05 Ekim 2012 16:05

Bakana mail, sorana nutuk atan medya

İki harf….İki harfin üzerinize ömür boyu yapışıp kalması…Nasıldır sizce, hiç düşündünüz mü? En son utanması gereken kişinin siz olduğunuz bir olayda her defasında suçlu ilan edilmek nasıl bir şeydir acaba? Bunu yapan alçakların bilhassa ‘devlet’in onayından, ‘sağlıklı insan’ s

Bakana mail, sorana nutuk atan medya
Paylaş
Gülşah İmrek

MANŞET YAP İZİ KALSIN, YARINA TOZU KALSIN Tüm bunlar bize bir şeyi de sorduruyor. Basın bu tepkinin neresinde duruyor?   Bir konuyu manşetine almak demek gündemin en çarpıcı haberini ilk bakışta insanlara göstermek demektir. Ancak çıkan haberlerin ayrıntılarına baktığımızda ulusal basın bu haberlerin popülaritesini kullanmaktan öteye geçemiyor! Sosyal medyanın referans alındığı bir habercilik tutumu da haliyle memleketimizin ancak sanal gerçeklerini göstermeye yetiyor. “Dilan bebeğe  ne oldu?​” başlığıyla açılan etiket belki twitter dünyasına 3. sıradan girdi. Ancak bir o kadar da hızlıca gündemden çıktı. Ama ya diğer yaşananlar… Basına yansısa da yansımasa da rakamların gözümüze soktuğu diğer çocuklar, bebekler? Ankara Çocuk İzlem Merkezlerine yıl içerisinde cinsel istismardan dolayı gelen çocuk sayısı 500 civarında. Belki Dilan onlardan biri değildi ancak buna maruz kalan o kadar çok çocuk var ki…Ya da mesela Z.K’ yi düşünelim. Edirne’de görev yapan bir emekli hakim duruma ilişkin Fatma Şahin’e mail atıyor, burada çarpıcı bulunan tek şey ise “mailin dikkate alınmamış olması”. Ve kadın hakim açıklama yapıyor; “E-mailim Bakan Fatma Şahin’in önüne bile gitmemiştir...”. İşte meselemiz bu ya zaten, illerdeki sosyal hizmet kurumlarından, yaşanan istismarı ortaya çıktıktan sonra değil henüz olmadan önleme sorumluluğu taşıyan kurumlardan sorumlu bakana bir hakimin (ya da herhangi bir sorumluluk duygusu taşıyan kişinin) maille ulaşmaya çalışmasından abes bir şey olabilir mi? Bir çocuğun başına getirilenlerden bir maille haberdar oluyorsa o çok etkili ve çok yetkili bakanlık, burada sizce de bir sorun yok mu? Bunu sorun etmeyen, “mail ulaşmamış, ulaşsa böyle sonuçlar yaşanmayacakmış” minvalli haberler yapan medyada bir sorun yok mu? Manşet olan şiddet haberlerinin izi ertesi gün o şiddetin yaratılmasında katkısı olanların birkaç cümlelik “her şey kontrol altında, yapılacak her şeyi yaptık” sözlerinin parlaklığında ortadan kaldırılıyorken, soracak sorularımız yok mu?

O kamu görevlileri eğer bu süreçte o kız çocuğunun yaşadıkları karşısında hiçbir şey yapmıyorsa, sessiz kalıyorsa, görmezden geliyorsa bunun altında ne yatıyordur? Bu tam da Fatma Şahin’in bakanlığını yaptığı devlet mekanizmasının kadın politikalarının sonucu değil midir? Bu devletin tecavüzler karşısında ki sorumsuzluğunun ve ‘bilinçli olarak’ yaptırım uygulamamasının bir sonucu değil midir? Cevaplar “evet” olduğundan Fatma Şahin’e öfkeliyiz. -Gerçi Fatma Şahin kendini  ‘Kadından’ değil, ‘Aileden’ sorumlu devlet bakanı ilan ettiğinden midir nedir, aile içinde olmayan her vakadan azade tutuyor kendini belli.- İşte basının görevi böylesine önemli konularda bir kez daha ortaya çıkıyor. Yaşananların popülerleştirilmesi tek başına “duyarlılık” yaratmaz. “Mail attım gitmemiş”, “bize böyle bir mail gelmemiş” haberciliğinin dışında herkesin gözleri önünde yaşanan istismar ve şiddet vakalarının neden ancak haber olduktan, kamuoyu tepkisi oluştuktan sonra sorumlu kurumların gündemine girdiğini sormak lazım. O vakte kadar yerel yöneticilerinden kamu görevlilerine, muhtardan öğretmene, her şeyden haberdar komşudan, anneye kadar kimsenin bu işi açığa çıkaracak “cesareti” kendinde bulamadığını da sorgulamak gerekir. Ha, bu medya sorar mı, hayır. Bakana gitmeyen maili dert eden, hiçbir şeyin yapılmamasını mailin gitmemiş olmasına bağlayan medya, yaşananların hesabını sorana da nutuk atıyor. Ama madem her eleştiride “hayırhah” bir iş yaptıklarını ilan ediyorlar, o zaman hiç değilse sorgulayan kadınların ne dediklerini de haber yapsınlar …

Dergimizi pdf formatında görüntülemek için tıklayın

ÖNCEKİ HABER

Şalter tutanlara duyurulur

SONRAKİ HABER

Kocaeli'den Antep'e

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa