Sağlık emekçileri: Sağlıkta şiddet yasası bir an önce çıkarılsın
Türk Tabipleri Birliği sağlıkta şiddete karşı 17 Nisan'ın "Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü" olması talebiyle pek çok yerde eylem yaptı.
Sağlık emekçileri yaptıkları basın açıklamasında 17 Nisan'ın "Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü" olmasını talep etti
Fotoğraf: Evrensel
Türk Tabipleri Birliği (TTB), hasta yakını tarafından görevi başında öldürülen Dr. Ersin Aslan’ın ölümünün 7. yıl dönümünde, sağlıkta şiddete karşı sessiz kalmamak ve sağlıkta şiddet yasası çıkarılması için tüm yurtta uyarı eylemleri yaptı.
ANKARA
Türk Tabipleri Birliği (TTB), sağlıkta şiddete karşı Sağlık Bakanlığı önünde eylem yaptı. Görevi başında hayatını kaybeden kaybeden hekim ve sağlık çalışanlarını hatırlatan Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, 17 Nisan'ın “Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü” olarak kabul edilmesini ve sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik yasa taleplerinin hayata geçirilmesini istedi.
Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, sağlık hizmeti üretirken arkadaşlarının yaşamlarını kaybettiğine dikkat çekerek, “Dr. Edip Kürklü 21 Temmuz 1988 tarihinde hastasının yakını tarafından katledildi. Dr. Göksel Kalaycı 12 Kasım 2005 tarihinde Çapa Tıp Fakültesi’nde uzun süredir tedavisi için uğraştığı bir hastanın yakını tarafından öldürüldü. Dr. Ersin Arslan sonradan kendi adını alacak olan Gaziantep Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde vahşice katledildi, uzun süredir tedavisini sürdürdüğü hastasının yakını tarafından 17 Nisan 2012 yılında yaşamdan alıkonuldu. Dr. Kamil Furtun 29 Mayıs 2015 tarihinde Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde yargıda çok sayıda dosyası bulunan ve hastanede çalıştırılan bir kişi tarafından katledildi. Dr. Aynur Dağdemir’in 19 Kasım 2015 tarihinde Samsun’da bir özel hastanede yaşamına son verildi. 29 Mart 2017 tarihinde Dr. Hüseyin Ağır Aksaray’da çalıştığı ASM’de saldırıya uğradı ve vahşice yaşamını yitirdi. Dr. Fikret Hacıosman 2 Ekim 2018 tarihinde İstanbul’da çalıştığı bir özel hastanede hastası tarafından öldürüldü. Çalışma koşullarının ağırlığından ve idari baskılar yüzünden Dr. Melike Erdem 30 Kasım 2012 tarihinde Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamına son verdi” diye konuştu.
"AKP SAĞLIKTA ŞİDDETİ DURDURMAK İÇİN BİR ADIM BİLE ATMADI"
Yüzlerce arkadaşlarının ise çalıştığı kurumlarda ölümle yüz yüze geldiğini ifade eden Bulut, “Kimi zaman Suruç’ta olduğu gibi hastaneler basıldı, kimi zaman Urfa’da tanıklık ettiğimiz gibi hekimlerin kafalarında kaldırım taşları parçalandı, bazen İzmir’de olduğu gibi Aile Sağlık Merkezleri basılıp hekimlerin kafaları kırıldı” diyerek sağlıkta şiddetin bitmediğine değindi. Saldırılar karşısında kimi zaman iş bıraktıklarını kimi zaman uyarı eylemleri yaptıklarını ve şiddete birlikte dur demek için nöbet tuttuklarını belirten Bulut, “Meclis'te sabahlara kadar komisyon toplantılarına katıldık ve bu şiddeti durdurmanın çarelerini bulmaya çalıştık, yürüyüşler yaptık. Ancak AKP İktidarı tüm bu katliamları ve hekimlerin sağduyusunu görmesine karşın sağlıkta şiddeti durdurma noktasında bir adım bile atmadı. Tam tersine hekimlerin yaşamlarını ve çalışma haklarını yok sayan uygulamalarını, arttırarak sürdürdü. SABİM ve CİMER gibi uygulamalarıyla hekimleri hedef tahtasına oturtmaktan asla geri adım atmadı” dedi.
