27 Mart 2019 00:15

Seçimlere gidiyoruz, peki ya bölge? 

“Peki sadece oy kullanarak geriletemiyorsak ne yapmalıyız?” diye birbirimize soruyoruz.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Zelal Sahidenur SARİ 

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi 

Seçime tam da dört gün kala yakın geçmişi hatırlatmak ve yakın geçmişin tekerrür etme riskini unutmamak gerekir. Bir önceki yerel seçimde 96 belediyeye sahip olan HDP, belediyelerini devlet tarafından atanan kayyımlarla kaybetti. Yerel belediyelerin kayyımlarla, seçilmişlerin elinden alınması kabul edilmeyecek bir tavır olsa bile buna karşı alışagelmiş direnen bir kitleyle karşılaşmadık. Bugüne kadar yaşanılan her hak ihlalinde sokağa dökülen Kürtlerin ve özellikle gençler özelinde bunu söylememiz gerekir ki aynı tavrı sergilememesi asıl fotoğrafı ortaya koydu. Politik kimliğe sahip gençler ihraç, atama iptalleri ve işsizlikle karşı karşıya kaldı. Yaşama hakkı gasp edilmiş insanların gün geçtikçe mücadele etmesi zorlaştı. Halk bugün ise ekonomik sıkıntılarla boğuşmakta. Bu ekonomik sıkıntıların yanı sıra tek adam, tek parti rejiminin yükseldiği bir dönemde yerel seçimlere az kaldı. Bu seçimde İzmir, İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde aday gösterilmemesi partiler arası bir hegemonya yarışından ziyade tek adam zihniyetinin geriletilmesi için ortaklaşma olarak açıklanabilir.  

DÜNDEN BUGÜNE, BUGÜNDEN YARINA 

"Terör yanlısı çalışma yürütürse belediyeler elbette kayyım atayacağız." diyor iktidar. Bu da tarihin ikinci tekerrürü sayılabilir. Arkadaşlarla buluştuğumuz bütün alanlarda üzerinde durduğumuz şey seçimden ziyade bu tekerrürü nasıl engelleyeceğimizdir. Bu engellemeyi konuşurken birçoğumuzun mevcut haklarının elimizden alınması diğer gençler ile birleşmemizi elbette ki kolaylaştırıyor. Bu birleşme koşulunda bir diğer şey ise yükselen tek adam rejiminin sadece oy kullanarak bitirilemeyeceğidir. “Peki sadece oy kullanarak geriletemiyorsak ne yapmalıyız?​” diye birbirimize soruyoruz ve bunun yolu ise örgütlü bir mücadeleden geçiyor. 

SEÇİM VE SONRASI 

Seçim süreci bölge genelinde uzun sürdü. Bulunduğumuz bütün alanlarda ortaklaşarak birbirimize bu seçimde yapılması gerekenleri anlattık. Yapmamız gerekenler üzerine konuşurken bu mücadelenin yalnız bizimle yürümeyeceğinin ve örgütlü mücadelenin genişlemesi gerektiğini fark ettik ve farklı alanlarda farklı gençlerle yaptığımız tartışmalarla onları örgütlü mücadeleye katmaya çalıştık. Bu çalışmalardan aldığımız dönüşler umut vericiydi ve açığa çıkan gerçek şey gençliğin gücü asla azımsanmaması gerektiğiydi. Bugün iletişimde olduğum arkadaşlar şahsında ve iletişimimizi sadece illerden gelen haberlerle sağladığımız gençlik nezdinde söyleyebilirim ki; seçim 9 saatlik bir dilime sığdırılmış görünse de yaşadığımız kayyım olayları seçimin zamana yayılmış durumunun göstergesidir. 

ÖNCEKİ HABER

Bursa’da seçim atmosferi 

SONRAKİ HABER

Fatih'te iki gecekondu yandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa