Öldürülen Fatma Şengül’ün çocukları: Bizi yalnız bırakmayın
İşyerinde tartıştığı Zeynel Akbaş tarafından öldürülen Fatma Şengül’ün kızı dayanışma çağrısı yaptı: Adaletin sağlanması için bizi yalnız bırakmayın.
Öldürülen Fatma Şengül'ün çocukları | Fotoğraf: Evrensel
Gizem ÖRNEK
İstanbul
İstanbul’un Maltepe ilçesi Gülensu Mahallesi'nde 29 Mart sabahı işe gitmek için çıktığı evinin önünde, işyerinde tartışma yaşadığı Zeynel Akbaş tarafından vurularak öldürülen Fatma Şengül’ün evinde çocuklarıyla buluştuk. Fatma Şengül’ün en küçük çocuğu Açelya Şengül, annesinin öldürüldüğü günden bu yana kadın örgütlerinin desteğinin hiç kesilmediğini ve bu dayanışmanın kendilerini güçlendirdiğini anlatarak "Adalet yerini bulsun istiyoruz, davamızda bizi yalnız bırakmayın" dedi.
"ŞİKAYETLERİ DİKKATE ALINMADI"
Babalarını kaybettikten sonra annelerinin 2 abisine ve kendisine hem annelik hem babalık yaptığını anlatan Açelya, annesinin 4-5 aydır işyerinde sorunlar yaşadığını söylüyor. Açelya, abisi Gökay ve komşuların anlatımlarına göre; Fatma Şengül, hayatı boyunca kendi ayakları üzerinde duran bir kadın. Açelya, annesinin 5-6 yıl önce emekli olduğunu ama borçları olduğu için emekli olduktan sonra da 2 yıldır asgari ücretle çaycı olarak çalışmaya devam ettiğini anlatıyor. Son 4-5 ay öncesine kadar annesinin işyerinde çok sorun yaşamadığını anlatan Açelya, yakın zamanda annesinin Zeynel Akbaş’la ilgili sorunları kendisine anlatmaya başladığını söylüyor; “Annem ‘Artık çalışmak istemiyorum. Bu adamın işini de bana yüklüyorlar, çok yoruluyorum. Şikayet edince de onu haklı görüyorlar, beni eziyorlar’ diyordu. Ben de ‘borçlarımız azaldı, biraz daha dişini sık, sonra çıkarsın işten’ dedim. Bu kadar ciddi bir durum olduğunu bilseydim hiç böyle şey söyler miydim?”
Komşuları ve ailesi Fatma Şengül’ün uğradığı baskıyı işyeri yönetimine de anlattığını ve tartıştıkları Zeynel Akbaş hakkında şikayetçi olduğunu ancak şikayetlerin dikkate alınmadığını ekliyorlar.
SANIK KABUL ETTİ: PLANLAYARAK ÖLDÜRDÜM
Olayın olduğu 29 Mart günü işe gitmek için evden çıkan Fatma Şengül’ü kapının önünde bekleyen Zeynel Akbaş, komşuların da dikkatini çekmiş. Komşular olay gününü şöyle anlatıyor: “Fatma evden çıkınca adam silahı kafasına doğrulttu. Fatma ‘Şaka mı yapıyorsun, dur yapma’ dedi. Ama o sırada 2 el ateş etti, önce kafasına sonra da kalbinin yakınlarına. Millet tepki göstermeye başlayınca ‘o hak etti’ deyip koşmaya başladı. Biz de ona doğru koşmaya başladık, biz yanına yaklaşınca korktu. Önce kaçmaya çalıştı, kaçamayacağını anlayınca da birkaç sokak ileride kendisini vurdu. Ama kendisini öldürmeye çalışmadığı belliydi, koltuk altından vurdu kendini.”
Annesi vurulduğu sırada evde olan Açelya da şunları ekliyor: “Silah sesini duyunca dışarı koştum. Annemi yerde görünce silah sesinden korkup bayıldığını düşündüm. O adamla tartışma yaşadıklarını bana anlatıyordu ama bu noktaya varabileceğini hiç düşünmemiştik.”
Olayın ardından hastaneye kaldırılan Zeynel Akbaş’ın tedavisi devam ediyor. Açelya, Akbaş’ın ilk ifadesinde ise “Fatma benim işimi küçük görüyordu, tartışıyorduk. Ben de sinirlendim. Akşam tasarladım sabah da öldürdüm. Pişmanım” şeklinde konuştuğunu anlatıyor.
