16 Nisan 2019 00:00

Bu tavır ODTÜ’yü temsil etmiyor

Tunç Dikkan yazdı: Üniversite öğrencileri birlikte bir tavır göstermenin eğilimlerini ortaya koymuştur.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Tunç DİKKAN
Ankara

33. ODTÜ Uluslararası Bahar Şenliği ODTÜ yönetimi tarafından “olanak yok” gerekçesiyle yasaklandı. Başta Haluk Levent ve Bedük gibi sanatçıların girişimiyle, yasaklanan ODTÜ şenlikleri sosyal medyada viral oldu. Birçok sanatçı, siyasetçi ve kurum şenliğe olanak sağlamak üzere destek olacağını bildirdi. Pekala, yasaklanan ODTÜ şenlikleri bu sene daha kallavi gündeme oturmuştur ama süreç burada başlamadı. Geçmişe dair hatırlatmalar yapmakta fayda var.

ODTÜ öğrencilerin yıllardır kolektif etkinlikler ve dayanışma ile organize ettiği Uluslararası Bahar Şenlikleri yaklaşık 2013’den beri ODTÜ yönetiminden kaynaklı sorunlar ve yasaklamalar ile karşı karşıya kalıyor. Bir önceki rektör ile anlaşmazlıkları süren öğrencilere atanmış rektör M. Verşan Kök “Şenlikleri yapacağız” müjdesini (!) vermişti. Ancak yönetimi döneminde ODTÜ öğrenci topluluklarına yönelik yasaklamalar katmerlendi.  Şenlikler de bunlardan nasibini aldı. Her iki rektör döneminde 5 sene boyunca yasaklara dair çeşitli gerekçeler öne sürüldü: “Okulun altyapısı kaldırmıyor”, “4 gün fazla, 2 gün yeter”, “Devrim konserleri tartan pisti ve çimleri zedeliyor”, “Ramazan ayında olmaz, ODTÜ dışı kamuoyunda rahatsızlık uyandırır” ve son olarak “Yeterli maddi olanağımız yok.” Süreç boyunca başta şenliği organize eden Uluslararası Gençlik Topluluğu olmak üzere öğrenciler bunlara çözüm buldular. Yönetim ile paylaştılar. Ancak yönetim tüm çözüm önerileri gerekçesiz reddederek dertlerinin öne sürdükleri gerekçeler olmadığını belirtmiş oldu. Geçen sene ODTÜ Uluslararası Bahar Şenliği’nin yasaklandığı bir dönemde Koç grubunun Spor Fest’i okula yönetim tarafından sokuldu. Bugüne kadar şenliklerin iptali için öne sürdüğü bütün gerekçeleri çiğneyerek şenliğin öğrencilerin kolektif emeği ve dayanışması ile değil de gelir getiren sermaye grupları ile yapmak istediğini itiraf etti. Öğrenciler duruma tepki gösterdi. Protestoları karşılık buldu. Şenliğin Uluslararası Gençlik Topluluğunun önerdiği formatta yapılmadı, rektörlük tarafından onaylanmak zorunda kaldı. Vurgulamakta fayda var 2018 şenliği öğrencilerin bir kazanımıdır, Sayın Kök’ün her fırsatta öne sürdüğü “şenlik rektörlük öğrencilere verildi” belirtileri manipülasyondur.

