İlginç makinelerin mucidi: Cezeri
Cezeri, sadece otomatik sistemler kurmakla kalmamış, otomatik olarak çalışan sistemler arasında denge kurmayı da başarmıştı.
CEZERİ KİMDİR?
Tam adıyla Ebû’l İz İsmail İbni Rezzaz El Cezerî, 1136’da bugünkü adıyla Cizre, Şırnak’ta doğmuştur. Bilim insanı ve mühendis Cezeri’nin sibernetiğin ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilir.
Öğrenimini Camia Medresesi’nde tamamlayarak fizik ve matematik alanlarında yoğunlaşan Cezeri, babası gibi Artuklu Sarayı’nda mühendis olarak çalışmıştır.
Teorik çalışmalardan çok pratik ve el yordamıyla ampirik çalışmalar yapan Cezeri'nin kullandığı bir başka yöntem de yapacağı cihazların önceden kâğıttan maketlerini inşa edip geometri kurallarından yararlanmaktı. İlk hesap makinesinden asırlar önce aynı sistemle çalışan benzer bir mekanizmayı, geliştirdiği saatte kullanan Cezeri, sadece otomatik sistemler kurmakla kalmamış, otomatik olarak çalışan sistemler arasında denge kurmayı da başarmıştı.
“MEKANİK HAREKETLERDEN MÜHENDİSLİKTE FAYDALANMAYI İÇEREN KİTAP”
Elliden fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösteren kitabında Cezeri, tatbikata çevrilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını söyler. Cezeri, en eski tarihli nüshasına göre 1206 yılında veya daha öncesinde tamamladığı kitabında su saatleri, mum saatleri, ziyafetlerde kullanılan kaplar ve ibrikler, el yıkama ve abdest alma aparatları, kan almada kullanılan ölçme aletleri, otomatik müzik düzenekleri, çeşitli robotlar, zamanın tarım devriminde çok etkili olan su terfi araçları, su pompalarını çalıştıran makineler, fıskiyeler, sürekli kaval sesi çıkaran tertibatlar ve başka çeşitli aletler ile metal döküm tekniğinden bahsetmektedir. Kitap, mühendislik uygulamalarıyla ilgili olarak bugüne ulaşan en eski el yazmalarından biridir. Bu kitapta açıklanan makine ve araçların her biri önemli bir icat olmakla birlikte, kitabın kendisi de sanat değeri olan renkli resimleri ve anlatım tarzıyla başlı başına önemli bir sanat eseridir.
Bu kitabın özgün kopyası günümüze kadar ulaşamadıysa da bilinen 15 kopyasından 10'u Avrupa'nın farklı müzelerinde, 5 tanesi Topkapı ve Süleymaniye kütüphanelerinde yer almaktadır.
CEZERİ’NİN OTOMATLARI
Cezeri, yaptığı makinelerle bugün bilim tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Kendiliğinden çalışan otomatik sistemlerden sonra su gücü ve basınç etkisinden yararlanarak kendi kendine denge kuran ve ayarlama yapan dengeyi oluşturması, Cezeri'nin otomasyon konusundaki en önemli katkısıdır.
Cezeri'nin tarif ettiği bazı makinelerin pratik faydaları oldukça büyüktür. Bunlardan bir kısmı, bir mil (eksen) boyunca yer alan dişlilerle çalışan bir nevi tulumbadır. Tulumba, bir grup kepçeyi sırayla hareket ettirerek suyu çıkarmaktadır. Bazı makinelerinin ise yalnızca eğlendirici tarafı vardır. Mesela, içinde su varmış gibi görünmesine rağmen suyu boşaltılamayan su kapları ve içi boş gibi görünüp, su akıtan kaplar gibi. Günümüzde bu kaplarda kullanılan prensiplerden faydalanılarak bir kısım oyuncaklar yapılmaktadır. Hem eğlendirici, hem de faydalı olan bu cihazlara, çeşme ve su saati örnek gösterilebilir.
FİL SU SAATİ
Türkiye’nin güneyinde bulunan ve mühendislik dehası olan El Cezeri, yaptığı araçlar arasında en ünlü olanı fil su saatidir. Sırtında kare gibi bir kürsü, kürsünün köşelerindeki sütunlar üzerinde bir hisar, hisarın üzerinde küçük bir kubbe, kubbenin üstünde de bir kuş bulunan bir fil şeklindedir. Filin başına bakan taraftaki hisarın balkonunda sağında ve solunda iki şahin olan bir kişi, hisar sütunları arasında uzanan ve üzeri iki yılan sarılmış bir mil bulunmaktadır. Kürsünün orta kısmında bir yarım küre ve üzerinde elinde kalem tutan bir kâtibin oturduğu platform, platform üzerinde 7 ½ dereceye bölünmüş bir yay, filin boynuna oturmuş, sağ elinde balta sol elinde sopa tutan bir bakıcı ve filin boynunun iki yanında vazo bulunmaktadır. Kâtibin kalemi 7 ½ dereceye gelince kuş öter.
SU HİLESİ ROBOTU
Su Hilesi robotu, belli aralıklarla terazi ucundaki kovalardan birinin dolmasıyla diğerinin boşalması ve böylelikle ardışık zamanlı sıra ile iki tarafın da eşit aralıklarla suyu almasını sağlıyordu. Bu icat Sanayi Devrimi sonrası ileri derece yağ püskürtmeli ağır iş ve seri üretim yapılabilecek fabrika makinalarının belli aralıklarla durmasını ve bir diğer makinanın çalışmasını sağlayan düzeneklerin ana mantığını oluşturdu.