Cezaevinde bir ölüm daha: Mahsum Pamay yaşamına son verdi
Elazığ T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan 22 yaşındaki Mahsum Pamay, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto için yaşamına son verdi.
Mahsum Pamay | Fotoğraf: MA
Elazığ T Tipi Cezaevi’nde bulunan 22 yaşındaki Mahsum Pamay, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla kendini asarak yaşamına son verdi. Pamay, memleketi Şırnak Cizre'de yoğun güvenlik önlemleri altında defnedildi. Aile dışında kimsenin define katılmasına izin verilmedi.
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre; Pamay’ın ailesini arayan cezaevi yönetimi olayı bildirdi. Pamay’ın geçtiğimiz pazartesi günü ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde annesine, kendilerine yönelik baskıların arttığını söylediği aktarıldı.
22 yaşındaki Mahsum Pamay, doğduğu topraklarlar olan Şırnak'ın Cizre ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı. Elazığ'dan gece geç saatlerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Nuran İmir ve aile tarafından teslim alınan Pamay'ın cenazesi sabaha doğru kente ulaştı. Cenazenin getirildiği sırada kent girişi ve İlçe Devlet Hastanesi'nde yoğun güvenlik önlemleri alındı.
HASTANEDE BEKLEYENLER UZAKLAŞTIRILDI
İlçe Devlet Hastanesi'ni ablukaya alan polisler, cenazeyi bekleyen HDP milletvekilleri Hasan Özgüneş ve Hüseyin Kaçmaz'ın da aralarında bulunduğu kalabalık partili bir gurubu hastane dışına çıkmasını, aksi halde cenazenin hastaneye alınmayacağını belirtti. Bunun üzerine Pamay'ın ailesini zor durumda bırakmak istemeyen HDP'liler, hastaneden ayrıldı. Daha sonra Pamay'ın cenazesi hastane morguna alındı.
DEFİNE ALINMAYAN AKRABALAR: BU MU KARDEŞLİK?
Pamay'ın ailesi, burada yıkanan cenazeyi daha sonra Cizre Asri Mezarlığı'na getirdi. Etrafı özel hareket polisleri ile zırhlı araçlarla ablukaya alınan mezarlıkta da, aile dışında kimsenin defne katılmasına izin verilmedi.
Mezarlığa alınmayan Pamay'ın akrabaları, "Sizin de çocuklarınız yok mu? Yüreğimiz yanıyor. Bu mudur kardeşlik? Adalet mi bu?" diye sorarak, tepkilerini dile getirdi.
Pamay'ın cenazesi yapılan dini vecibelerin ardından defnedildi.
LEYLA GÜVEN "FEDAİ EYLEMLERDE BULUNMAMANIZI İSTİYORUM" ÇAĞRISI YAPMIŞTI
Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, cezaevlerinden gelen ölüm haberleri üzerine şu çağrıyı yapmıştı:
“Sizlerden de açlık grevi eylemleri etrafında toplanmanızı ve bu fedai eylemlerde bulunmamanızı istiyorum. Doğrusu, bunlar beni güçten düşürüyor. Ne yaparsam yapayım, beni duygusal olarak etkiliyor, yükümü ağırlaştırıyor. Bu şekilde ilerleyemem. Arkadaşlarımın da bu şekilde davranmalarını ve eylemimizi başarıya ulaştırmayı umut ediyorum.”
İHD VE TİHV: BU TARZ EYLEMLERE BAŞVURULMAMALI
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tecridin kaldırılması için devam eden açlık grevleri ve yaşamına son veren mahpuslar hakkında yaptıkları açıklamada “Hapishanede veya herhangi bir yerde hiç kimse yaşamına son vermemelidir. Bu tarz eylemleri kesinlikle onaylamadığımızı ve karşı olduğumuz belirtmek isteriz. Mahpusların içerisinde bulunduğu siyasal ve psikolojik ortamın farkındayız. Ancak tecridin kaldırılması noktasında kişilerin yaşamına son vermesi kabul edilemez ve bu tarz eylemlere başvurulmamalıdır” çağrısı yapmışlardı.
PAMAY, TECRİDİ PROTESTO İÇİN YAŞAMINA SON VEREN 8'İNCİ KİŞİ OLDU
Tecridi protesto için Almanya’nın Krefeld kentinde 20 Şubat tarihinde mahkeme önünde kendini yakan Uğur Şakar, tedavi gördüğü hastanede 22 Mart’ta yaşamını yitirmişti.
Tecridi protesto etmek amacıyla Zülküf Gezen (33) 17 Mart'ta Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde, Ayten Beçet (24) 23 Mart'ta Gebze Kadın Kapalı Cezaevi'nde, Zehra Sağlam (23) 24 Mart'ta Oltu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde, Medya Çınar (24) 25 Mart'ta Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde yaşamına son vermişti.
Yonca Akici de 29 Mart’ta aynı amaçla Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaşamına son vermeye çalışmış ve ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede 1 Nisan günü yaşamını yitirmişti.
Siraç Yüksek de 2 Nisan’da Osmaniye 2 No'lu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tecridi protesto etmek için yaşamına son vermişti. (HABER MERKEZİ)