TEMEL TALEPLER MARJİNALİZE EDİLİYOR

Bugüne kadar gelinen süreçten öğrenciler ders çıkardı ve şenliğin izinleri için erken vakitte yola koyuldu. ODTÜ yönetimi bürokratik engeller ile süreci yavaşlatmaya çalışsa da eni sonu bir noktada öğrenciler ile buluştu, anlaşma sağlandı. Akabinde anlaşmayı rektörlük çiğnedi ve şenliğe kısıtlamalar getirdiğini belirtti. En başından beri talep ettikleri koşulları kısıtlayarak şenliğe izin verilmemiş olacağını belirten öğrenciler haklı olarak bunu bir yasaklanama ve sınırlama olarak ilan ettiler. Süreçten tek ders çıkarmayan olarak Verşan Kök öğrencilere mail atarak bu yasaklama ve sınırlamayı sadece öğrencilere kamuoyuna ilan etmiş oldu. Tepkinin ODTÜ içi ve dışında büyüdüğü ve toplumun aydın kesiminden şenlik için olanakların öne sürüldüğü bu dönemde olağan davranışın “Tamam arkadaşlar o zaman gelin bu şenliği beraber organize edelim, herkese katkıları için teşekkür ederiz” şeklinde olması gerekir. Ancak ODTÜ yönetimi atanmış bir rektörün ağzından sayıklamalar fısıldamaktadır. Bu ifadeler sayıklamalardan başka bir şey olması mümkün değildir. İfadelerin tarihteki tüm ceberut iktidarların söylemlerinin basit bir replikası olmak ile beraber akıl ve mantık süzgecinin çok dışındadır. ODTÜ şenliklerine sahip çıkan gazeteci Deniz Zeyrek’i suçlayarak* başladığı sayıklamalardan ilki “Anlaşmayı öğrenciler bozdu” oldu. Hatta öğrencilerin anlaşmayı “LGBT, Marksist, aşırı sol ve HDP gruplar” ile görüşerek bozduğunu iddia etti. Anlaşılan o ki; ODTÜ Rektörü Kök öğrencilerin temel taleplerini marjinalize etmek istemektedir. Sanki görüşmeyi yapan öğrenci toplulukları inisiyatifsizmiş gibi, sanki okuldaki LGBTİ, Marksist gruplar ve siyasi partiler öğrencilerin bileşenlerinden ayrıymış gibi tavır takınmanın başka açıklaması olamaz. Dar grupların ODTÜ kamuoyunu yönlendirdiğine dair çabası uzun zamandır sürmekte olan Kök’ün tavrı ODTÜ’yü temsil etmemektedir. Bir diğer sayıklama ise öğrencilerin “ardı arakası gelmeyen isteklerine” yönelikti. Sayın Kök öğrencilerin 1 milyon TL ve traktör talep ettiğini ifade ediyor. Bir şenlik için böyle bir şeyin talep edilmesi olası görünmüyor, öğrenciler de açıkça talep etmediğini ifade ediyor ama şimdilik öyle varsayalım. Bu durumda dahi 2017 Sayıştay raporlarına göre 10 milyon TL civarında para tanımlanamayan giderlere ayırırken öğrencilerin taleplerinin göz ardı edilmesi normal bir durum mu? Yoksa tanımlanamayan giderlere daha çok para aktarmak için öğrencilerin ihtiyaç ve talepleri dışlanıyor mu? ODTÜ yönetimi kalem kalem bütün bütçe özetini açıklayabilecek mi? Hesap defteri açılmışken ODTÜ yönetimi şenlik sebebiyle UGT’nin bütçesinden yaptığı kesintileri açıklayacak mı? Son olarak ODTÜ rektörlüğü bu kadar çok olanak sunacak kişi/ kurum çıktıktan sonra şenliğin organize edilmesine müsaade edecek mi? Sayın Kök’ün son okul almaz açıklaması ise “Bizim hiçbir zaman yasakçı tutumumuz olmadı” diyebiliriz. ODTÜ Rektörü yönetim organın başına geçtiği andan itibaren topluluk etkinliklerini, onur yürüyüşlerini, devrim yürüyüşlerini, ders sonrası aktivitelerin tamamını, devrim stadyumunda oturmayı, spor yapmayı, evrim konferansını ve neredeyse derse gelip gitmek dışındaki her şeyi yasaklamıştır. ODTÜ öğrencileri için yasakçı zihniyet kavramı ODTÜ yönetimi üzerinde somutlaşmıştır. Sayın Kök’ün bu durumdan kurtulması neredeyse imkânsızdır.

ÖĞRENCİLERİN TALEPLERİ YOK SAYILMIŞTIR

Sonuç olarak ODTÜ yönetimi, öğrencilerin taleplerini yok saymış, şenliğini yasaklamıştır. Bunu yaparken “olanak yok” gerekçesini ortaya atmıştır. ODTÜ öğrencileri hafızasını taze tutmaya alışkındır. Yakın zamandaki sermaye etkinliklerini ve devlet yetkililerinin konuşmaları için bütün olanakların seferber edildiğini, öğrencilerin yok sayıldığını unutmayacaktır. Yasaklama ile sınırlı kalınmamış ODTÜ öğrencilerinin talepleri hileli yorumlamalarla medyaya seviş edilmiş saldırılar sürmüştür. Ancak ODTÜ öğrencileri bu duruma aldanmamış, taleplerini istemekten ve tepkisini söylemekten vaz geçmemiştir. Ayrıca gelen dayanışma mesajları sadece sanatçı, siyasetçi ve aydınlardan değil ülkedeki diğer üniversitelerden de gelmiş. İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi öğrencileri dayanışma mesajı vermiş kendi taleplerini yinelemişlerdir. Bunlardan hareketle atanmış bir rektör ne sayıklamış fark etmeksizin, ODTÜ öğrencilerin bahar şenlikleri talebiyle başlattığı mücadele hangi koşullarda devam ederse etsin, örnek teşkil etmiştir. Üniversite öğrencileri birlikte bir tavır göstermenin eğilimlerini ortaya koymuştur. Bunlar önemlidir. Gelişmesi de önemli olacaktır.  

NOT: Bu yazı yazıldığında öğrenciler ve yönetim arasında herhangi yeni bir görüşme olmamış, şenlik konusunda ne yönetim ne ODTÜ öğrencileri bir karar açıklamamıştı.

ÖNCEKİ HABER

Arçelik işçileri: Biz suskun kalırsak kıdem de gidecek

SONRAKİ HABER

Kadın işçilerden kıdem tazminatı fonu tepkisi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa