EMEP: İstanbul halkının iradesi yok sayılamaz!
EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, “İstanbul halkının iradesi yok sayılamaz!” diyerek emekçilere oylarına sahip çıkma çağrısı yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi (EMEP) İl Başkanı Sema Barbaros AKP’nin İstanbul seçim sonuçlarına itirazı ile ilgili yaptığı açıklamada, işçi ve emekçilere iradelerine sahip çıkma çağrısı yaparak “İstanbul halkının iradesi yok sayılamaz!” dedi.
AKP iktidarının 31 Mart yerel seçimleri biter bitmez “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” misali, “seçimlerde usulsüzlük var” diye feryat etmeye başladığını vurgulayan Barbaros, “Tek adam-tek parti iktidarı bugüne kadarki seçimlerde devletin tüm imkân ve olanaklarını kullandı ve bu sefer de eşit olmayan bir seçim süreci sürdürüldü. Her seçimde muhalefetin ‘şaibe’, ‘usulsüzlük var’ iddialarını alaycı bir dille yanıtlayan AKP iktidarı, 31 Mart seçimlerinde işçi ve emekçilerin başta İstanbul olmak üzere değişim isteğini hazmedememektedir. Anadolu Ajansı’nı talimatla yönetenler ve manipülasyon yaptıranlar, YSK başkanına açıklama yaptırmayanlar, İstanbul’un seçim sonuçlarının 14 saat boyunca halka ulaşmasını engelleyenler, tüm girişimleri başarısız olunca seçim sonuçlarına itiraz ettiler” dedi.
‘İKTİDAR SEÇİLMEDİĞİ İLLERDE BASKI UYGULAYACAĞININ SİNYALİNİ VERMİŞTİR’
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, AKP iktidarının seçim boyunca kullandığı kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı dili seçim sonuçları üzerinde de sürdürdüğü belirtilen Barbaros şu ifadeleri kullandı; “Üstelik doğrudan Erdoğan “yapsınlar da görelim” diyerek kendilerinin seçilmediği belediyelere baskı uygulanacağının sinyalini vermiştir. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir aymazlıkla seçim kaybettikleri belediyelerin malları adeta yağmalanmaktadır. Oysa sonuçlar çok nettir, İstanbul işçi ve emekçileri 3. Havaalanı inşaatında iş cinayeti ile katledilen işçilerin hesabını sormuştur. 3. Köprü ile doğanın, çevrenin katledilmesinin hesabını sormuştur. Aydınların, bilim insanlarının, meslek örgütlerinin tüm uyarılarını dikkate almadan İstanbul’da yaşanan doğa katliamının hesabını sormuştur. Sanayi kenti olan İstanbul’un, AKP iktidarı eli ile bir taşeron işçi şehrine dönüştürülmesinin ve başta belediye işçileri olmak üzere işçilerin açlığa mahkûm edilmesinin hesabını işçiler emekçiler sormuştur. İstanbul işçi cinayetlerinin ve meslek hastalıklarının en fazla yaşandığı, kadın işçilerin kreş talebinin karşılanmadığı, kadınların toplu taşıma araçlarında tacize uğradığı, kılık kıyafeti ile yargılandığı, şiddetin meşrulaştırıldığı kenttir.”
‘HALKIN İRADESİ TANINMAMAYA ÇALIŞILIYOR’
İstanbul halkının ötekileştiren, ayrıştıran ve izlediği ekonomi politikalarla yokluğu, yoksulluğu tırmandıran AKP iktidarına ‘dur’ dediğini söyleyen Barbaros; “Şimdi halkın bu talebi itirazlarla yok sayılmaya, baskı ve hile ile halkın iradesi tanınmamaya çalışılıyor. AKP iktidarının halkın tercihlerini ipotek altına alma tutumunun sonuçları ortadadır. Bu tutum halktan tokat yemiştir ve şimdi de bu girişimler boşa çıkacaktır. AKP iktidarını, kaide kural tanımaz tutumunu terk etmeye, toplumu germekten vazgeçip İstanbul halkının ortaya koyduğu iradeyi tanımaya davet ediyoruz” dedi.
İŞÇİ VE EMEKÇİLERE İRADESİNE SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI
İstanbul’un işçi ve emekçilerini daha yaşanılabilir bir kent için iradesine sahip çıkmaya ve tüm manipülasyon ve tehdit diline karşı bir arada durarak değişim isteğine sahip çıkmaya çağıran Barbaros şöyle devam etti; “İnsanca yaşanılabilir, insanca çalışılabilir, güvenle insanlarımızın hayatını sürdürebildiği, yaşam alanlarımızın katledilmediği kent özlemi ve talebi ile tercih yapan, değişim isteyen işçi ve emekçiler şimdi ayrımları aradan kaldırarak kenetlenmeli ve bir arada kentine ve yaşam alanlarına sahip çıkmalıdır. İstanbul’da işçi ve emekçilerin değişim talebi ile göreve getirdiği adaylar da halkımızın taleplerini iyi okumalı ve halkçı belediyecilik için kentin emek örgütleri, sendikaları, meslek örgütleri, yöre dernekleri ile bir araya gelmeli ve kentin yönetiminde emekçilerin söz sahibi olma talebine uygun hareket etmelidir. AKP iktidarına İstanbul’da dur diyen işçi ve emekçilerin İstanbul’u yönetmesi için görevlendirdiklerinden beklediği budur.” (HABER MERKEZİ)