İnsanı insana, insanla insanca anlatma sanatı 

Diren Asmin KANDİL 

Refhan Tümer Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 

Ben tiyatroya başlamadan önce bir eğitim almamıştım. Ne yapacağımı ya da ne yapabileceğimi bilmiyordum. İlk gün bir doğaçlama oynadıktan bu işi yapabileceğime inandım. “Dünyayı Yanağından Öptük” oyunundan sonra sahneye çıktığımda seyirciler beni alkışladığında kendimde bir yetenek olduğunu fark ettim.  

8 Mart Dünya İşçi Ve Emekçi Kadınlar Günü için edebiyat hocam dört sahnelik bir skeç hazırlamamı istedi. İlk sahne küçük kızının başlık parasını köyün ağasına satan baba ile ilgili. İkinci sahne metroda tacize uğrayan genç kız ile ilgili. Üçüncü sahne ise kocasından şiddet gören bir kadını anlatıyor. Dördüncü sahnede de bir tekstil fabrikasında çalışan kadınların hepsini işten çıkartmaları ve tazminat ödememek için kadınları sorumlu gösteren patronu anlatan bir tiyatro hazırladım. Bu kadınların hepsinin bir anda ayaklanmasını, kendi haklarını savunması ile ilgili bir skeç hazırladım. Okuldaki arkadaşlarımı hazırladım hem de 3 günde kısa bir zaman içerisinde beğenilen bir oyun çıkardım. Tiyatronun yaşamı sahnede seyirciye seyirciden sahneye olan kan dolaşımı ile olur ve bu böyle devam eder. 

Hatta Wiliam Shakespeare ne demiş? “Tümüyle bir sahnedir yaşam; insanlarsa, hepsi birer oyuncu; biri çıkar, öteki girer…”* Ne de güzel anlatmış William Shakespeare. Ama gerçekten tiyatroyu tanımlayacak olursak eğer insanı insana, insanla insanca anlatma sanatıdır bence.  

*Size Nasıl Geliyorsa, William Shakespeare