"17 NİSAN’IN SAĞLIKTA ŞİDDETLE MÜCADELE GÜNÜ OLARAK KABUL EDİLSİN"
Performans ve özelleştirme uygulamalarının sağlıkta şiddeti arttırdığına yönelik görüşlerinin ise dikkate alınmadığını ifade eden Bulut, “17 Nisan 'Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü' olsun dedik onu bile ellerinin tersiyle ittiler. Sağlık Bakanlığı dün olduğu gibi bugün de Türk Tabipleri Birliği’nin sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik görüşlerini umursamazdan gelerek ve taleplerine kulaklarını tıkayarak, öldürülen tüm hekimlerin katliamında kolaylaştırıcı olmuştur” dedi.
TTB'nin Dr. Ersin Arslan’nın ölüm yıl dönümünde tüm hekimlerin can güvenliğini sağlamak için sürdürdüğü mücadeleyi gündeminden düşürmeyerek ve başarıyı yakalayana kadar mücadelesinden geri adım atmayacağını dile getiren Bulut, “17 Nisan’ın Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü olarak kabul edilmesinin ve sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik yasa talebimizin yaşama geçirilmesini talep ediyoruz dedi.
İSTANBUL
İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ana binası önünde bir araya gelen sağlık emekçileri de TTB'nin ortak açıklamasını okudu ve “17 Nisan”ın Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü" olmasını istedi.
İZMİR
İzmir’de de sağlık emekçilerin her hastanede sabah saatlerinde stant açıp saygı duruşunda bulundu. Daha sonra Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması yapan sağlık emekçileri, “Sağlıkta şiddet yasası derhal çıkarılsın. Bir meslektaşımızın daha şiddet haberini almaya tahammülümüz yok, bir kişi daha eksilmek istemiyoruz” dedi.
Ege Üniversitesi Hastanesi , Dokuz Eylül Hastanesi, Tepecik Araştırma Hastanesi, Yeşilyurt Devlet Hastanesi, Behçet Uz Çocuk Hastanesi, Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi, Bornova Türkan Özilhan devlet hastanesi, Gaziemir devlet hastanesi, Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi, Urla Devlet Hastanesi gibi sağlık kurumlarında sağlık emekçileri ‘sağlıkta şiddet yasası derhal çıkarılsın’ diyerek stant açtı ve Dr. Ersin ile şimdiye kadar kaybettikleri tüm meslektaşları anısına saygı duruşunda bulundu.
İzmir Sağlık Platformu olarak yapılan açıklamaya İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri ile DİSK Ege Bölge temsilciliği ve DİSK'e bağlı sendikalar, Türk Sağlık Sen üniversiteler şubesi gibi bir çok sendika da katıldı. Kitle adına açıklamayı TTB Merkez Konsey üyesi Dr.Mübeccel İlhan okudu.
ADANA
Dr. Ersin Arslan, Adana Tabip Odası'nın Seyhan Devlet Hastanesi önünde düzenlediği etkinlikte anıldı. Arslan’ın ölüm yıldönümünde yapılan anmada 17 Nisan'ın "Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü''' olarak ilan edilmesi istendi.
Burda konuşan Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, performans sistemi ve özelleştirme uygulamalarının sağlıkta şiddeti arttırdığını belirterek daha fazla ölümler ve şiddetin önlenmesi için Sağlık Bakanlığı'nın şiddete karşı üzerine düşeni yapmasını istedi.
