31 Mart 2019 21:59
/
Güncelleme: 1 Nisan 2019 05:08

Adam kazanmadı!

Nuray Sancar, 31 Mart yerel seçimlerini yazdı: Bu seçimin sonucunu asıl olarak 2016 referandumundaki ‘Hayır’ kesiminin matematiği belirlemiş sayılır.

Adam kazanmadı!

Fotoğraf: Mustafa Çiftçi/AA

Nuray SANCAR

İki kutuplu daha doğrusu iki partili bir yarışın kazananını ve kaybedenini, neden kazanıp kaybettiklerini konuşmak zor değilmiş gibi görünür. Ne var ki nüfusun beklentileri, mesajları, ödüllendirmesi ve cezalandırması, fikri dönüşümleri ortadaki sınırlı sayıdaki değişkenle ifade edilecekse bütün genellemeler ister istemez riskli olacaktır.

Seçim sonuçlarının henüz netleşmediği, örneğin İstanbul’da kıran kırana süren sayım sürecinin tamamlanmadığı tam şu anda risk almanın mazereti de oluşmuş sayılır. Çünkü İstanbul’u Millet mi yoksa Cumhur İttifakı’nın mı kazandığı, travmanın ve moralin kimin payına düşeceğini söyleyip geçmek anlamına gelmez. Bu aynı zamanda siyasi mesajların ve sosyolojik tablonun da enine boyuna konuşulmasını gerektirir.  

Bunu sonraya bırakacaksak eğer, şöyle başlayabiliriz: Medyayı 24 saat parsellemesine, devletin maddi imkanlarıyla seçim çalışması yürütmesine, rakiplerini hakaretlerle sürekli sıkıştırmasına, HDP’li siyasetçileri de gözaltılarla yıldırmaya çalışmasına rağmen ittifak bloğu, elindeki imkanların hakkını bu seçimde verememiştir.

Seçimin kaybedeni esas olarak AKP’dir. Hoşnutsuzluğu büyüyen seçmenin partisine, ekonominin yönetimi, göze batan israf, seçmenle parti arasında açılan makas gibi nedenlerle bir mesaj vermeye hazırlandığı zaten belliydi. Bu mesajın da bir seçenek olarak, oyların MHP’ye aktarılarak blok içinde tutmak suretiyle verileceği ve böylece seçmenin belirsizlik riskine girmeyeceği de tahmin ediliyordu. MHP’nin kazandığı belediye başkanlarının sayısındaki artış bu tercihin göstergesidir.

Oylarının toplamındaki azalmaya rağmen Cumhur İttifakı’nın sandıktan bir kez daha çıkmasının “her şeye rağmen” olduğunun altını çizmekte yarar var. Kürt bölgelerinde seçim süresince tırmandırılan gerilime, Şırnak’a zırhlı araçlarla seçmen taşınmasında olduğu gibi (görüntüler basına düştü) hiçbir şeyin şansa bırakılmaması için harcanan çabaya karşın HDP’nin kayyımdan aldığı şehirler az değildir. Kayyım kaybetmiştir.

Bu seçimin sonucunu asıl olarak 2016 referandumundaki ‘Hayır’ kesiminin matematiği belirlemiş sayılır. Bu matematik Millet İttifakı içindeki partilerin seçmen nüfusunu aşan bir kitlenin stratejik oylarının toplamıyla oluştu. Beğenmediği aday seçilirse görevden alacağını peşinen ilan eden, adayları gölgede bırakan bir imaj ve eforla seçim çalışmasını sürdüren tek adamın kurduğu rejimin kent yönetimlerinde sınırlandırılması önceliği, özellikle üç büyük kentin seçmenlerinin başlıca motivasyonuydu. Öte yandan HDP’nin batıda millet ittifakına verdiği destek, seçim haritasındaki renklerde kayda değer bir oynama yaratmıştır. Millet İttifakı’nın CHP yanındaki seçmenle HDP arasındaki bariyerin esnemesi; genel seçimlerde HDP’ye barajı aşma desteği sağlamıştı. Yerel seçimlerde ise HDP aday çıkarmayarak bu stratejiyi desteklemiş oldu.

Millet İttifakı’nın Antalya, Adana gibi büyük illeri alması, olağanüstü ya da hemen siyasi sonuçlar beklemek doğru olmasa bile, seçmen tercihlerindeki değişime işaret etmesi bakımından önemlidir. Metal Fırtınanın kenti Bursa’nın, belediye başkanı istifa etsin diye CB tarafından zorlanan Balıkesir’in seçmeni iktidar bloğuna tepkisini açıkça göstermiş durumda. Seçmen metal yorgunluğu gerekçesiyle CB’nin bazı AKP’li belediye başkanlarını görevden almasına kendince bir yanıt vermiştir.

Toplam tablo şunu gösteriyor; halk, ‘bizimkisi bir aşk hikayesi’, ‘belediye gönül işi’ gibi içi boş sloganlarla ve vaat içermeyen kavgacı bir dille talep edilen belediyeleri AKP’ye vermekte cömert davranmamıştır. İşsizlerin iş talebine sırtını dönen, EYT’lileri ‘38 yaşında emekli olmak istiyorlar’ diye nüfusun geri kalanına şikayet eden, tanzim satışlarıyla milleti oyalayan, durmadan had bildiren bir iktidar bloğunun eli sıkılığına karşı yüce gönüllülük yapmamış; hadi bi daha bi daha şarkısıyla dans etmeye gönülsüz olduğunu göstermiştir.

Seçmenin son sözü değil elbette, yeni şeyler söylemeye başladığının da işareti.

Evrensel'i Takip Et