Sur'da işsizliği konuştuk: Borçla harçla geçiniyoruz ama nereye kadar?
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yaşayan yurttaşlarla ekonomik krizi ve işsizliği konuştuk.
Fotoğraf: Evrensel
Fırat TOPAL
Orhan KURUL
Diyarbakır
Memleket ekonomik krizle boğuşur durumda; market, bakkal, pazar el yakıyor. Resmi işsiz sayısı TÜİK verilerine göre 4 milyonu aştı. Haliyle memleketin de temel gündem maddelerinden biri işsizlik. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde dolaştık, işsizliği konuştuk, bir sorduk bin ah işittik! Defalarca iş başvurusu yapmış ama hep ‘ret’ cevabı almış uyuşturucu kullanan gençler, “kendimizi bildik bileli işsiziz” diyorlar. Küçük bir berber dükkanunda ailesini geçindirmeye çalışıyor başka bir yurttaş ama o da “Ekonomik kriz gelince insanlar tıraşlarını geciktirmeye başladı” diyor. İki yılda üç ay çalışabilmiş bir inşaat işçisi ise “Borçla harçla geçinmeye çalışıyoruz. Ama nereye kadar?” diye soruyor…
"İŞSİZ KALINCA UYUŞTURUCUYA BAŞLADIM"
Sur ilçesinin sokaklarında dolaşmaya başlıyoruz. Neredeyse girdiğimiz her sokakta gençler köşe başlarında oturuyor. 4 gencin bir sokağın başında beklediğini görüyoruz. Onlara doğru ilerlerken aralarında biri "Abê nereyi arıyorsunuz?” diye soruyor. Gazeteci olduğumuzu ve kendileriyle sohbet etmek istediğimizi söylüyoruz. Olur aldıktan sonra başlıyoruz sohbet. M.Y. 24 yaşında. Ekonomik nedenlerden dolayı önce okulu bırakmak zorunda kalmış, daha sonra dışarıdan liseyi bitirmiş. Nedenini biz sormadık o da söylemedi ama 4 yıl önce kısa bir süre cezaevinde kalmış. Çıktıktan sonra iş için başvurmadığı yer kalmamış ama iş bulamamış. Şimdi sokak başında beklemek dışında yaptığı bir şey yok. Uyuşturucu kullandığını inkâr etmiyor. Nasıl geçindiğini soruyoruz, “Geçinmiyoruz, annemin aldığı dulluk maaşıyla geçinmeye çalışıyoruz işte. İş için gitmediğim yer kalmadı. İş-Kur’a gittim 'Dayın var mı' dediler. Torpilin yoksa işe giremezsin abê. Parası olana iş veriyorlar yine. Onlar gibi zengin olalım demiyoruz, sadece iş istiyoruz. 4 yıldır işsizim, işsiz kalınca uyuşturucuya da başladım. Hiçbir şey yapmazsan başlıyorsun. Bu sokaklardaki bütün gençler böyle. Kimsenin umursadığı da yok. Benim de umudum yok, bu sistem böyle devam ettikçe” diyor.
"TEDAVİ GÖRÜP BIRAKTIM, İŞ BULAMAYINCA STRESTEN YİNE BAŞLADIM"
22 yaşındaki S.L. de arkadaşı ile aynı durumda. İş için başvurmadığı yer kalmamış ama iş bulamamış. S.L. “Kendimi bildim bileli işsizim, ne bekçi olarak aldılar ne çöpçü olarak. Askerliğimi yaptım. Tedavi gördüm bıraktım uyuşturucuyu ama yine iş arıyorum bulamıyorum. Stresten başladım yine. İşimiz olsa sokakta ne işim var? 3 kez İŞKUR’a başvurdum ama işe almıyorlar. Bir baba var çalışıyor, o da ancak kendisiyle evin ihtiyaçlarını karşılıyor, sigortalı falan da değil hurdacılık yapıyor” diyor.
24 yaşındaki T.N. ise işsizliğin gençleri uyuşturucu kullanımına yönlendirdiğini ifade ederek "Kaç kez İŞKUR’a yazıldık ama iş vermiyorlar ki. Kayyımdan sonra Büyükşehir Belediyesinde işten atıldı babam. Yapacak bir şey yok ki bıraksam bırakırım da ama ne yapacağım, kafa dağıtıyorum böyle. Yoksa bende biliyorum iyi bir şey olmadığını” diyor.
Mahallede uyuşturucu kullananların sayısının her geçen arttığını söylüyor T.N ve ekliyor: “Böyle gider herkes başlar abê. Hor görülüyor buradaki gençler. İş yok güç yok. Toprak yok ki ekip tarımla uğraşasın, hayvancılık yapasın. Anlayacağın durum kötü abê.”
"MÜŞTERİ TIRAŞI GECİKTİRİYOR"
Sokakları dolaşmaya devam ediyoruz. Birkaç sokak ötede küçük bir berber dükkanına giriyoruz. Çay söylüyor bize Ramazan. Çaylarımızı içerken başlıyoruz sohbete… YSK’nin İstanbul ve HDP’nin bölgede kazandığı yerlerde mazbataların verilmemesine tepki göstererek başlıyor söze, "Bu hukuksuzluğun daniskasıdır. Ülkede bir kere adalet yok, adalet yoksa hiçbir şey yoktur” diyor. İşlerinin her geçen gün daha da kötüleştiğini, yalnız kendisinin değil ülkenin genel durumunun böyle olduğunu ifade ediyor Ramazan ve “Elektriğe, sigaraya zam. Eskiden berber doluydu. Şimdi müşteri tıraşı geciktiriyor. Hak veriyorum, çünkü yok. 6 öğrenci okutuyorum. 3 çocuğum ben de dâhil 4 kişi İş-Kur’a başvurduk. Bir şey çıkmadı. Üniversite mezunu çocuğum asgari ücretin altında bir markette çalışıyor" diyor.
"BURAYA GELİRSEM HİÇ İŞ BULAMAM"
Berberde oturan Murat (40) ise Diyarbakırlı fakat Ankara’ya taşınmış bir süre önce. Akrabaları ziyarete gelmiş. İnşaat işçisi ama uzun zamandır işsiz. “Şirketlere gidiyorsun, para vermiyorlar ki. Ödenek yok diyorlar, aylarca çalışıyorsun bazen yol paranı bile vermiyorlar” Murat. Ekonomik krizle ilgili ne düşündüğünü soruyoruz. Murat, "İnşaatçıyım 2 yılda 3 ay ancak çalıştım. Hangi şirkete gitsek, iflas ettim diyor. Eskiden 200 TL’lik erzak bir ay yetiyordu, ya şimdi... 3 çocuğum var, 3’ü de okula gidiyor. Çocuklara servis tutacak paramız da yok.Yaşları küçük ama her gün minibüsle gidip geliyorlar. Ne yapacaksın mecbur… Günü birlik iş çıkınca gidiyorum. Ankara’da da iş yok ama Diyarbakır’a dönmeyeceğim. Burada çok fazla işsiz var. Buraya gelirsem hiç iş bulamam” diyor.