Açıklamaya SES, Genel Sağlık İş, Türk Sağlık Sen, Dev Sağlık İş, Adana Eczacılar Odası, Adana Veteriner Hekimler Odası, Adana Barosu, TMMOB İKK, Anadolu Ebeler Derneği, Pratisyen Hekimler Derneği destek verdi.
DENİZLİ
Denizli Tabip Odası Denizli Bayramyeri’nde sağlıkta şiddete karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, CHP Denizli İl Başkanı Mahir Akbaba, CHP Merkezefendi İlçe Başkanı Tolga Varlıker, AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök destek verdi.
Yaşamını yitiren tüm hekimler için yapılan 1 dakikalık saygı duruşunun ardından basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada "Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik yasa hayata geçirilene dek bu çabalarımıza devam edeceğiz" denildi.
ANTALYA
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan sağlık emekçileri adına basın metnini okuyan Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, AKP iktidarının tüm bu katliamları ve hekimlerin sağduyusunu görmesine karşın sağlıkta şiddeti durdurma noktasında bir adım bile atmadığını ifade etti. Performans ve özelleştirme uygulamalarının sağlıkta şiddeti arttırdığına yönelik görüşlerinin dikkate alınmadığını belirten Şahin ‘‘Sağlık Bakanlığı dün olduğu gibi bugün de Türk Tabipleri Birliği’nin sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik görüşlerini umursamazdan gelerek ve taleplerine kulaklarını tıkayarak, öldürülen tüm hekimlerin katliamında kolaylaştırıcı olmuştur. Öldürülen hekimlerin çalıştıkları hastanelerde yöneticilik yapanlar hakkında bir soruşturma açma gereğini bile görmeyerek sağlıkta şiddeti durdurma konusunda ne kadar samimi olduğunu göstermiştir.’’ Dedi. Şahin Türk Tabipler Birliği’nin Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümünde tüm hekimlerin can güvenliğini sağlamak için sürdürdüğü mücadelenin biran olsun bile gündemlerinden düşmeyeceğini ve başarıyı yakalayana kadar mücadeleden geri adım atmayacaklarını belirtti.
Akşam ise saat 18.45-20.00 arasında Attalos heykeli önünde ‘‘Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasasını Arıyorum!’’ nöbeti gerçekleştiren Antalya Tabipler Odası nöbetten önce basın açıklaması gerçekleştirdi. Antalya Tabip Odası genel sekreteri Dr. Naci İşoğlu basın açıklamasını okudu. İşoğlu biz hipokrat andımızı öldürülmek için okumadık diyerek sözlerine hayatını kaybeden meslektaşlarının isimlerini ve şehirlerini okuyarak devam etti. Çıkarılan göstermelik yasaların şiddetin daha da artmasından başka bir işe yaramadığını belirten İşoğlu ‘‘Sorumluları biliyoruz. Sevgisiz, hürmetsiz, değerbilmez sağlık yöneticileri. Sağlık çalışanlarının sırtından ucuz oy avcılığı yapan politikacılar. ‘Hekimlerin eli hastaların cebinde’ diyenler. ‘Doktor efendi dönemi bitti’ diye buyuranlar. Mesleki itibarımızı yok edenler. Kendi başarısızlıklarını gizlemek için bizi hedef gösterenler. Sağlık çalışanlarını hastalara kıydıranlar. Suçlu sizsiniz! Artık yeter. Dr. Ersin Arslan’ın ölümünün yıldönümünde, sağlıkta şiddete isyan ediyoruz. Sağlıkta şiddeti önleme yasaları arıyoruz. Ne yazık ki çıkarttığınız göstermelik yasların içinde bulamıyoruz.’’ Diyerek tüm toplumda ve sağlık alanında var olan şiddetin ortadan kaldırılmasının birincil koşulunun toplum eğitimi, ikincil olarak caydırıcı yasalar çıkartılması gerektiğini belirterek sözlerini noktaladı. Ardından sağlık emekçileri meşale ve fenerler ile nöbetlerine devam etti. (HABER MERKEZİ)