"Krize, talana, hak gasplarına karşı güvenceli yaşam için 1 Mayıs’a"
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı İstanbul'da coşkulu ve kitlesel bir şekilde kutlamak için çağrı yaptı.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs için ortak bir açıklama yaptı. 1 Mayıs’ı coşkulu ve kitlesel bir şekilde kutlamak istediklerini belirten kurumlar, “Krize, talana, hak gasplarına karşı, insanca, özgürce, sömürüsüz ve güvenceli bir yaşam için haydi 1 Mayıs’a” çağrısı yaptı.
Beşiktaş’ta bulunan DİSK Genel Merkez binasında yapılan açıklamaya EMEP, HDP, ÖDP, ESP, SYKP, Halkevleri de katılarak destek verdi.
Kurumlar adına açıklamayı yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Memleket isterim” dizeleriyle konuşmasına başladı.
İşçisi, kamu çalışanı, işsizi, emekçisi, emeklisi, aydını, sanatçısı, gazetecisi, öğrencisi, esnafı, kadını, genci, yaşlısıyla 1 Mayıs meydanlarında nasıl bir memleket istediklerini dile getireceklerini ifade eden Arzu Çerkezoğlu, “Bizim memleket dediğimiz, küçük bir azınlık, bir avuç patron ve yandaş sermaye için değil, halkın emekçi çoğunluğu için yaşanabilir bir memlekettir. Biz memleket isteriz, ekonomik krizin faturasını krizin sorumluları ödesin. Bizim memleket dediğimiz, sermaye ve iktidar sahiplerinin çıkarları doğrultusunda, hukuksuz ve keyfi bir biçimde yönetilen bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, işçi sınıfı başta olmak üzere halkın yüzde 99’u insanca, özgürce, kardeşçe yaşasın. Bizim memleket dediğimiz, ülkenin birikimlerinin varlık fonu adı altında talan edildiği, işsizlik fonunun patronlara, bankalara peşkeş çekildiği, kıdem tazminatımıza bile göz konulduğu bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, herkesin güvenceli ve insanca çalıştığı bir işi olsun” dedi.
"AÇLIK SINIRININ ALTINDA YAŞAMAK İSTEMİYORUZ"
İşçilerin ölümüne çalıştırıldığı, açlık ve yoksulluk sınırının altında ücretler aldığı, güvencesi yaşadığı bir memleket istemediklerini dile getiren Çerkezoğlu, “Biz memleket isteriz, çalışırken ölmeyelim, insanca yaşayabilelim. Yıllardır ceplerini doldururken sırtımızdan elde ettikleri nimetleri kimseyle paylaşmayanların, ‘hep bana’ diyenlerin, işimize, aşımıza, haklarımıza el uzatanların çiftliği değildir memleket. Biz memleket isteriz, adalet olsun, zam-zulüm-işsizlik son bulsun. Bizim memleket dediğimiz, kanun hükmünde kararnamelerle on binlerce kişinin ihraç edildiği, barış talep eden akademisyenlerin cezalandırıldığı, hapishaneleri muhaliflerle, akademisyenlerle, gazetecilerle, siyasetçilerle dolu, devletin kendi hukukuna, kurallarına bile uymadığı, ‘hukuk devleti’ ile bağdaşmayan, demokrasiden uzaklaşmış bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, siyasi gerekçeli her türlü cezalandırma son bulsun, devlet kendi kurallarına ve hukukuna uysun” diye konuştu.
"ÖZGÜRLÜK VE EŞİT YURTTAŞLIK İSTİYORUZ"
Sokaklarda, meydanlarda, grevlerde, mahkemelerde hak savunmanın engellendiği, seçim sandıklarında hesap sormanın bile neredeyse ‘suç’ ilan edildiği bir ülke istemediklerini belirten Çerkezoğlu şöyle devam etti: “Biz memleket isteriz, demokrasi olsun, seçme-seçilme, örgütlenme ve grev hakkımız tam olsun. Bizim memleket dediğimiz, sadece tek kişinin konuşup milyonların alkışlamak zorunda olduğu bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, özgürlük olsun; düşünmek, konuşmak, yazmak, çizmek, itiraz etmek özgür olsun. Bizim memleket dediğimiz, emekçilerin bir bölümünün diğer bölümüne karşı kışkırtıldığı, ülkeyi yönetenler ve kontrolündeki medya tarafından hedef gösterildiği, düşmanlaştırıldığı, göçmen işçilerin yok sayıldığı, savaş ve baskı politikalarıyla yönetilen bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, kimse cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş olmasın; biz memleket isteriz eşit yurttaşlık, barış ve kardeşlik hakim olsun.”