Şengül ailesi “pişmanım” sözü nedeniyle özellikle kadın cinayeti davalarında çok sık görülen “ceza indirimi” kararı verilmesinden endişeli.
"DAYANIŞMA BİZE İYİ HİSSETTİRİYOR"
“Katilin en ağır cezaya çarptırılmasını istiyoruz” diyen Açelya’nın bir de çağrısı var; “Bu bir kadın cinayeti davası. Bizi yalnız bırakmayın.”
Annesini kaybettiği günden beri çok destek gördüklerini anlatan Açelya “Hem sosyal medyadan destekler geliyor hem de evimize gelenler oluyor. Kadın derneklerinin, insanların yanımızda olması bizi çok iyi hissettiriyor. Sesimizi duyurabildiğimiz için acımız biraz olsun azalıyor” diyor.
"AŞK CİNAYETİ" DEĞİL KADIN CİNAYETİ!
Fatma Şengül’ün öldürülmesi olayına ilişkin ATV’de yayınlanan “aşk cinayeti” şeklindeki haber ailenin tepkisine neden olmuş. Açelya haberi şöyle anlatıyor; “Daha acımız çok tazeydi, olayın ertesi günü gelip haber yapmak istediler. Biz de görüntü vermek istemediğimizi ama haber yapabileceklerini söyledik. Olayla ilgili bilgileri bile doğru düzgün yazmamışlar. Sonra da komşularımızdan biriyle röportaj yapıp aşk iddiası ortaya atmışlar. Komşu ‘dostu muydu bilmiyorum’ demiş. Onu da sanki böyle bir durum varmış gibi yansıtmışlar. Defalarca kez aramamıza rağmen haberi kaldırmadılar. ATV’den de şikayetçi olacağız. Acımızı iyice katladı bu haber.”
Annelerinin öldürülmesine ilişkin çok sayıda haber yapıldığını belirten Açelya kamuoyuna şöyle sesleniyor; “Benim annem acınacak, küçümsenecek bir kadın değildi. Güçlü, hayat dolu bir kadındı. Zavallı gibi gösteren haberler yapılması bizi de güçsüzleştiriyor. İşe ihtiyacı olduğu için belki işyerinde çok sesini çıkaramamış olabilir ama hakkını arayan bir kadındı. ‘Aşk’ iddialarıyla olayı başka bir boyuta taşımak istiyorlar. Ama olay çok açık, kimse annemi haksız gibi göstermeye çalışmasın. Her ne olursa olsun bunun bir açıklaması olamaz. Bu bir kadın cinayeti.”
"HAYAT DOLU BİR KADINDI"
Fatma Şengül’ün hayat dolu, yaşam sevinci olan bir kadın olduğunu anlatıyor taziye için eve gelen komşuları: “Fatma çok hareketli, hayat dolu bir kadındı. Öyle zayıf, pasif bir kadın değildi. Dans kursuna gidiyordu, halkoyunları kurslarına gitmişti daha önce. Sürekli etkinliklere katılırdı. Özellikle kadınlar için hep bir şeyler yapmaya çalışırdı. Hiç üşenmezdi, kadın hakları için yapılan eylemlere giderdi.” Çocuklarına da “Siz de genç misiniz, ben sizden daha hareketliyim” diye takılırmış sık sık.
"KATİLİN BU CESARETİ NEREDEN ALDIĞINI BİLİYORUZ"
Fatma Şengül’ün öldürüldüğü gün (29 Mart) mahallede basın açıklaması yapan Gülsuyu-Gülensu Kadın Dayanışma Evi’nden kadınlarla da taziye evinde bir araya geldik. Olayın takipçisi olacaklarını belirten Dernek Başkanı Zülfiye Akkaya, şöyle konuştu:
“Mahallemizde böyle bir şey yaşanması, bir kadının öldürülmesi bizi hem çok üzdü, hem de çok öfkelendirdi. Dernek olarak davanın takipçisi olacağız, ailenin yanında olmaya devam edeceğiz. Adaletin yerini bulması için elimizden geleni yapacağız. Gündüz vakti, mahallenin içinde bir adamın bir kadını öldürme cesaretini nereden bulduğunu biz biliyoruz. Hükümetin politikaları her gün bir kadının daha yaşamına mâl oluyor. Biz dernek olarak kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet son bulana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Ancak birlikte olursak kazanabileceğimizi ve adaletin sağlanabileceğini biliyoruz.”