Ken Loach: Öcalan barışçıl çözümde Mandela gibi kilit bir isimdir
Yönetmen Ken Loach, Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun barışçıl ve onurlu çözümü için kilit bir isim olduğunu söyledi ve tecride tepki gösterdi.
Fotoğraf: Ruben Ortega/Wikimedia Commons(CC BY-SA 4.0)
Ünlü İngiliz yönetmen Ken Loach, Abdullah Öcalan'a yönelik tecride ilişkin kaleme aldığı mektubunda, “Öcalan, Güney Afrika’daki Mandela gibi gelecekteki barış çözümlerinin kilit ismidir” dedi.
"Özgürlük Rüzgarı", “Ülke ve Özgürlük”, “Benim Adım Joe”, “Düşen Kadın” ve “Kerkenez” gibi filmleri ile sanatını işçi haklarına, özgürlüklere, sosyal adaletsizliklere, emekçilerin sorunlarına adamış bir sinemacı olan Loach, Yeni Yaşam gazetesine yazdığı yazıda Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecride karşı Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevi eylemlerine dikkat çekti.
İskoç avukat ve aynı zamanda Loach’ın filmlerinin senaristi olan Paul Laverty ile mimar ve aktivist Sarah Glynn tarafından da imzalanan mektup şöyle:
“Bizler, açlık grevi eylemi yapan 7 binden fazla Kürt'ü ve tutuklu Kürt lider Abdullah Öcalan’ın temel insan hakkı çerçevesinde; ailesi ve avukatları tarafından ziyaret edilmesine izin verilmesi taleplerini desteklediğimizi belirtmek istiyoruz.
Birçok insanın temel insan hakları için açlık grevine girmesi; ilkeli, cesaretli ve kolektif bir eylemdir. Bu eylem, uluslararası hukuku uygulamayı reddeden ve Öcalan’ın çektiği vahşi zulmü sonlandırmayan bütün ülkeler için bir utanç konusudur.
Öcalan’ın taşıdığı önem sendikal hareket tarafından bilinmektedir. Durham Madenciler Galası, 2018’deki uluslararası kampanyalarını ‘Öcalan’a Özgürlük’ olarak belirledi. Öcalan’ın halk demokrasisi, çok kültürlülük ve kadın hakları konusundaki fikirleri, Kuzey Suriye’nin ağırlıklı Kürt özerk bölgesinde yapılan toplumsal değişikliklerin temelini oluşturuyor. Türkiye’deki Kürtler için sürekli barışçıl ve onurlu bir çözüm çağrısında bulunan Öcalan, Güney Afrika’daki Mandela gibi gelecekteki barış çözümlerinin kilit ismidir.
Siyasi düşüncesi ne olursa olsun siyasi bir tutsağın temel insan haklarının yok sayılması asla kabul edilemez. Bir kez daha siyasi kurumlarımız başarısız olmuş ve uluslararası dayanışmada öncülük halka bırakılmıştır." (KÜLTÜR SERVİSİ)