Çerkezoğlu, “Bizler, başta İstanbul Taksim 1 Mayıs alanı olmak üzere ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde umudumuz ve hasretimiz olan memleketin resmini çizeceğiz. Emeğimize, ekmeğimize, işimize, geleceğimize ve memleketimize sahip çıkararak, barış içinde savaşsız sömürüsüz bir dünyada yaşama ve yaşatma umudumuzu 1 Mayıs meydanlarında yükselteceğiz” dedi.
"COŞKULU VE KİTLESEL KUTLAMAK İSTİYORUZ"
1 MAYIS’ın herhangi bir miting olmadığını dile getiren Çerkezoğlu, “1 Mayıs miting değildir. 1 Mayıs, yılın 365 günü ezilen, horlanan, yok sayılan milyonların kendilerini ifade ettiği, taleplerini, tepkilerini dile getirdiği bir gündür. 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma gününde Taksim alanında olmak, tarihi ve ahlaki olduğu kadar, hukuki açıdan da hakkımızdır. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesinin ve ulusal mahkemelerin çok sayıda kararı Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlamanın bizler açısından bir hak ve görev olduğunu tescil etmiş, ancak mahkeme kararlarını yok sayan idare tarafından bu hakkımız defalarca gasbedilerek suç işlenmiştir. Yani her nasıl ki 29 Ekim’de Bağdat Caddesinde yürüyüş yapabiliyorsak, 10 Kasım’da Dolmabahçe’de anma düzenleyebiliyorsak, Ramazan ayında Taksim’de iftar çadırları ve etkinlikler yapabiliyorsak, tüm bu özel günler ve bayramlar için ‘Valilikçe miting alanı olarak belirlenmiş alanlar’ gösterilmiyor ise, 1 Mayıs da bu kapsamdadır. Resmi tatil ve bayram günü ilan edilen 1 Mayıs’ın bu istisna kapsamında olmadığını iddia etmek ise açıkça işçileri, emekçileri, bu ülkenin tüm değerlerini üretenleri yok saymak anlamına gelecektir” dedi.
1 Mayıs’ı en kitlesel ve en coşkulu biçimde kutlamak istediklerini vurgulayan Çerkezoğlu şunları söyledi: “Bizler, bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini yaratanlarız; bizler yaşamı var edenleriz; bizler bugün baskıcı ve akıldışı bir rejimin harap ettiği memleketimizi ve demokrasiyi yeniden kuracak olan emekçileriz. Emperyalist kapitalist sistemin, faşizmin ve her türden gericiliğin, savaşlarla, ekonomik krizlerle, ekolojik felaketlerle yıkıma sürüklediği dünyayı, savaşsız ve sömürüsüz bir dünyaya dönüştürecek olan bizleriz. Baharın en güzelini örgütleyecek olan, istibdattı yıkıp hürriyeti kuracak olan, demokrasiye gerçek anlamını kazandıracak olan, mutlu bir hayatı filizlendirecek olan milyonlar 1 Mayıs meydanlarında buluşacak. Emeğin ve alın terinin baharını örgütleyecek olan mücadelemizle, işçi sınıfının ve emekçi halklarımızın birliğinden gelen gücümüzle, dayanışma ruhumuzla; ekmek, gül ve hürriyet günlerine olan inancımızla, haydi 1 Mayıs’a!”
"ÇAĞRIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ"
Çerkezoğlu ortak bir kutlama için diğer konfederasyonlarla görüşülüp görüşülmediğine ilişkin yöneltilen bir soruya ise şu yanıtı verdi: “Mümkün olduğu kadar tüm konfederasyonların, işçi örgütlerinin, emek örgütlerinin 1 Mayıs’ı ortak kutlaması bizim dileğimiz. Ancak Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonları1 Mayıs’ı merkezi olarak farklı kentlerde kutlayacaklarını açıkladılar. Ancak biz yine de İstanbul’da ve diğer kentlerde ortak kutlamalar için diğer konfederasyonlara çağrılarımızı sürdüreceğiz” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)