EMEP MYK Üyesi Bayhan'dan "CHP'li adaylar" açıklaması
EMEP MYK Üyesi İskender Bayhan ile 31 Mart'a günler kala seçim tartışmalarını değerlendirdik.
Emek Partisi MYK Üyesi İskender Bayhan Seçim Özel'de Zeliş Irmak'ın sorularını yanıtladı. Bayhan'ın açlık grevi tartışmaları, EMEP'in İstanbul, Ankara ve İzmir'de CHP'nin adayına oy verme kararına ilişkin değerlendirmelerinden öne çıkan bölümler şöyle:
"Newroz kutlamalarına katılım geçen yıla göre daha kitleseldi. Geçen yıldan farklı olarak Öcalan’a dönük tecritin sonlandırılması talebi öne çıktı.
Newroz’la hükümetin hükümete destek vermeyen herkesi terörist ilan etmesine karşı 31 Mart’ta yanıt verileceği görüldü.
İntihar eylemleri, açlık grevleri konusunda adım atılmazsa ileride yaşanacak daha büyük sonuçların göstergesi.
AKP Öcalan’a tecriti seçim propagandası haline getirdi. Beka söylemi ve din, bayrak istismarıyla eş güdümlü gidiyor bu politika.
İntiharlar, tecrite karşı sürdürülen eylemleri güçlendiren bir rol oynamıyor. Bu açıdan Leyla Güven’in çağrısı da önemli.
Leyla Güven’in eylemi önemli oranda amacına ulaştı. Dolayısıyla tecritin kalkması ve ölümlerin bir an önce durması gerekiyor.
Ne Kürt sorunu konusunda, ne de krize karşı mücadele bakımından seçim sonrası ciddi bir politika değişikliği beklemek bugünden mümkün görünmüyor. Ancak bunu belirleyecek 31 Mart seçimi sonuçlarıdır.
AKP’nin İstanbul mitingi AKP’nin yerel seçimlere savaşa hazırlanır gibi hazırlandığını gösterdi. Sanki kitleleri bir savaş için topluyor.
Yerel seçimlerde büyükşehirler kaybedilirse, burjuva muhalefet cephesinden MHP sürpriz yapıp erken seçim çağrısı yapabilir.
Partimiz İzmir’de en başından beri emek ve demokrasi güçleriyle birlikte hareket ederek Tunç Soyer’e oy veriyor. Bu Soyer’in anlayışını desteklediğimiz anlamına gelmiyor.
Ankara ve İstanbul’da emek ve demokrasi güçleri büyük oranda CHP adaylarına oy verecek. Bunu açıklayan olmadı ancak gelen soru üzerine açıkladık. Bunda bir sakınca olduğunu düşünmüyoruz.
İstanbul ve Ankara açısından temel yaklaşımımız, Türkiye siyasetinde belirleyici rolü açısından Cumhur İttifakı’na kaybettirmek üzere CHP’ye oy vereceğiz. Ancak arkasında duracağımız bir anlayış yok.
Bu seçimlerin en çok yolsuzlukla anılacak seçimler olacağını düşünüyorum. Ama bu seçimde burjuva muhalefet bu konuyu gündeme getirmemeye çalışıyor.
31 Mart’ta emekçiler sandığa gidince sandık güvenliğinin sorumluluğunu almak durumundadır. Hatta yolsuzluğun olduğu yerlerde demokratik tepkilerini de göstermelidir.
CHP bugün tek adam sistemine karşı mücadelede sandığı tek biçim olarak görüyor. Sistemin bekası için emekçilerin öfkesinin dizginlenmesi gerektiğini düşünüyor.
23 yıl boyunca EMEP, Türkiye ve dünyada işçi sınıfının bilimsel dünya görüşünün rotası dışında her hangi bir adım atmamıştır. Bu açıdan işçi ve emekçileri kendi partilerinde birleşmeye çağırıyorum." (EVRENSEL WEB TV)