Gerçek taleplerin aynası: Ev toplantıları
Kayseri'den bir genç, Bağımsız Başkan Adayı Eylem Sarıoğlu'nun seçim çalışmalarını Evrensel'e yazdı.
Fotoğraf: Evrensel
Kayseri’den bir genç
Merhabalar… Ben, Kayseri’de Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Başkan Adayı Eylem Sarıoğlu Aslandoğan ile seçim çalışmalarına katılan genç bir arkadaşınızım. Şehrimizde her ne kadar muhafazakar, milliyetçi kimlikler öne çıksa da ülke ekonomisinin geldiği son nokta bugün çoğu seçmenin aklını karıştırmış durumda. Bu tabloyu son katıldığım ev toplantısında da gözlemleme fırsatı buldum.
Toplantının gerçekleştiği emekçi mahallesi, Kayseri’nin en zengin mahallelerinden birine komşu olma konumunda. Toplantıda mahallelerine yapılan tesisten bahseden emekçiler, kendilerinin tesisi kullanmak için ne fırsat ne de para bulabildiklerinden bahsediyorlar. Durum böyle olunca sözü alan bir abimiz “Tesisin etrafı lüks arabalarla dolu oluyor. Zengin mahallesinde oturanlar kullanabiliyor oranın olanaklarını biz değil. Ama ağızlarını açtıklarında sizin mahallenize hizmet getirdik diyorlar” diyerek durumu aktarıyor.
Toplantıya katılan kadınlarla sohbete devam ettiğimizde ise bir dokunup bin ah işitiyoruz. Senelerdir işçilik yapan bir ablamız oldukça çok hak gaspına maruz kalmış. Kimi zaman sigortası yatmadan çalışmış kimi zaman tazminatını alamadan işten çıkarılmış. “Şimdi asgari ücret alıyoruz almaya da temel ihtiyaçlarımızı ancak karşılayabiliyoruz. Yorgun bir halde eve gelince de bir şeylerden para kısıp tesiste yüzmeye gitmek bizim için hayal bile olmuyor” diyor.
Buna karşılık sözü alan ev emekçisi ablamız da “Siz yine çalışabiliyorsunuz, 4 çocukla evi beklemek çok zor” diyor. Sorunlarımızı birbirimize anlattığımızda belediyenin imkanlarının emekçiler için kullanılmadığı fikrinde ortaklaşılmasına önayak oluyor. Bizler de mahallelerde kreşlerin yer alması gerektiğinden, kadınların nitelikli meslek edindirme kurslarına yönlendirilebilmesi için faaliyet sürdürülmesi gerektiğinden bahsediyoruz. EYT mağduru insanlar, fabrikalarda işçi sağlığı ve güvenliği olmadan çalışmak zorunda kalanlar, memleketin hali derken konu konuyu açıyor.
Tüm bu konuşulanlar sonunda kadınlar, yıllardır AKP’den başka partiye oy vermemiş bir ablamıza dönüp “Artık AKP’ye oy yok değil mi?” diye soruyorlar. Aldığımız cevap ise “Bizim dertlerimize cevap arayan bir belediyeyi elbette ben de isterim. Ülke bu hale gelmişken inşallah siz kazanırsınız. Keşke tüm ülkede sizin gibi adaylar olsa” oluyor.
Birlikte tartıştığımız, sorunlarımızı dile getirdiğimiz ve aynı fikir etrafında ortaklaştığımız yerler ev toplantıları oluyor.