Kocaeli'den Antep'e
Çok karmaşık duygular içindeydi sanki Kudret, sevinç vardı ama şaşkındı da. Hiç tanımadığı insanların kilometrelerce uzaktan seslerini duyması şaşırtmıştı onu. Şaşkınlığı, yanı başındaki insanlardan bile zaman zaman “değer miydi işten atılmaya” cümlesini duyarken boğazına düğümlenenlerin bu kadar uzaktan anlaşılması, hep içinden söylediği “değer tabi” cümlesinin de ne kadar anlamlı olduğunu görmesindenmiş. “İnsan nasıl güçlü hissediyor kendini, tek değilmişiz, çokmuşuz” diyor. “Eşim direnişin önünde olduğu için o zamandan bu zamana işsizdi. Derdimiz çoktu, biraz daha arttı. Ama ben bir günden bir güne yanlış demedim. Çünkü biliyorum doğrusu budur. Ama çevremizdekiler böyle düşünmüyordu. Tam da gücümün tükenmeye erdiği anda geldi bu dayanışma. Gücüme güç kattı”. Çocuklar çok sevinmiş paketlerden okul için ihtiyaç duydukları şeyler çıkınca. “İnan ben o paketten çıkanlar içinde en çok mektupları derdime derman gördüm” diyor. “Bu mektuplardan sonra gördüm buradaki işçinin de derdi aynı, oradakinin de. Demek çözüm de burayla orayı birleştirmekte” derken gözleri parlıyor. Selamları var herkese, bütün Ekmek ve Gül okurlarına… Selamı verenle alan arasında Ekmek ve Gül dergisinin olması, bizi de güçlü kılıyor.
Dilara Çoban / Kocaeli Sıkıntılı bir ruh haliyle bir-iki arkadaşımla çay bahçesinde oturuyordum. Telefonum çaldı, bilmediğim bir numara. Karşımdaki sesin mutlu mutlu çınlaması çalındı kulağıma önce; “Dilara abla nasılsın?”. Uzun zamandır kendimi bu kadar iyi hissettiğim bir konuşma yapmamıştım. Şehrin bütün zenginliğini yaratan, ama o zenginlikten hiç pay almayan 5 bin işçinin şeker bayramını direnişle karşıladığı Antep’te hiç tanıdığım yoktu. Arayan Yusuf’tu, geçen ay Ekmek ve Gül dergisinde yaşadıklarını okuduğum Kudret’in oğlu, doğduğundan beri beni tanıyormuş gibi bir ses tonuyla konuşan bu çocuk, bizim aslında bu dergiyle ne kadar çok tanıdığa sahip olduğumuzu da gösteriyordu. Kocaeli’de direnişteki Kıyak ailesinin yanında olduğumuzu göstermek, bir nevi sıkıntılarına ortak olmak için Ekmek Ve Gül okurları olarak kırtasiye malzemesi, ailenin yeni doğacak üyesi için birkaç eşya topladık mahallelerden… Herkes elinden ne geldiyse hazırlamaya çalışmıştı, patikler, zıbınlar, diğer çocuklar için okul malzemeleri... Biz hiç önemli bir şey yaptığımızı düşünmedik, mütevazı bir dayanışmaydı bizim için bu, “yalnız değiliz” demenin bir yoluydu. Hayatın yükü bizim için ağır, onlar için daha ağırken yükü sırtlayanların birbirine desteği gibiydi. Zorluklara rağmen iyi bir yaşam mücadelesinden, ekmeğinin hakkını aramaktan vazgeçmeyen Kıyak ailesine, direnişi evde sürdüren Kudret’e, yeni doğacak bebeği kaygıyla bekleyen ama onun için mücadele edildiğini bilerek yaşam mücadelesi sürdüren bu dirençli kadına selam gönderdik cümlelerimizle. Barışın, dayanışmanın, dostluğun, kardeşliğin, bizciliğin yok edilmesini isteyip bizi yokluğa, yoksulluğun, savaşın ortasına atıp kardeşliğimizi bozup bencil olmamızı bekleyenlere bir inattı aslında. İyi ki yazmışım telefon numaramı onlara gönderilen pakete koyduğum mektubuma. Neşeli sesiyle beni aradığındaki mutluluk çok güzeldi. Hepsiyle ayrı ayrı konuşmam ve hepsinin kendini çok iyi hissettiğini, yalnız hissetmediğini anlamam kalbimin atışını hızlandırdı ve göz yaşlarım ilk kez mutluluktan aktı.
YUSUF’A
Küçük dostum sen benden çok daha zor şartlarda büyüyorsun. Ama yaşamın değerini, ne demek olduğunu daha iyi anlıyorsun. Sen hiçbir zaman sesindeki neşeyi, doğallığı kaybetme. Ben çok mutluyum senin dostluğunu kazandığım ve sesini duyduğum için. Canım kardeşim sen hep iyi hisset. Annene, babana, ablalarına hep sıkıca sarıl. Bu satırları sana yazdığım şehirde, görmediğin belki de daha duymadığın başka şehirlerde de bir sürü ablan, abin, dostun var bunu unutma. Bu arada çorapsız dolaşıp çıplak ayakla yere basma öyle, hasta olursun. Anneni de üzme sakın. Bir gün mutlaka görüşmek umuduyla… Süleyman ağabey, Kudret abla… Bu zor yaşam koşullarında, haklı mücadelenizde yanınızda olduğumuzu gösterebildiysek ne güzel. Yüreğiniz hiç darda olmasın, asla yalnız değilsiniz. Mücadeleniz, mücadelemizdir. Barış, kardeşlik içinde yaşayacağımız bencilliğin yoksulluğun olmadığı, insan için güzel olan ne varsa hepsi için, güzel günler için… Kendinize iyi bakın!
Evrensel'i Takip Et