üçlü arasında güzel bir sinerji var. Oyuncuların ses kullanımları da başarılı ancak henüz gençler, biraz daha deneyimli, sahne ve beden kullanımında biraz daha yetkin olsalar oyuna katkıları çok daha fazla olacak.
Özellikle henüz sahnesi olmayan bir özel bir tiyatronun, elini taşın altına koyarak böyle özgün ve yenilikçi çalışmalarla seyircinin karşısına çıkması, tiyatromuza hayat veriyor.