İnsan anatomisinde evrimin izleri
Bu sayıdaki evrim sayfamızda evrimsel değişimin bir ürünü olan insanda körelmiş organları göreceğiz.
Görsel: Pixabay
Evrim bir dönüşüm, değişim sürecidir. Doğal seçilim yoluyla sadece yeni bir organ oluşmaz; yeni ve uyumlu olan organ özelliklerinin ortaya çıkması gibi, işlevsel olmayan organ ve özelliklerin de körelmesi ya da tamamıyla yok olması söz konusudur. Körelme seçilim baskısına göre de hızla veya yavaş olabilir. Evrimsel değişimin bir ürünü olan insanda da körelmiş organları görmemiz pekâlâ mümkündür.
YİRMİLİK DİŞLER
Atalarımızın diyetleri (beslenme şekilleri) daha çok sebze ağırlıklıydı. Gerekli besini elde etmek için de daha fazla azı dişine (öğütücü diş) sahiplerdi. Beslenme alışkanlarının değişmesiyle yirmilik dişler körelmeye başladı. Beslenme alışkanlıklarının yanı sıra doğumun daha kolay olması için çenenin küçülmesi de çeneye sığmaz hale gelen yirmilik dişlerin körelmesinde etkili oldu. Günümüzdeki popülasyonun %30’unda bu diş hiç oluşmamaktadır.
APANDİS
Beslenme şeklinin değişmesine bağlı olarak insanda küçülerek kaybolmakta olan apandis, otçul atalardan kalan bağırsağın bir bölümüdür. Özellikle yüksek selüloz içerikli olan yapraklarla beslenen hayvanlarda, selülozun sindiriminde yardımcı olmaktadır. Yoğun yapraklı diyete sahip olan atalarımızda apandis sindirime yardımcıydı. Bağırsak florasının ishal ve zehirlenme olaylarından sonra yenilenmesi ve yararlı bağırsak bakterileri için sığınak oluşturmasından hala bazı fonksiyonlara sahip olduğu düşünülüyor.
ÜÇÜNCÜ GÖZ KAPAĞI
Kuşlar, sürüngenler ve balıklarda ortak olan bu yapı memelilerde oldukça nadir görülür. Bilinen primat türleri içerisinde de bu yapıyı işlevsel olarak kullanabilen tek primat Calabarangwantibo adlı bir tür lemurdur. İnsanlarda da oldukça küçülen bu yapının kalıntısı dikkatle bakıldığı zaman rahatlıkla görülebilir.
"TÜYLERİN" DİKEN DİKEN OLMASI (CUTISANSERINA)
‘’Tüylerim diken diken oldu’’ sözünü eminiz büyük bir çoğunluğumuz günlük hayatımızda kullanmışızdır. Aslında bu söz hatalıdır çünkü bir memeli türü olan bizlerde tüy değil kıl bulunur. Üşüdüğümüzde veya korktuğumuzda diken diken olan da kıllarımızdır. Çok fazla vücut kılına sahip atalarımızda soğuktan korunmak veya bir savunma mekanizması olarak tehdit karşısında boyut olarak daha büyük göstermek için kullanılan minik kas yapıları (arrector pili) halen vücudumuzda bulunmasına rağmen bilinen herhangi bir işlevi bulunmamakta.
Plantaris kası
İnsan bacağında hiçbir işlevi bulunmayan plantaris kası diğer hayvanlarda nesneleri ayakları ile kavramak ve tutmak için kullanılır. Plantaris kası cerrahi müdahalelerde dokuya ihtiyaç duyulduğunda başka organlarda kullanılmak için yerinden alınır. İnsanların %9’u bu kasa hiç sahip değildir.
JACOBSON ORGANI (VOMERANAZAL ORGAN)
Bütün memelilerde bulunan, kuşlarda ve balıklarda bulunmayan bu yapı, feromon adı verilen cinsel istek, tehlike işareti veya yiyecek izlerine ilişkin bilgileri tetikleyen kimyasalları tespit etmek konusunda özelleşmiş organdır. Birçok hayvanda çiftleşmek için eş bulma ve potansiyel tehlikeleri anlaması konusunda yardımcıdır. İnsanlarda da doğumdan itibaren bulunan bu organın insanlarda işlevselliği bulunmamaktadır.
AURICULARIS KASLARI
Çoğu memelinin kulaklarını seslere doğru yöneltmek, özel seslere odaklanarak kulaklarını kontrol etmek için kullanılan bu kaslar insanda da hala bulunmasına rağmen işlevini epey bir kaybetmiştir. Bazı insanlar kulaklarını kıpırdatmak için hala kullanabiliyor olsa da birçoğunda da sinirsel bağlantılar zayıfladığı için hiçbir şekilde hareket ettiremez. Bu sebeple insanda da bilinen bir görevi bulunmamaktadır.
DARWIN NOKTASI
Memelilerin çoğunda bulunan; seslerin geldiği yere odaklayabilmelerinde ve daha hassas bir duyma yetisine sahip olmalarına yaradığı düşünülen bu kalıntının insanların da sadece %10’unda bu yapı görülmektedir ve herhangi bir işlevi bulunmamaktadır.
KUYRUK SOKUMU (COCCYX)
İnsanda bir zamanlar mevcut olan hatta doğumdan önce anne karnındaki ilk dönemlerde de oluşan ve sonraki evrelerde hücrelerin yok edilmesiyle doğumdan sonra görmediğimiz kuyruğun kalıntısı olan birkaç küçük ve birleşmiş omurdan oluşan bu kemik, insan kuyruğa olan ihtiyacını tam olarak yitirse de hala bazı işlevlere sahiptir. Pelvis boşluğunun altını destekleyen kas gruplarının yapıştığı bir bölgedir ve oturma, yaslanma da destek görevi görür. Bazı insanlarda körelmiş kuyruk kasları da bulunmaktadır.
PALMARISLONGUS KASI
Ağaçta yaşayan primatların genelinde gördüğümüz ancak daha çok karada yaşayan primatlarda farklılık gösteren bu kas plantaris kası gibi cerrahi işlemlerde doku olarak kullanılıyor. İnsanların %14’ünde bu kas bulunmuyor.