Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan mülteci karşıtı talimat verdi
Bolu Belediye Başkanı seçilen CHP’li Tanju Özcan “Yabancı uyruklu kişilere yardımı kesin” talimatı verdi. Özcan'ın talimatına tepkiler geldi.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan
Fotoğraf: DHA
Bolu Belediye Başkanı seçilen Tanju Özcan’dan tehlikeli bir talimat geldi. Bolu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne, “İlimizde yaşamakta olan yabancı uyruklu kişilere ayni ve nakdi yardım yapılmaması” ifadeleriyle bir yazı gönderdi. Talimatı ile ilgili açıklama yapan Tanju Özcan'a Emek Partisi Bolu İl Başkanı Ahmet Özkan tepki gösterdi. Gazeteci-Yazar Ercüment Akdeniz, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın talimatını Evrensel’e değerlendirdi.
Emek Partisi Bolu İl Başkanı
31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde, aday gösterildiği CHP’den Bolu Belediye Başkanlığına seçilip, mazbatasını alarak, göreve başlayan Tanju Özcan, kampanya dönemindeki vaatlerinden olan “Bolu Belediyesinden yabancı uyruklulara ayni ve nakdi yardım yapılmaması” talimatı verdi. "İlk resmi yazı"sını Bolu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne gönderen Özcan, talimatında şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemizde yaşamakta olan yabancı uyruklu kişilere Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), Türk Kızılay’ı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ‘Sosyal Uyum Yardımı’ adı altında yardım yapılmaktadır. Bu nedenle, ilimizde yaşamakta olan herhangi bir yabancı uyruklu kişiye Belediyemiz Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünden ayni ve nakdi yapılmaması hususunda, gereğini rica ederim.”
BOLU BELEDİYE BAŞKANINDAN TARTIŞILACAK SÖZLER
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, verdiği talimatla ilgili açıklama yaptı. Özcan, “Bunu ilk aday olduğum günden itibaren söyledim, daha önce TBMM’de de söylemiştim. Sayın Cumhurbaşkanı 2 hafta önce açıkladı. Suriyeliler için harcadığımız para 37 milyar doları geçti. Sadece 1,7 milyar avro Avrupa Birliğinden geldi, başka da bir para gelmedi. Yani 200 milyar TL’nin üzerinde paramız, misafir geldiğini söyleyen Suriyelilere gitti. Detaylı araştırdım. Suriyeliler hem Sosyal Yardımlaşmadan yardım alıyorlar hem Sosyal Hizmetlerden hem Kızılay’dan hem de belediyelerden alıyorlar. O yüzden ben seçmene şunu söyledim. ‘Bu artık dayanılmaz bir boyuta geldi. 7 yıldır bakıyoruz. Çocuklarımızın iaşesini veriyoruz. Ben diğer yardım kurumlarına karışamam böyle bir yetkim yok; ama Bolu Belediyesi bütçesinden bir tek Suriyeliye tek kuruş yardım yapmayacağım.’ Bunun gereği olarak da bu yazıyı yazdım. Bu çağrı daha önce ülke genelinde yankı bulmuştu. Ülkemizde herkes artık bu durumdan rahatsız. Katlanılmaz bir boyuta geldi” dedi.
EMEP: AÇLIĞIN, SEFALETİN VE İŞSİZLİĞİN SORUMLUSU MÜLTECİLER DEĞİL
Emek Partisi Bolu İl Başkanı Ahmet Özkan göreve yeni başlayan CHP’li Tanju Özcan’ın mültecileri hedef alan açıklamalarına ilişkin basın açıklaması yaptı. Özkan, Tanju Özcan’ın açıklamalarını eleştirdi ve ayrımcılıktan vazgeçme çağrısında bulundu. Özkan’ın “Ülkemizdeki açlığın, sefaletin ve işsizliğin sorumlusu mülteciler değildir” başlıklı açıklamasında öne çıkan bölümler şu şekilde:
“Öncelikle şunu belirtmek gerekir; ülkemize ve ilimize savaştan kaçarak, çocuklarının hayatını kurtarmak için zorunlu olarak göç etmiş olan bu insanlara bu şekilde bir yaklaşım içersinde bulunmak hem evrensel insan hakları sözleşmesine aykırı hem uluslar arası hukuka aykırıdır. Hem de gayri insanı bir söylemdir.
Öte yandan ülkemiz emekçilerinin içinde bulunduğu çalışma koşullarının ve eriyen ücretlerin nedeninin mülteci sorununa bağlamak ve bu noktadan siyaset yapmak düşmanlaştırıcı, kışkırtıcı ve ayrımcı politikalara hizmet etmek anlamına gelmektedir. Kaldı ki bu sorunların ne sebebi ne de muhatabı mültecilerdir. Bu uygulamalar ve açıklamalar iki halkın arasına nifak tohumları ekmekten başka bir işe yaramayacaktır. Mülteciler hem Bolu’da hem ülkemizde en ağır çalışma koşullarında çalışılmaya zorlanmaktadır. Sayın Özcan, Bolu Organize Sanayi Bölgesinde bulunan bazı tekstil fabrikalarını ziyaret ederse söylediğimizi daha iyi anlayacaktır. Sadece tekstil sektöründe değil neredeyse tüm sektörlerde Suriyeli, Iraklı, Afgan mülteciler insanlık dışı koşullarda hiçbir hak hukuk gözetilmeden çalıştırılmaktadır.
