“AKP giderse bir nebze olsun nefes alacağız”

Elif AVA
İstanbul

Ekonomik kriz koşullarında gerçekleşen 31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kaldı. 24 Haziran seçimlerinde AKP-MHP ittifakının en az oy aldığı kesim olan üniversitelerde de seçimler önemli bir gündem. İstanbul Aydın Üniversitesinde öğrencilerle seçimleri konuştuk. öğrenciler CHP geldiğinde tüm sorunların çözüleceğini düşünmüyor ancak AKP giderse bir nebze de olsun nefes alacağını düşünüyor. Konuştuğumuz gençlerin ağırlıklı kesimi CHP-İYİ Parti ittifakına oy vereceğini belirtti.

Ailesi uzun bir dönemdir AKP’ye oy veren bir kadın öğrenci, AKP’ye oy vermeyeceğini şu sözlerle açıklıyor: “Ailem hep AKP’yi destekledi, ben de öyle ancak artık AKP’ye güvenmiyorum. Ailem fikrime karşı çıkıyor ama ben bu seçimlerde oy kullanmayı düşünmüyorum.” Fikrini değiştiren şeyin ne olduğunu sorduğumuzda ise şu yanıtı aldık: “Halimiz ortada, geçinemiyoruz, her şey çok pahalı ve cebimdeki son kuruşa kadar hesap etmem gerekiyor. Seçim için bu kadar para harcayacaklarına, bütçeden biz gençler için harcamalar yapsalar.”

‘DIŞ GÜÇLER’ SÖYLEMİ HER ZAMAN VAR

“CHP’ye ya da başka bir partiye oy verirsek ne değişecek. Bir şey değişmeyecek” diyen bir başka öğrenci ise bir  tek AKP’yi iktidarda olabilecek güçte görüyor. Diğer partileri güçlü görmediğini ifade eden öğrenci, “Krizden çıkarsak ancak AKP ile çıkarız” dedi. AKP’ye oy veren pek çok kişinin kullandığı “dış güçler” söylemini kullanan öğrenci  krizin diğer ülkelerin müdahalesi ve kışkırtması sonucu oluştuğunu düşünüyor.

Bir başka öğrenci ise “dış güçler” söylemine tepkili: “Bu sistemde dış güçler her zaman vardı, her zaman da olacak. Türkiye de fırsat bulduğu anda ‘Dış güç olabiliyor başka ülkelere karşı.’ Kriz de tek başına Türkiye’nin sorunu değil. Bu kapitalist düzende kaçınılmaz olarak yaşanacak şeylerden biri. Ancak buradaki asıl mesele 17 yıldır uygulanan yanlış dış ve ekonomik politikalar, özelleştirmeler, üretim yerine hizmet sektörüne yapılan  yatırımlar, kendi yandaşını palazlandırma gibi nedenlerden dolayı, dünyada yaşanacak ekonomik krizden çok fazla etkileniyoruz. Üstelik bu etkilenmenin faturası, bu krizi yaratanlara değil, işçi, emekçi olan ailelerimize kesiliyor.”

CHP KURTULUŞ DEĞİL, BİLİYORUM AMA...

Ailesi CHP’li olan bir kadın öğrenci bu sıkışmışlığı şu sözlerle dile getiriyor: “Sosyoloji okuyorum, bölümümü çok seviyorum. Ama değiştirmek zorundayım. Çünkü hiçbir geleceği yok. AKP gittiğinde içinde bulunduğumuz ekonomik krizden çıkmayabiliriz ama en azından baskılar azalacak. CHP kurtuluş değil, biliyorum ama şu anda AKP’yi geriletmek için bunu yapmak zorundayız.” Başka bir öğrenci ise tartışmanın taraflarına katılmadığını söyleyerek konuya şu sözlerle dahil oluyor: “Belediye seçimlerinde parti önemli değil en azından küçük illerde yaşayanlar için o bölgeyi kim nasıl yönetiyor önemli, yani belediye seçimlerinde en iyi hizmet vereni seçmeliyiz.”

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİNDE SEÇİM TARTIŞMALARI

Sırma DOLAR

Seçim Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinin gündeminde. Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencileri ile seçimleri konuştuk. Yerel seçimlerde AKP’nin çıkardığı adayı destekleyeceğini söyleyen bir öğrenci, oy verme gerekçesini belediye hizmetlerinin iyi yapılmasına bağlıyor. Bir başka öğrenci ise dünya görüşünden ve AKP’nin muhafazakar yapısından dolayı AKP’nin adayını destekleyeceğini söylüyor. AKP’ye oy vereceğini belirten öğrencilerle halihazırda yaşanan ekonomik kriz etkilerinin kendi yaşamındaki yansımalarına dair sohbet ediyoruz. Krizin hem ailelerinin geçim sıkıntılarını derinleştirdiğini, hem de kendi gündelik ihtiyaçlarına ulaşmalarının zorlaştığını söylüyor. Çevrelerinde kendi yaşıtı olan öğrenci ve gençlerin de benzer sıkıntılar yaşadığını belirtiyorlar. Bunun karşısında çözüme dair fikirleriyse kişisel çabalarla toplumu kalkındırmak ve bu yolla ekonomik kriz atmosferinden kurtulmak.

Seçime sayılı günler kalmasına karşın hangi partiyi destekleyecekleri konusunda kararsız olan öğrenciler de var. Bunlardan biri ailesinin uzun yıllardır AKP’ye oy verdiğini söylüyor. Ancak halihazırda seçime giren herhangi bir partinin kendi taleplerine bir alternatif oluşturmadığını bu nedenle seçimlere dair önemli bir beklenti taşımadığını belirtiyor.