12 Nisan 2019 00:17

Kıdem tazminatının fona devri gündemine tepki: Elimizde ne kaldı başka

Berivan BALKAY / Sinan CEVİZ
İstanbul

Rafa kaldırıldı, raftan indirildi derken kıdem tazminatı ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Son olarak Ekonomi Bakanı Berat Albayrak’ın açıklamaları ile birlikte tekrar gündeme geldi. Ekonomi programı diye açıklanan reform diye adlandırılan süreç işçi ve emekçiler için zam, vergi artırımı, zorunlu BES ve kıdem tazminatının kaldırılması olarak karşımıza çıktı. 

Seçim tartışmalarını sürdüğü bugünlerde gelen yapılan açıklama, işçiler içerisinde tepkileri de beraberinde getirdi. Konu ile ilgili görüştüğümüz liman ve depo işçileri kıdem tazminatının fona devrinin gündemden çıkarılmasını istediklerini ifade ettiler.

25 yıllık bir liman işçisi “Elimizde ne kaldı başka” diyerek Albayrak’ın açıklamasına şöyle tepki gösterdi: “Damat yine yaptı yapacağını, yine biz işçinin hakkına göz dikilmiş. Bu BES dediklerine de onlar zorla kayıt etti biz çıktık. Şimdi yeniden zorlayacaklarmış, illa cebimizden alacaklar BES diye. İki çocuk okutuyorum ve geçinemiyorum bir de yeni bir kesintiye kimse gelemez. Kıdem tazminatına gelince ben Ambarlı Limanında iki kez sendikalaştığımız için işten atıldım ve boşta gecen zamanımı kıdem tazminatımla idare ettim. Şimdi damat fona devredeceğim diyor ve fon işi tazminatın kaldırılması demektir. O zaman ne olacak işverenler işten daha rahat işçiyi atacaklar. Bak limanlarda bir daralma yaşanıyor, yarın bu yasa çıkar çıkmaz valla günlük adam atar alırlar.”

DERS ALMAMIŞLAR

Limanlarda 17 yıl çalışan bir başka işçi ise şunları söyledi: “Ben AKP ye oy vermiştim daha önceleri. Bu seçimlerde ekonomi iyi değil, millet perişan, bunlar kendi derdinde diye vermedim bir ders alsınlar diye. Ama bakan beyin açıklamalarına bakınca kimse ders almamış. Alsalardı Ekrem Başkan’ın mazbatasını verirler, millete de eziyeti keserlerdi. Ama nerede bu da yetmedi Bakan Bey kıdem tazminatını kaldıracağım diyor, zorunlu BES’e devam diyor. Halkı dinlemezlerse bu günleri de arar olurlar, başka da bir şey demiyorum.”   

Sendikaların da konu ile ilgili yetersiz kaldığını söyleyen liman işçileri “Sendikalar harekete geçmeli işçinin gücü ortaya konmalı” diyerek mitinglerin ve grevlerin örgütlenmesi gerektiğini düşünüyor.

İŞÇİLER TAZMİNAT FONUYLA İLGİLİ BİLGİLENDİRİLMELİ

Tepkilerin olduğu kadar kıdem tazminatının fona devredilmesinin olumlu olacağını düşünen işçiler de var. Kıdem tazminatını almakta zorlandıklarını söyleyen işçilerin çoğunluğunu sendikasız işyerlerinde çalışan işçiler oluşturuyor. Esenyurt’ta depo işçileri ile yaptığımız görüşmelerde de olumlu olacağını düşüncesini ifade eden işçiler oldu. Görüşlerini aldığımız bir depo işçisi “Bir çok insan henüz meseleyi anlamış değil, soruyor insanlar nasıl olacak getirisi götürüsü ne olacak diye. Konunun detayları açıklansa insanlarda ne tepki vereceğini anlamış olur. Ben mesela daha önce sendikanın yaptığı toplantılara katılmıştım ve biliyorum. Bilen arkadaşlar karşı çıkıyor ve biz ne zorunlu BES i istiyoruz ne de tazminatımızın kaldırılmasını. Bunun engellenmesi için de ne gerekiyorsa yapılmalı. Ama bilmeyen arkadaşlarımız da çok ve bu konuya sendikalar eğilmeli, toplantılar bildirimler yapılmalı. Sendikalar elini çabuk tutmalı.”


BİRİLERİ RAHAT YAŞARKEN, İŞÇİLER ÖLSÜN MÜ?

Nazife ORTAKÇI
Ankara

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı reform paketini Ankara’da bir hastanede çalışan ve sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerle konuştuk.

İşlerini kaybetme tehlikesi nedeniyle çalıştıkları hastanenin ismini yazmadığımız işçiler, bu açıklamalara şaşırmadıklarını, hükümet yetkililerinin her krizde işçilere karşı kararlar aldığını söyledi. İşçilerden biri, “Zaten zamlar belimizi her geçen gün bükerken, şimdi üstüne hemen bu açıklamalarla cebimize bir el daha atıldığını hissetmiş olduk. Kıdem tazminatının fona devredilmesi gündemde, BES de zorunlu hale getirilecek. İşverenin üzerinden vergi yüklerini kaldırıp bizim sırtımıza yükleyecekler. TÜSİAD, TOBB gibi kurumların, yani patronların talebiyle reform tam da bu anlama geliyor. Hükümet işçiyi hiç düşünmüyor” dedi. Başka bir kadın işçi, “İşçinin, emekçinin aklıyla dalga mı geçiyorlar? Asgari ücret arttı da ne oldu? Vergi kesintileriyle 2 bin lira bile cebimize girmiyor. Zorunlu BES yüzünden yine kesilecek. Hastalanıp 2 gün rapor aldığımızda bile maaşımızdan kesiliyor” dedi.

Bir başka genç işçi ise “Evlenmek bizim neyimize” diye yakınarak şöyle devam etti: “Evlenip çocuk sahibi olanlar, aile geçindirenler ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu ağır koşullarda biz nasıl yuva kuralım. Yeni gelen paketle ne iş güvencesi ne kıdem tazminatı kalacak. 2020 kasım ayında sözleşmelerimiz bittiğinde ne olacak? Hep bir belirsizlik ve güvensizlik içindeyiz. İşten atılma, çıkarılma korkusu bir yandan; geçim sıkıntısı diğer yandan... Birileri rahat yaşarken, işçiler ölsün mü?​”

Aynı hastanede İŞKUR’a kayıtlı olarak çalışan bir işçi ise, “Kadroya geçenlerin durumu da iç açıcı değil ama bizim halimiz en beteri. Ne emeklilik hakkımız, ne kıdem tazminatı hakkımız var. İş garantimiz yok, çalışarak mezara mı girelim? Önceden çok şükür işimiz var çalışıyoruz derken, artık onu da diyemiyoruz. Çalıştığımız paraya daha dokunmadan kuş olup uçuyor” diye konuştu.

Evrensel'i Takip Et