Hal yasası ile komisyonculuğu tekelleştiriyorlar

Meclis gündemine getirilmesi beklenen “Hal Yasası” ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Hamit Kurt, halleri şirketleştirecek ve tekelleştirecek olan yasanın gıda krizine çözüm olmayacağına, aksine yeni sorunlar yaratacağına dikkat çekti. 

Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Hamit Kurt, “Hal yasası sıklıkla değiştirilen bir yasa. En son 2010’da değiştirilmesi gündeme geldiğinde biz sendika olarak karşı çıkmıştık ve ne yazık ki aradan geçen sürede haklı çıktığımızı görüyoruz. Yeni hal yasasındaki değişimlerin de çözüm olmayacağını, gıda enflasyonuna, ekonomiye ve toplumun üretimine bir katkısının olmayacağını biliyoruz” dedi.

Yeni yasa taslağında tartışılan konulardan biri olan komisyoncuların kaldırılmasına yönelik konuşan Kurt, “Yeni yasaya göre aradaki komisyoncuları kaldıracaklarını ve bakanlık eli ile Anonim Şirketler (AŞ) kuracaklarını söylüyorlar. Yapılması planlanan değişiklikle var olan komisyonculuk daha da tekelleştirilmeye çalışılıyor. AŞ haline dönüştürerek, tek elden yürütecekler. Tek elin olduğu bir yerde ‘Enflasyonu düşüreceğiz, çiftçinin ve tüketicinin menfaatine bir yasa çıkaracağız’ demeleri hiç samimi değil” dedi. 

“HALLER ŞİRKETLEŞTİRİLİYOR” 

Mevcut hal yasasında birçok sıkıntının olduğunu ama en azından yerelden belediyeler taraftın hallerin kurulduğunu söyleyen Kurt, “Yeni hal yasası ile haller tamamen şirketleştiriliyor. Yerelden alınıp bakanlığın açtığı ihale sonucu kazanan şirket tarafından hal kurulacak. Ayrıca kurulacak bu hallere sadece yaş sebze ve meyve değil, süt, et ve bal da gelecek. Bir yerde daha çok ürün, tek el, daha çok kar hırsızlığı ve işin en vahim yönü tekelleşen şirketler, üreticilerin ne kadar üretim yapacaklarına, nasıl bir üretim yapacaklarına ve ne üreteceğine karar verecekler” diye konuştu.

“DEĞİŞİKLİKLER GIDA KRİZİNİ ETKİLEMEYECEK”

Meclisteki tüm siyasi partilere seslenen Kurt, şunları söyledi: “Bir 5 yıl sonra yine haklı çıktık demek istemiyoruz. Yapılacak değişiklerin sonucunda fatura hepimize, en başta da emekçilere, yoksullara ve halka kesilecek. Üretim tek elde toplanırsa istenildiği gibi müdahale edilir. Daha önceki mevcut kurumlar bütün toplum adına üreticiden ürünleri alıp, işledikten sonra uygun fiyatlarla topluma sunuyorlardı. Dolayısıyla üretecinin karı ve zararı da topluma mal oluyordu. Bu modellerde ihtiyaç fazlası üretim kamu yararına depolanması yapılıyordu ya da ithal ediliyordu. Yapılacak değişiklik ile ihtiyaç fazlası ürüne ne olacağını açıkçası bilemiyoruz.  Bu yeni taslağın gıda krizini hiçbir şekilde etkilemeyeceği ortadadır.” (ANKARA)