Gazi'den 1 Nisan izlenimleri: "O küçük parmaklarını yerim çocuk"
Ercüment Akdeniz, Gazi Mahallesi'nden 1 Nisan izleminlerini yazdı: Halkın ekmeğini büyütmesi için bir seçim başarısından öteye geçmesi gerekiyor.
Fotoğraf: Ercüment Akdeniz/Evrensel
Ercüment AKDENİZ
İstanbul
Sabah saat 11 suları. Yer İstanbul Gazi Mahallesi. Seçim başarısını kutlayan halk sokakta. Gece boyu uyku girmemiş gözler neşeli. Annelerin elinde minik çocuklar, bebek arabaları. 1995 yılında Gazi Katliamının yaşandığı sokaklarda yürüyor insanlar. Yumruklar sıkılı, araba camlarında sisli meşaleler, zafer işaretleri.
Kalabalık ana caddeyi bir tur dönüp geliyor, Cemevine yakın yerde miting vaziyeti alıyor sonra. Kürsüde Nevzat Altun. Mahallenin eski muhtarı. Bu seçimde Sultangazi Belediye Meclis üyesi seçilmiş. Coşkulu kalabalığa seslenerek İstanbul’da 25 yıllık kabusun sona erdiğini söylüyor. HDP ve devrimci güçlerin birliğine işaret ediyor. Geleceği böyle görmek istiyor. Konuşması bitince yanına yaklaşıyorum:
“Ne olur bundan sonra?”
“Bakın 10 saat oldu. Hâlâ sonucu kabul etmek istemiyorlar. Onun için sokaktayız” diyor.
Ama tedbirli, disiplinli bir eylem bu. Halk seçim iradesini kaptırmak istemiyor. Bir süre sonra yol trafiğe açılıyor. Kalabalık yol kenarına geçerek alkış tutmaya başlıyor. Korna çalan araçlar onları selamlıyor. Arabalarda Atatürk ve CHP bayrakları. HDP bayrağı sallayan araçlar da konvoyda ama onlar daha az. Bazı ellerde hem HDP hem CHP bayrakları.
HDP’li bir araç sürücüsüne duygularını soruyorum:
“Baştakiler bu dersi hak etti. Halk da bu coşkuyu hak etti” diyor.
O sıra emekli bir öğretmen HDP’li gence bayrak sallamamasını nasihat ediyor. Ama nafile. Hemen bütün CHP’liler HDP bayraklarını alkışlıyor. CHP kitlesi verilen desteğin farkında. Yoldan geçen araçlardan gümbür gümbür marşlar. Kâh İzmir’in dağlarında çiçekler açıyor, kah Kürt stranlarına zılgıt sesleri eşlik ediyor.
Bir Alevi kadın İmamoğlu’nun resmini göstererek, “Onun için Perşembe Orucu tutum” diyor. Hemen yanındaki kadınlar, içinde HDP bayrağı sallanan bir aracı işaret ediyor. Kadınlardan biri ağlamakla gülmek arasında şöyle bir çığlık atıyor:
“Senin o küçük parmaklarını yerim çocuk!”
Mahallede yıllardır HDP’li kimliği ile tanınan ama CHP’lilerin de çok sevdiği bir hekime görüşlerini soruyorum:
“Hep böyle birlik olunmalı, faşizme karşı başka türlü zor” diyor. Ama birliğin açık ve ilkeli olması gerektiğini de ekliyor.
Yazımı yazmak üzere kalabalıktan ayrılırken, gözüm bir şarküterinin tezgahına takılıyor:
“Kıl biber / Kilo: 25 TL”
Sabahın 5’inden itibaren kentin fabrikalarına, sanayi sitelerine çalışmak üzere yola çıkan bu emekçi mahalleyi, ülkede genelinde olduğu gibi, büyük ekonomik sorunlar bekliyor. Her sabah zengin semtlere temizlik ve bakım işi için giden Gazinin emekçi kadınlarını da öyle. Çünkü her gün sofrada açılan porsiyon biraz daha küçülüyor.
Halkın ekmeğini büyütmesi için bir seçim başarısından öteye geçmesi gerekiyor. 1 Nisan, 1 Mayıs’a göz kırpıyor.