İçinden geçtiğimiz kriz dönemi de düşünülecek olursa emekçilerin yaşam ve çalışma koşulları her geçen gün ağırlaşmakta ve temel tüketim maddelerinin temininde bile zorluklar yaşanmaktadır. Ülkemizde iş cinayetleri ve işsizlik emekçilerin çözüm bekleyen en önemli sorunları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kadar mühim problemlerle karşı karşıyayken Özcan’ın bu uygulamalarının ne akılla ne de vicdanla açıklanabilir bir tarafı yoktur. Dolayısıyla Tanju Özcan’ı bu uygulamalarından ve söylemlerinden vazgeçmeye çağırıyoruz.
Ayrıca şu da bilinmeli ve altı çizilmelidir ki mültecileri ülkemize sürükleyen koşulların yaratılmasının baş sorumlusu AKP iktidarıdır. İnsanları kendi yurdundan eden ve bunu iç politikada bir siyasi propaganda malzemesi haline getiren de AKP’dir. Eğer Özcan bu sorunun demokratik yollardan çözümünü savunacaksa mültecilerle uğraşmaktan ve mücadele etmekten vazgeçmelidir. Bu konun muhatabı ve sebep olanları emperyalist güçler ve onların işbirlikçisi siyasi iktidardır.
Partimiz Türk, Kürt, Arap, Çerkez tüm milliyetlerden işçilerin partisidir. İşçi sınıfına dayatılmakta olan esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma koşullarına karşı bir mücadele yürütülecekse ülkemizde yaşamakta olan tüm milliyetlerden işçilerin ve emekçilerin mücadelesi ile başarılacaktır. Zira sermaye sınıfı ve siyasi iktidarı işçileri milliyetlerine göre ayırmamakta zulüm ve baskı politikalarını tüm işçilere uygulamaktadır. Bu hususta işçi sınıfının suni bölünmelere değil birlikte ve dayanışarak mücadele etmeye ihtiyacı vardır.
İl örgütümüz Tanju Özcan’ın mülteciler konusunda yaptığı açıklamaları ve uygulamaları kınamakta ve Bolu işçilerini bu ayrımcı politikalara alet olmamaya çağırmaktadır.”
“KARAR GAYRİ İNSANİ OLDUĞU KADAR ULUSLARARASI HUKUKA VE EVRENSEL İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMELERİNE DE AYKIRI”
Gazeteci – Yazar Ercüment Akdeniz, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın talimatını Evrensel’e değerlendirdi.
“Tanju Özcan, seçim öncesinde mülteci karşıtı açıklamalarıyla dikkat çekmişti. Hatırlarsak o zaman ‘Bu misafirlik yetti. Seçilirsem Suriyelilere belediye kasasından 1 kuruş yardım yapmayacağım’ demişti. Seçim kampanyasının, oy kaygısının mülteci karşıtlığı üzerine bina edilmesi son derece tehlikeli bir şey. Kaldı ki ‘misafir’ söylemi iktidar partisi AKP’nin kullandığı ve yer yer CHP’nin eleştirdiği bir söylem” diyen Akdeniz, “Ne yaptı yeni başkan? İlk resmi yazısını Bolu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne yazdı. Bolu’da yaşayan mültecilere ayni ve nakdi yardım yapılmaması talimat verdi. Birleşmiş Milletler, Kızılay ve ilgili bakanlıkların yardımlarının yeterli olduğunu ima ederek, bu kararını gerekçelendirmeye çalıştı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın imzaladığı karar gayri insani olduğu kadar uluslararası hukuka ve evrensel insan hakları sözleşmelerine de aykırı” dedi.
Seçimden hemen önce İzmir’de bir ayaya gelen 17 kurumun yaptığı açıklamayı da hatırlatan Akdeniz “Bir kentte hizmet alanları TC vatandaşları ile sınırlamak hem mümkün değildir, hem de doğru değildir. Özcan’ın bu talihsiz açıklama ve kararlarının CHP açısından da dramatik sonuçları olacağı kanısındayım” ifadelerini kullandı.
Akdeniz, “Seçimin hemen öncesinde CHP Bilim Platformu mülteci raporu yayımlamış ve iktidar partisini Suriyelileri yoksulluk ve yoksunluk içinde bırakmakla eleştirmişti. Aynı şekilde o raporda ‘Hamasi ve gündelik siyaset doğrultusunda körüklenen düşmanca tutuma izin verilmeyecek’ denerek nefret suçlarına dair cezai tedbirlere işaret edilmişti. Dolayısıyla Bolu’daki bu uygulamaya kamuoyu tepkisi kadar CHP içinden de tepkilerin gelmesi muhtemeldir, gereklidir” açıklamasında bulundu.
TANJU ÖZCAN NE DEMİŞTİ?
Tanju Özcan yerel seçim çalışmaları sırasında şu ifadeleri kullanmıştı: “Belediye bütçesinden hiçbir Suriyeliye yardım yapmayacağım. Suriyelilere, göçmen statüsündeki yabancı uyruklu kişilere Bolu Belediyesinden işyeri açma ruhsatı vermeyeceğim. Ben reddedeceğim. Gitsin alabiliyorsa mahkeme kararıyla alsın. Çünkü Bolu’ya ve Türkiye’ye yerleşsinler istemiyorum. Yazık değil mi? Benim esnafım işyeri açmak için 10 yere kayıt yaptıracak, her yere para ödeyecek, Vergi Dairesi üzerine binecek, Esnaf Odaları üzerine binecek, belediyeler üzerine binecek; bunlara hesap soran dahi olmayacak. Her yerde söylüyorum. Bu misafirlik fazla uzadı.” (İstanbul/EVRENSEL)