05 Ekim 2012 16:04

Cenneti cennet yapan bu kadınların emeği

Antalya, doğasıyla bütün ülkeyi ve dünyayı kendine hayran bırakan bir şehir. Sermayenin son 15 yılda güzelim ormanları yağmalayarak taştan duvarlar dikip adına beş yıldız vererek süsledikleri otellere dünyanın her yerinden sayısız turist gelir. Antalya’nın cazibesine kapılan “sonuçta turizm cenneti, bize de bir ekmek &ccedi

Cenneti cennet yapan bu kadınların emeği
Paylaş
Huriye Tozluyurt- Neslihan Demirören

“BENİM BİR ADIM VAR”

Emine, “yeri geliyor hırsızlıkla suçlanıyorum, yeri geliyor ‘temizlikçi kadın’ diye arkamdan bağırıyorlar. Oysa benim adım var, bir kadınım ve gururuma dokunuyor” diyerek yaşadığı burukluğu gözler önüne seriyor. Emine, “tatile gelenlerle kendimi kıyaslıyorum. Onlar, süslü makyajlı. Bir parfümleriyle ben bir ay evimi geçindiririm. Her gün yatak kaldırmaktan belim ağrıyor. Odamı bitirebilmek için öğle yemeğine gidemiyorum, gitsem de aç kalkıyorum. Birkaç günlük yemekleri bize ısıtıp veriyorlar. Her iş çıkışında çantamı didik didik arıyorlar bir şey çalmış mıyım diye. Eve geldiğimde kadınlık görevlerim yine beni bekliyor oluyor. Yaz boyu bir defa denize gidemedim. 15 günde bir izin kullanıyorum. Masraf çok oluyor diye az personel çalıştırıyorlar. Kasım ayı geldiğinde hepimiz birer birer kapının önüne koyuluyoruz. Kışın geçimimi sağlamak için, evlere temizliğe veya nar, portakal toplamaya gidiyorum. Tabi patron düşünür mü kışın ne yiyorum ne içiyorum, kiramı nasıl ödüyorum, çocuğuma para gönderebiliyor muyum diye? Onun umurunda mı? İsterler ki bizim çocuklarımız okumasın da kendilerine hizmet etsinler”.

Dergimizi pdf formatında görüntülemek için tıklayın

ÖNCEKİ HABER

Sokakta çalışmanın derdi başka

SONRAKİ HABER

Van’ın Kadınlar Pasajı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa